Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
483'te Persli Kral Xerxes tek kolay bir harekatla ülkeyi fethedebileceğine inanarak Yunanistan'ı işgal etti. Sonuçta tek bir istila için biraraya getirilmiş en büyük orduya sahipti; tarihçi Herodotus beş milyonun üzerinde olduğunu tahmin etmiştir. Persliler, Yunanistan'ı karada yenmek amacıyla Hellespont'u (Çanakkale Boğazı)
Sayfa 617Kitabı okudu
Evrimde büyüklük genellikle yok olmaya doğru ilk adımdır. Genişlemiş ve şişmiş olanın hareket kabiliyeti yoktur, ama sürekli olarak kendini beslemek zorundadır. Zeki olmayanlar genellikle büyüklüğün güç anlamına geldiğine inandırılırlar, ne kadar büyük olursa o kadar iyidir.
Sayfa 617Kitabı okudu
Reklam
Modern dünyanın talep ettiği içgüdüsel ketlenmeyi (inhibisyon) sürdürmek ve bu ketlenmeden doğan enerji durulmasıyla başa çıkmak için egonun değişmesi gerekir. İnsanın benliği, ihtiyaçla dış dünyanın yarattığı korku arasında sürekli olarak aynı ya da benzeri çatışmalara maruz kaldıkça, başka bir deyişle tehlikelere açık olunca katılaşır. Bu süreçte otomatik olarak işlev gören bir tepki tarzı geliştirir, yani "karakterini'' kazanır. Bu, duygusal kişiliğin kendini bir zırha sarması, dış dünyadan gelen darbeler kadar iç ihtiyaçların sürekli baskısını da zayıflatıp gidermek için sert bir kabuk geliştirmesi gerekir. Bu zırh kişiyi hoş olmayana karşı daha az duyarlı yapar, ama aynı zamanda cinsel dürtüyü ve saldırgan hareketi sınırlar, böylece başarı ve zevk alma kapasitesini azaltır. Egonun daha az esnek, daha katı hale gelmesinin ve enerji ekonomisini düzenleme yeteneğinin bu zırhın büyüklüğüne bağlı olduğunu söylüyoruz.
Sayfa 616Kitabı okudu
Katı hükümdarlar güçlü görünebilirler, ama zamanla katılıkları sinirleri yorar ve çevreleri onları sahneden itmenin bir yolunu bulur. Esnek, şekilsiz hükümdarlar çok daha fazla eleştirileceklerdir, fakat buna dayanırlarsa insanlar onlarla daha fazla özdeşleşecektir, çünkü onlar da halkları gibidirler; rüzgarla değişirler, şartlara açıklardır.
Sayfa 615Kitabı okudu
Tarih boyunca şekilsiz idare etme biçimi tek başına saltanat süren kraliçeler tarafından en becerikli şekilde uygulanmıştır. Bir kraliçe kraldan çok daha farklı bir konumdadır; kadın olduğu için uyruklarının ve saray mensuplarının onun yönetme yeteneğinden, karakterinin gücünden kuşku duyması olasıdır. Bir ideolojik mücadelede bir tarafı tutarsa duygusal bağlılıkla hareket ettiği söylenir. Duygularını bastırsa ve erkek gibi otoriteri oynasa daha da kötü eleştirilir. O halde kraliçeler ya doğaları gereği ya da deneyimle esnek bir yönetim biçimi geliştirirler ki, sonunda erkeksi yönetimden daha güçlü olduğu görülür.
Sayfa 614Kitabı okudu
"Sözcüğe benim verdiğim anlamda entelektüel, ne insanları teskin etme ne de konsensüs oluşturma derdindedir; çok ciddi bir anlamda, ucuz formülleri, hazır klişeleri ya da iktidar sahiplerinin ve uzlaşımcıların söylediklerinde, yapıp ettiklerinde gözlenen sorunsuz, uzlaştırıcı olumlamaları kabullenmeyi istememe anlamında tüm varlığını ortaya koyan biridir. Hatta sadece bir şeyleri pasif olarak istememekle yetinmez, bunu aktif olarak kamuoyuna söyler de."
Ayrıntı Yayınları, İngilizceden Çeviren: Tuncay Birkan
Reklam
Şekilsizliğin birinci psikolojik gereği hiçbir şeyi kişisel olarak almamak üzere kendinizi eğitmenizdir. Hiçbir zaman savunma göstermeyin. Savunmacı davrandığınızda duygularınızı gösterir, açık bir şekil oluşturursunuz. Rakipleriniz hassas bir nokta bulduklarını farkederler. Ve tekrar tekrar vururlar. Bu yüzden hiçbir şeyi kişisel olarak almamak üzere eğitin kendinizi. Kimsenin sizi desteklemesine izin vermeyin. Tutulamayan kaygan bir top gibi olun. Kimsenin sizi neyin sinirlendirdiğini veya zayıf noktanızın nerede bulunduğunu anlamasına izin vermeyin. Yüzünüzü şekilsiz bir maske haline getirin, dolap çeviren rakiplerinizi ve meslektaşlarınızı çileden çıkarıp yönlerini şaşırtın.
Sayfa 614Kitabı okudu
Lawrence bölgeleri için Türklerle savaşan Araplarla çalışıyordu. Ortaya attığı fikir Arapların içinde bulundukları geniş çöle karışmaları, asla bir hedef oluşturmamaları, hiçbir zaman tek bir yerde toplanmamalarıydı. Türkler bu buhara benzer orduyla savaşmaya çalışırken dağılarak zayıflamış, bir yerden diğerine giderken enerji kaybetmişlerdi. Silah güçleri daha üstündü, ancak Araplar kedi-fare oyunuyla inisiyatifi ellerinde tutuyorlar, Türklere tutunacak bir şey vermeyerek morallerini bozuyorlardı. "Çoğu savaş yakın temas savaşıdır ... Bizimki uzak temas savaşı olmalıdır," diye yazmıştı Lawrence. "Düşmanı bilinmeyen, uçsuz bucaksız çölün sessiz tehdidiyle baş başa bırakmalı, saldırana kadar kendimizi açık etmemeliyiz."
Sayfa 613Kitabı okudu
Bilge kişi ne eski yolları takip eder, ne de bütün zamanlar için sabit olan bir yol geliştirir, o daha çok çağının gereklerini inceler ve onlarla uğraşmaya hazırlanır.
Sayfa 612Kitabı okudu
"Yönetimi ele geçirmiş nice iktidar sahibi kişi ya da partiler vardır ki, karşılarına dikilip direnen tek tük düşünce sahiplerini susturup yok edebileceklerini sanırlar, oysa sonuç umduklarının tersine çıkar: İktidar sahipleri devrilir gider, düşünce sahipleri yener ve kalır."
önsöz.
Reklam
Hiç böyle güzel bir yazı okudunuz mu?
Yeryüzünün tarlasında nebatatın herbir taifesi, lisan-ı hal ve istidat diliyle Fatır-ı Hakim'den sual ediyorlar, dua ediyorlar ki: "Ya Rabbena! Bize kuvvet ver ki, yeryüzünün herbir tarafında taifemizin bayrağını dikmekle, saltanat-ı Rububiyet'ini lisanımızla ilan edelim ve ruy-i arz mescidinin herbir köşesinde sana ibadet etmek
Sözde demokratik devletler hukuk sistemini hiçe sayıyor, basın özgürlüğünü kısıtlıyor, her tür muhalefeti hainlik diye nitelendiriyor. Türkiye ve Rusya gibi ülkelerin başındaki iktidar sahipleri yeni bağnaz demokrasi tipleri deneyip düpedüz diktatörlük uyguluyorlar.
Kahkaha kaba olduğu kerekçesiyle hoş karşılanmaz, çünkü gülerken ağız geniş bir biçimde açılır ve dişler gösterilir. Orijinal olarak kahkaha, garantilenmiş av ya da yiyecek karşısında duyulan haz duygusunu içeriyordu. Düşen bir insan, avlayıp yere düşürmüş olabileceğimiz bir hayvanı akla getirir. Her ani düşüşün kahkaha nedeni olmasının akla çaresizliği getirmesi ve bize istersek düşene av muamelesi yapabileceğimizi anımsatmasındandır. Üzerine gidip onu gerçekten yiyecek olsaydık, gülmezdik. Onu yemek yerine ona güleriz. Kahkaha, potansiyel yiyeceğimizin kaçması karşısında gösterdiğimiz tepkidir.
27 Mayıs ve 1961 Anayasası
27 Mayıs, amacının çok ilerisindeki oluşumlara yol açmış bir devrimdir. Değişik şartların bir araya gelmesi sonucunda 27 Mayıs sadece rejim meseleleriyle uğraşmamış, ekonomik ve sosyal yenilikler getirmiş ve bu alanda girişilecek mücadelelere elverişli bir anayasayı hazırlayıp görevini tamamlamıştır. 27 Mayıs ekibi ya da Milli Birlik Komitesi,
Sözde demokratik devletler hukuk sistemini hiçe sayıyor, basın özgürlüğünü kısıtlıyor, her tür muhalefeti hainlik diye nitelendiriyor. Türkiye ve Rusya gibi ülkelerin başındaki iktidar sahipleri yeni bağnaz demokrasi tipleri deneyip düpedüz diktatörlük uyguluyorlar.
1.500 öğeden 15bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.