Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
296 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Psikolojik Gerilim türünde güzel bir kitap daha. İlk olarak ismiyle başlamak isterim ki keşke orjinal adı olan Saksağanlar olarak kalsaymış Hoş bir benzetme olmuş çünkü. Okuduğunuzda daha iyi anlayacaksınız bunu. Konu ilginçti. Yeni bir eve taşınan bir çiftin başına gelen ilginç olaylar, evlerine gelen isimsiz polis ihbarları, kapı önüne koyulan
Komşu Kapanı
Komşu KapanıMark Edwards · Epsilon Yayınevi · 2019136 okunma
Hâviye...
Bu ramazanda ilk defa "Allah'ım beni ve ailemi hâviyeden koru" diye dua ettim... Elimde tuttuğum yasin cüzünde gözüm takıldı, Tekâsür ve Kâria sûrelerinin meallerine. Halbuki hergün okurdum bu sûreleri namazda. Okunmadığında mı unutuluyordu ayetler yoksa yaşanmadığında mı? Ne demekti Kâria? Kıyametin dehşetli sesi, hâviyenin
Reklam
1015 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Merhaba arkadaşlar, iyi geceler. Geç de olsa hepimizin bayramını tebrik eder, bu güzel günlerin bizler adına yeni başlangıçlar, umutlar ve güzellikler getirmesini hepimiz için temenni ederim. Hepimizin bayramı kutlu olsun. Zor bir süreç oldu ama bahsi geçen bu romanı ilk cildi 05/04/2024, ikinci cildini 11/04/2024 tarihinde bitirerek en sonunda
Kasvetli Ev (2 Cilt Takım)
Kasvetli Ev (2 Cilt Takım)Charles Dickens · Yapı Kredi Yayınları · 2021289 okunma
Arapçadaki -eyn eki
“Arapça kelimelerde ‘çoğul’ kavramları, ‘iki’ anlamındaki ‘eyn’ ekiyle şekillendirilir. Örn. Devlet+ -eyn = Devleteyn (iki devlet) Leyle + -eyn = Leyleteyn (iki gece) Taraf +-eyn = Tarafeyn (iki taraf). Türkçede de Arapçada da ‘anne ve babanın her ikisi’ anlamındaki ‘ebeveyn’ (ebû=ana baba) kelimesi de -eyn ekiyle türemiştir. Şimdi, tüm bunların dışında ilginç bir kelime var elimizde: Arapçada ‘kelb’ kelimesi ‘köpek’ anlamına gelir. ‘Kelbeteyn’ sözcüğü ise yine ‘iki köpek’ manasındadır. Şimdi bu ‘kelbeteyn’ kelimesini biraz daha Türkçeleştirdiğimizde ortaya nasıl bir şey çıkabilir? Elbette ‘çivi sökmeye veya diş çekmeye yarayan, hareketli bir eksen çevresinde çapraz iki parçadan oluşmuş, kıskaç biçimindeki araç’ anlamındaki ‘kerpeten’ kelimesi! Neden mi; ‘İki köpek..’ ‘İki köpek dişi..’ ‘Kıskaç..’ Bir kelimeye, esas anlamından çok da uzaklaşmadan benzetme yoluyla yepyeni bir anlam kazandırılması.”
·
Puan vermedi
Mars yıllıkları “Bir gezegeni mahvettikleri yetmiyormuş gibi, bir başkasını da mahvetmek, başkasının otlağını da kirletmek zorundalar mı?” Mars gezegeninde şarkı söyleyen kitaplar, ateş kuşları ile yolculuk, telepati vardı, sıvılar eşyaya dönüşüyordu ve lavlar üzerinde etler pişiriliyordu. Daha bunlar gibi ilginç çokça detay vardı bu gezegenle
Mars Yıllıkları
Mars YıllıklarıRay Bradbury · İthaki Yayınları · 20131,785 okunma
Reklam
264 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Patrick Süskind’in KOKU’su
Patrick Süskind
Patrick Süskind
Koku
Koku
Size de olur mu, bazen okuyup bitirdiğiniz bir kitap, kafanızda bir türlü bitmez. Günlerce zihninizi meşgul eder. Patrick Süskind’in “Koku” adıyla dilimize çevrilmiş romanı da böyle kitaplardan. Sadece zihnimi meşgul etmekle kalmadı işte şu anda kalemimi de meşgul ediyor. Patrick Süskind, 1949 Almanya doğumlu bir yazar. İlginç bir
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201821,9bin okunma
“— Burada da aynı şeyin olduğunu mu düşünüyorsunuz? Hım! Evet, çok yerinde... zekice bir benzetme yaptınız. Ama siz de gördünüz sevgili İvan Petroviç, elimden gelen her şeyi yaptım. Kabul edersiniz ki, gücümün yetmeyeceği bir şeyi yapamazdım, öyle değil mi? Bununla birlikte şuna da hak verirsiniz, çok önemli özellikleri var bu kadının... göz kamaştıran yanları... Hatta demin, kendime yakıştırabilseydim, bütün suçlamalarına karşı en iyi özrümün onun varlığını olduğunu söylerdim kendisine. Doğrusu mantığını... her şeyini yitirecek derecede kim esiri olmaz böyle bir kadının? O kaba köylüyü, Rogojin'i gördünüz, yüz bin rubleyi attı önüne... Tutalım ki bu akşam burada olanlar anlık, duygusal, yakışıksız şeylerdi, ama renkliydi de, üstelik ilginç... bunu kabul etmelisiniz. Tanrım, bu yaradılışta, böylesine güzel bir kadın neler yapmaz! Ne var ki bütün çabama, hatta eğitimine o kadar önem vermeme karşın... her şey mahvoldu! Daha önce birkaç kez söylediğim gibi, işlenmemiş bir elmas o... Ve derinden bir göğüs geçirdi Afanasiy İvanoviç.”
…en nihayetinde maphia da böyle düşündü ve bu dönem sonrası için komşu ülkelere yalnızca girip çıkmaya karar verdi, hastaların diğer tarafa geçer geçmez öldüklerini unutmayalım, ondan sonra bir dakika bile kalmalarına gerek yok, sadece ölüm anına ihtiyaçları var ve o ölüm anı tüm anların en kısasıdır, bir iç çekilir ve tamam, bir benzetme yapmak gerekirse, bu olay kimsenin üflemesine gerek kalmaksızın kendi kendine sönen bir muma benzetilebilir. Hiçbir ötenazi bu kadar kolay ve tatlı olmamıştır. Yeni ortaya çıkan durumun en ilginç yönlerinden biri de ölünmeyen ülke adaletinin ölüleri gömenlere karşı kanuni yaptırım uygulayacak dayanaklardan yoksun olmasıydı, hükümetin maphia ile yapmış olduğu centilmenlik anlaşması olmasa ve fiilen yaptırım uygulamaya niyetlenseler dahi bunu yapacak durumda değillerdi. Bu adamların cinayetle suçlanması söz konusu değildi, çünkü olaya teknik açıdan bakıldığında cinayet denemezdi ve her nasıl adlandırılacaksa bu olay yabancı bir ülkede meydana geliyordu, öte yandan bu kişileri ölü gömmekle de suçlama imkânı bulunmuyordu, zira gömülmek ölülerin kaderidir ve birilerinin gerek fiziksel gerekse psikolojik açıdan zor olan bu görevi üstlenmesi bile övgüye değerdir.
Sayfa 68
198 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Bu kitabın adı neden "Çavdar Tarlasında Çocuklar" çözemedim:) Sonra ufak bir araştırma yaptım ve kitabın ilk isminin aslında "Gönülçelen" olduğunu ve sonrasında bir şiirden alıntı olarak ve kahramanın çavdar tarlasındaki bir uçurumdan çocukları kurtarmak gibi bir meslek hayali olduğu için bu adı aldığını öğrendim. Kitabın isim hikayesi de karakterimiz kadar ilginç anlaşıldığı üzere. Kitaba dair olarak bu araştırmayı yapmamın sebebi kitapta ne çavdar ne tarla ne de net bir şekilde çocuklardan bahsedilmemesi oldu. Aslına bakarsak metaforik olarak da bir benzetme söz konusu değil. Bunlara istinaden kitapta dişe dokunur bir konu da yok. İşin garip yanı ise tüm bunlara rağmen kitap kendini çok güzel okutuyor. Keyifle okuyup asla sıkılmadığım bir kitap oldu. Kitaba dair bu yorumlamama ek olarak konusundan da bahsetmek istiyorum. Kitapta kahramanımız Holden'in çok sıkıcı bulduğu okulundan kovulup son yurt günlerine tanık olurken yaşadıklarına ve iç bunalımlarına dışardan bir göz olarak dahil oluyoruz. Salinger'in kendine has üslubuyla kitap, kendini iştahlı bir şekilde okutuyor. ( Kitap yorumlarına baktığımda bu yönde olumlu ve olumsuz bir kutuplaşma olsa da ben kitaba tamamen olumlu bir taraftan bakıyorum.) Ergen olan ve hayattan, insanlardan keyif almayan Holden'in çok sevdiği bir kişi de var hâliyle: küçük kardeşi Phoebe.
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,2bin okunma
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"İnsan daimi olarak , en çok anlaşılmak istediği yerden büyük bir hüner tesellisiyle sunar anlayışını.Ve düşünceler silsilesinin en derinlerinde anlamlandırmaya çabaladığı duygularından başkası değildir, mütemadi inanmak isteyip de çokça kelimelere tutunarak bel bağladığı." ~ Kitap genelinin çokça bilgi içeriğini rahatlıkla söyleyebilirim . Zaman zaman roman zaman zaman tiyatro vari bir üslupla ele alınmış olan kitabı okurken yazarın dili zorlayıcı olmadığından genel anlamda zorlanmadım . Fakat bazı kısımları okurken kafam betimleme ve benzetme yoğunluğundan kaynaklı bir hayli karıştı. Kitabın genelinde de çokça betimleme ve benzetmeye rastlamak mümkün. Bu betimlemelerden çoğu oldukça ilginçti. Konu itibariyle de ilginç ve ilgi çekici olan kitabı sanıyorum ki uzun bir süre daha okumuş-bitirmiş gibi hissetmeyeceğim. Sonu hiç beklemediğim bir biçimde bitmiş olan kitabın üzerimde bıraktığı tesiri tasvir adına iletiyi sabahın altısında kaleme aldığımı belirtmemde fayda olacağını düşünüyorum. Birçok kitap için söylenebilecek şeyi söyleyerek yazımı sonlandırıyorum. Beğenip beğenmeyeceğinizin kararını verebilmeniz için okumanızı tavsiye ederim...
İntihar Dükkanı
İntihar DükkanıJean Teule · Sel Yayıncılık · 20207,2bin okunma
·
Puan vermedi
Kitap “Söz konusu kitaplar olduğunda tarafsız kalamadığımı kabul etmeliyim, onlara bayılıyorum. Ancak her aşk gibi, kitaplara olan zaafımın da gözü kör. Çoğu okur gibi ben de okumayı neden sevdiğimi, bu eylemin beni ve sevdiklerimi nasıl etkilediğini hiç sorgulamadım.”sözüyle başlıyor.Bu söz bile yaptığı eylemin sebebini aramak için bireyin
Okumak Nefes Almaktır
Okumak Nefes AlmaktırMiha Kovač · Portakal Kitap · 2022161 okunma
İnsan ömrünü kısaltan tufan sonrasında yok olan birşey miydi?
Peygamber, tufandan sonra, üç yüz elli sene daha yaşar ve bin üç yüz yaşında dünyadan ayrılır. Ömrünün sonuna doğru, kendisine, dün­yayı nasıl gördüğü sual edildiğinde, ilginç bir benzetme yapmış, iki ka­pılı ev/saray gibiymiş, bir kapısından girdim, diğerinden çıktım, demiş­tir.
Sayfa 106
215 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.