Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
816 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
EÜZU BİLLAHİ MİNEŞ-ŞEYTANİRRACİM BİSMİLLAHİRAHMANİRRAHİM diyerek, ne olur ne olmaz Şeytan'ın etkisini en asgari düzeye indirmek için Besmele çektikten sonra... En yüzeysel haliyle, ABD'li psikolog Philip Zimbardo'nun bir grup öğrenciyle yaptığı Stanford hapishane deneyini ve bu deneyle ilgili ortaya çıkan insana dair bulgulardan,
Şeytan Etkisi
Şeytan EtkisiPhilip Zimbardo · Say Yayınları · 2017172 okunma
Esrarengiz bir şeydir inanç kaybı, inancın kendisi kadar esrarengiz.
Sayfa 275Kitabı okudu
Reklam
Doğum ve ölüm -sadece bu ikisi- halen kader tarafından tayin ediliyor. Maddi bir seviyedeki muhtemel seçimlerin çoğulluğuna paralel olarak çok-katmanlı modernleşme süreci sosyal ve entelektüel seviyede de bir seçimler dizisinin kapısını araladı: Hangi işe sahip olmalıyım? Kiminle evlenmeliyim? Çocuklarımı nasıl yetiştirmeliyim? Tanrılar bile bu
Sayfa 65 - 66 - PdfKitabı okudu
360 syf.
3/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Coelho'nun gibi bir yazarın kalemimden ne okudum ki ben? Varoluş mu? İnanç mı? Aşk mı? Neydi bu? Aşkı anlatmak için, bu kadar ütopik, bu kadar misyoner dokulu örnek ne kadar da uçuk olmuş. Doğa üstü yetenekler, Meryem ana, İsa, dualar, kendinden geçmeler, tapınma törenleri, vs vs... Zaman kaybı oldu. Ama, kötü kitap da okumak lazım arada.
Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum Ağladım
Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum AğladımPaulo Coelho · Can Yayınları · 20188,8bin okunma
Beşinci Anlaşma
Beşinci Anlaşma
Beş anlaşma kulağa ne kadar kolay gelse de, yazar tarafından temsil edildiği kadar derindir. Bu kitap ve "Don Miguel"in üslubu bana aşağıdaki noktalar hakkında konuşma konusunda ilham verdi, Eğer evren sonsuzsa ve bilim şu ana kadar buna ikna olmuşsa, o zaman biz de sonsuzu, aynı maddeleri ve aynı atomları paylaşıyoruz. Ve
şehit ailelerinin ikamet ettiği harap bitap evleri paylaşanları, bu konuya şaşıranları, üzülenleri, kızanları; bu konu özelinde konuşanları farklı sosyal medya platformlarında ve burada o kadar çok gördüm ki.. hâlâ bu konuya şaşıranları, üzülenleri, kızanları anlayamıyorum. sanırım bu anlık saman alevi gibi parlayıp sönen bir öfke patlamasından
Reklam
Birinci yüzyılda Hıristiyan topluluklarında açık olarak tanımlanmış bir dışsal otorite bile bulunmuyordu. Bu topluluklar inanç meselelerinde Hıristiyan bireylerin bağımsızlığı ve özgürlüğü temeline göre inşa edilmişti. İkinci yüzyılın özelliği kilisenin otoriter liderlerle giderek bütünleşme sürecine girmesiydi, bu süreç içinde her Hıristiyanın uyması gereken sistematik bir inanç öğretisi oluşturuldu. Başlangıçta günahları affetme yetkisi yalnızca Tanrı'ya aitti, kilisenin böyle bir yetkisi bulunmuyordu. Daha sonra "Extra ecclesiam nulla salus" prensibi; herhangi bir onur kaybı karşısında koruma yetkisi sadece kiliseye aittir prensibi benimsendi. Bağışlayıcı ve kurtuluş için eğitim veren ahlaki kurum olması özelliği nedeniyle kilise kutsal hale geldi. Bu işlev “birliği ile kilisenin meşruiyetini garanti altına alan ve günahların affedilmesi konusunda yargılama yetkisini kazanmış olması nedeniyle" sadece papazlara, özellikle de piskoposlara aittir. Bu özgür, kardeşçe birlikteliğin hiyerarşik bir organizasyona dönüşmesi psişik bir değişikliğin gerçekleşmiş olduğunu göstermektedir. Eski Hıristiyanlar eğitim görmüş zengin insanlara ve yöneticilere, kısacası tüm iktidar odaklarına karşı nefret ve iğrenme duygularıyla dolup taşmaktayken, üçüncü yüzyıldan itibaren Hıristiyanlar yeni bürokratik yöneticilere karşı saygı, sevgi ve sadakat beslemeye, onlara karşı bu duygularla dolup taşmaya başladılar.
Manevi sıkıntı ,hayatın anlamının keşfedilmesinde belirleyici rolü bulunan değerler sistemde meydana gelen bozulmayı ifade eder.İşsizlik ,yakın kaybı,statü kaybı gibi stres kaynaklarının insanin inanç sisteminin tehdit edilmesinden biyolojik,sosyokültürel,psikolojik ve manevi olarak etkilenme sonucunda manevi sıkıntı ortaya çıkar .
Yalnızca tanrıyı ya da öte dünyayı değil, aynı zamanda gerçekliğin kendisini de ilgilendiren modern inanç kaybı, insan yaşamını radikal bir şekilde geçici hale getiriyor. İnsan yaşamı hiçbir zaman bugün olduğu kadar geçici olmamıştı. Yalnızca insan yaşamı değil, genel olarak dünya da radikal bir şekilde geçici hale geliyor.
Sayfa 33 - İnka
Bir çocuk, iyiliğe, sevgiye ve adalete inançla hayata başlar. Bebek, annesinin memesinde, üşüdüğü zaman annesinin üzerini örtmesinde, hastalandığı zaman onu rahatlatmasında inanç bulur. Bu inancı babada, annede, bir büyükbaba ya da büyükannede ya da ona yakın olan herhangi bir başkasında da bulabilir; bu duygu, Tanrı'ya olan inançta da
Reklam
622 syf.
8/10 puan verdi
Kitap geçmişe daha uygun olsa da günümüze uyarlayarak her türlü tehlikeden korunup her ortamda güçlü bir birey olabiliriz kitap genel olarak bir yasa verip ardından o yasalarla ilgili uyulan ya da uyulmayan örnekleri vererek pekiştirme yapıyor bence okumaya değer aşağıya da genel bir özet bırakıyorum; YASA 1 ÜSTÜNÜ ASLA GÖLGEDE BIRAKMA Üstünü
İktidar - Güç Sahibi Olmanın 48 Yasası
İktidar - Güç Sahibi Olmanın 48 YasasıRobert Greene · Altın Kitaplar · 20232,076 okunma
_Fizyonomi: Yüz Okuma Sanatı
_Schopenhauer: Fizyonomi bilimi, yüzden kişiliği okuma sanatıdır. Bir insanın çehresinin şekli şemali, ikiyüzlülüğün hakim olamadığı yegâne sahadır. Her insanının çehresi bir haritadır. Bir insanın çehresi, dilinden daha ilginç şeyler ele verir çünkü onun yüzü, söyleyip söyleyebileceği her şeyin özetidir. Dil bir insanın sadece düşüncelerini ele
Neden beynimizi istediğimiz gibi yönetemiyoruz? İşte yanıtları * Vazgeçemediğiniz alışkanlıklar, * Değişmeyen inançlar,
_Kitle, ilkel insan topluluğunun yeniden dirilişidir. Kitle psikoloji ilkel insan psikolojisidir. Bilinçsiz davranışlar, düşüncesizce menfaatlerinin peşine takılmak ilkel insan özellikleridir. Kitle yasası: Gerizekalılar, üstün zekalıları kendi seviyelerine çekerler. _Kitle, arsız bir çocuk gibidir. Özgüvenden, özsaygıdan ve sorumluk duygusundan
311 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.