Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Bir gözü toprakta olan kocamışların, konu savaş olduğunda hemen ortaya fırladığını; varını yoğunu bu yolda harcadığını; türlü eziyetlere katlandığını; yasayı, barışı, dini yok saydığını; insanlıkla ilintisinin kalmadığını görürüz. Tartışılmaz bir delilik olan savaşları inanmışlık ve kahramanlıkmış gibi yutturmaya çalışan okumuş yaltakçılara da her yerde rastlarız."
Sayfa 120 - Oda Yayınları
Flört çoğunlukla bilinçdışı bir kuşkuculuktur. Oysa inanmışlık durumu, aralıksız bir fikir değiştirme/karar verme sürecinde olduğumuz gerçeğini gizler. "İyi" ilişki insanın birçok isteğinin cevapsız kalmasına tahammül edebildiği ilişkidir.
Reklam
Masada iki tarafı oluşturan ülkelerin ve bu ülkeleri temsil eden heyetlerin ruhi yapıları, zafere inanmışlık dereceleri ve politik, siyasi, diplomatik, tarihi ve sosyolojik bilgileri neticenin şekillenmesinde birinci derecede rol oynamaktaydı. İçinde Musul, Kerkük gibipetrol yatakları bakımından zengin olan Güneydoğu ve Ortadoğu bölgesinde çok uluslu bir millet yapısından bahsederek burada sadece Türkiye’nin söz sahibi olamayacağından bahseden Curzon Sosyolojik ve jeo-politik açıdan Türk tarafının cehaletinden yararlanır ve şöyle der; “... Evet, bu bölgede Arap nüfusu var, kürt nüfus var, Türk var, Türkmen nüfus var. Biz bu bölgedeki petrol vesaire peşinde değiliz. Ama bu denli yoğun nüfus çeşitliliğine sahip bir yeri de size bırakamayız...”
Bir nevi, "Kader"e inanmışlık işte!
Burjuva düzeninde yoksulluğun mümkün olduğu kadar ortadan kaldırılmak istendiği sanılmasın. Tam tersine, düzgün bir burjuva, servetin eşit olarak dağıtılmamış olmasını çok doğal bulur ve “Tanrı’nın bunu böyle münasip gördüğü ve daima böyle olacağı” inancıyla kendini avutur.
Sayfa 143 - Kaos YayınlarıKitabı okudu
“Yapayalnızdı; ama,bu onun hiç umrunda değildi;Jeanne,çok gülünç bir inanmışlık ve ciddîlikle,tek başına,üç dört kişi imiş gibi oynayabiliyordu.”
“Başka anlamlar mı?” Yusuf sinirleniyordu. “Bize söylenen neyse onu kabul etmeliyiz. Hepsi bu.” .... İbni Tahir sıkıntıyla etrafına baktı.Çevresindeki herkesin yüzünden derin bir inanmışlık okunuyordu. Hayır, aklını karıştıran ve onu şüpheye sevk eden hislerini anlamaları olanaklı değildi.
Reklam
Gelişmemiş toplumların yaşam tarzı üzerinde araştırma yapan bilginlere göre ilkel insanın özellikleri arasında: katı, dondurulmuş, değişmez kurallara bağlılık; batıl'a ve hurafelere inanmışlık; din verilerini akıl kıstası dışında tutmuşluk; her gerçeğin din kitablarında bulunduğunu sanarak bu kitaplara bağlanmışlık vb... gibi tutum ve davranışlar vardır.
ALMANLARDAN ÖĞRENDİĞİMİZİ ARAPLARA ÖĞRETTİK (esprit de corps)
Osmanlılar, imparatorluk ordusuna 19. yüzyıl sonlarından beri danışmanlık vermekte olan Alman subaylardan öğrenmiş oldukları modern askerî teşkilatlanmanın kabiliyet ve taktiklerini masaya koymuşlardı. Buna karşılık Senusîler de kendi ülkelerini savunuyor olmaktan gelen coşkuyu, kendileri gibi liderlerinin karizmasına itimat eden bir sufi tarikatına içkin olan esprit de corps’u [Fr. Bir grubun mensupları tarafından gruba karşı duyulan müşterek sadakat, coşku ve inanmışlık duyguları. (ç.n.)] ve belki de 20.000 kişiye kadar ulaşan insan güçlerini sunmuşlardı.
Müteakip hadiseler, resmiyette Balkan Savaşları’ndan sonra kurulacak (Eşref daha sonra yeniden kurulduğunu söyleyecekti) ve imparatorluğun son yıllarında ekseriyetle dramatik ve trajik sonuçları olan kritik bir rol oynayacak Teşkilat-ı Mahsusa’nın ortaya çıkışında Libya’daki sürecin mühim bir aşama olduğunu gösterecekti. Enver, Eşref gibi fedaî
DERNE KISA SÜREN HARP
Fotoğraflar, Libya’nın müdafaasına yönelik Osmanlı-Senusî planının arkasındaki hesabı ortaya çıkarmaktadır. Az sayıdaki Osmanlı subayı Senusî kabilesinden binlerce gönüllüyü eğitmeye koyuldu. Yün üniformaları, makineli tüfekleri, bisikletleri, komuta çadırları ve hatta bir motorlu aracı da içeren ithal teçhizatlarıyla Osmanlı subayları ile uçuşan
107 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.