Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Önsöz
Hristiyan Batı dünyasında on asırdan beri İslâmiyet ve İslâmî ilimlerle ilgili yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Bilhassa XVII. yüzyıldan itibaren hızını arttırarak yürütülmekte olan bu çalışmalar, Kur'an-ı Kerim, Hadis-i Şerifler ve Hz. Muhammed'in hayatı üzerinde yoğunlaştırılarak sürdürülmektedir. Batıda yapılan bu çalışmalar genellikle üniversitelerde öğretim elemanları tarafından yürütülmekte, araştırmacılara başta dil öğrenimi olmak üzere kaynakların temin edilmesi vb. hususlarda her türlü imkân devlet eli ile sağlanmaktadır. Batıda İslâmiyet ile ilgili olarak yapılan bu çalışmalar, Türkiye'de ve diğer İslâm ülkelerinde pek çok kimse tarafından takdir ve hayranlıkla karşılanmakta, bu çalışmaların İslâmî ilimlere büyük çapta katkıda bulunduğu ileri sürülmektedir. Acaba, yapılan bu çalışmalar sadece ilim uğruna mı yapılmaktadır? Yoksa bunun arkasında başka gayeler mi vardır? Şimdiye kadar Sovyetler Birliği başta olmak üzere bazı devletler tarafından yürütülmekte olan Türkoloji çalışmaları hakkında, başlangıçta aynı şekilde iyi niyetli değerlendirmeler yapılmışken, son zamanlarda bu çalışmaların sadece ilim aşkına yapılmadığı, bunların arkasında siyasî ve ekonomik bazı hesapların yattığı konusunda şüpheler uyanmıştır. Tıpkı bunun gibi, Hristiyan batı dünyasında İslâmiyet ile ilgili olarak yapılan çalışma ve araştırmalarin arkasında, dinî, siyasî ve ekonomik bir takım hesapların bulunduğu konusunda en azından şüphe etmek gerekir.
Sayfa 8 - FAZİLET NEŞRİYAT
10/10 puan verdi
Fransa'da eski Cumhurbaşkanı ve 3 eski Başbakan dahil haddini bilmez 300 kişi, Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yönelik safsata bazı iddialarda bulunmuşlardır. Onların tahrif edilmiş Kitapları İncil hakkında, Merhum Prof Dr. Şaban KUZGUN'un Dört İncil isimli kitabına bakmakta fayda var. Büyük Alim Prof. Dr. Şaban KUZGUN, Dinler Arası Diyalogun ihanetini ifşa etmek üzere, 2003 yılında düzenleyip yönetiği Alternatif Sempozyumun ardından geçirdiği trafik kazası neticesinde vefat etti. Bu hocanın ölümünün de, memleketin yetiştirdiği bir çok değerli insanın şüpheli ölümü gibi araştırılması kanaatindeyim. Merhumun DÖRT İNCİL isimli kitabın okumanın tam zamanıdır. Yüce Kitabımıza saygısızlık edenlerin ve memleketimizde cirit atan misyonerlerin yere göğe sığdıramadıkları tahrif edilmiş olan İncillerinde neler yazıldığı öğrenilirse İslam Dini, Kuran-ı Kerim ve Hz. Muhammed'in (s.a.v.) sünnetini itibarsızlaştırmak için yapılan çalışmalar ve nedenleri çok daha kolay anlaşılacaktır.
Dört İncil Farklılıkları ve Çelişkileri
Dört İncil Farklılıkları ve ÇelişkileriŞaban Kuzgun · Fazilet Neşriyat · 200839 okunma
Reklam
"*Günümüzde bazi dini-tutucu cevrelerin , yeni dogan cocuklarina 'Büsra', 'Sena' gibi isimleri sirf Kur'an'da geciyor diye vermelerinin moda haline geldigine sahit oluyoruz. Hicbir arastirma yapma gelenekleri bulunmayan bu cevrelerin; Busra nin Incil, Sena'nin da Isa Peygamberin Son Veda Yemegi anlamina gelen isimler olduklarini bilselerdi acaba yine bu isimleri cocuklarina verirler miydi cok merak ediyorum."
Sayfa 170 - Sinir ÖtesiKitabı okudu
Incil'i okursak, Havva'nın Adem'in kaburga kemiğinden ya­ratıldığını öğreniriz. Bu nedenle kadın, bir kopyadır, düşük düzeyli bir türdür: bu da kendini küçümseme yoluyla erkeği kullanmanın bir başka yoludur. Tarihin herhangi bir evresinde bu hikayenin bir kadın tarafından uydurulmuş olabileceğinden hiç kuşkulandınız mı? Bunu kendisi kağıda yazmamıştır; bunu onun adına bir erkek yapmış olsa gerek, çünkü kadının yazma yeteneği nispeten son zamanlarda kazanılmış bir yetenektir.
Sayfa 51 - Öteki Yayınevi
Senin her kelimen benim incil'imdi, kutsal kitabımdı. Tüm dünya sadece seninle ilintili olduğu ölçüde varlık halindeydi.
Sayfa 34 - PanamaKitabı okudu
275 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
"En iyi kitapların okunması, geçmiş yüzyılların en büyük insanlarıyla konuşmak gibidir." Bu çok ünlü söz Descartes'a ait, benim burada demek istediğim ise Erich Fromm'u -özellikle bu kitabı- okumanın sadece 'büyük insanla konuşmak' değil, 'büyük insandan birebir ders almak' anlamına geldiğidir. Erich Fromm bu kitabı 1947 yılında
Kendini Savunan İnsan
Kendini Savunan İnsanErich Fromm · İlya Yayınevi · 2005638 okunma
Reklam
Kur'ân İlimlere, İlimler de Kur'ân'a Ters Düşer Mi?
İlimlerin temelini bizden alan Batı'da ise bilim adamları, aslı bozulmuş olan Tevrat ve İncil ile sürekli çatışmalar yaşanmıştır, bu yüzden din adamları ve kilise ile karşı karşıya kalmıştır. Bunun en çarpıcı örneği Galileo'dur. İncil'de dünya tepsi gibi düz ve yuvarlak olarak tasvir edilirken o, "Dünya yuvarlaktır." demiş ve bundan dolayı kilise tarafından yargılanmıştır. Halbûki Kur'ân, Dünya'nın yuvarlak olduğunu, hem kendi etrafında hem de Güneş'in çevresinde döndüğünü asırlarca önce ifade etmiştir.
“Önce Kelime vardı,” diye başlıyor Yohanna’ya göre İncil. Kelimeden önce de Yalnızlık vardı. Ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti Yalnızlık... Kelimenin bittiği yerde başladı; Kelime söylenmeden önce başladı. Kelimeler, Yalnızlığı unutturdu ve Yalnızlık, Kelimeyle birlikte yaşadı insanın içinde. Kelimeler, Yalnızlığı anlattı ve Yalnızlığın içinde eriyip kayboldu. Yalnız Kelimeler acıyı dindirdi ve Kelimeler insanın aklına geldikçe, Yalnızlık büyüdü, dayanılmaz oldu.
Kendimizle ilgili bilgileri başkalarından öğreniyoruz. Gita, Upanişadlar, Kuran, İncil, Freud. Aracılığıyla elde etmiş oluyoruz bilgiyi, onlar insana ne olduğunu söylüyor. Bu da kendimiz hakkındaki bilgiye başkaları aracılığıyla ulaşmakda bilgi. Peki bilgiyi topladığımızda, kim olduğumuzu ve nasıl düşünmemiz gerektiğini, başkalarından öğrendiğimizde bu bilgi mi? Yoksa cehalet mi? Bize kendimiz hakkında ne düşünmemiz gerektiğini söylemeleri için uzmanlara bağımlı olmak, kendinize felsefecilerin gözünden, gururunun gözünden veya dünyanın her tarafındaki liderlerden herhangi birinin gözünden bakmak cehalet değil mi? Bir yandan doğayla ilgili, maddeyle, bilimle ve benzeri konularla ilgili bilgi birikimimizi artırırken bir yandan da muhtemelen hayattaki en önemli şeyi, kendi zihnimizin yapısı ve doğasını tamamen göz ardı ediyoruz. Bu elbette cahilliktir. Ne kadar zeki olursanız olun, tüm güncel olaylarla ilgili ne kadar bilgi sahibi olursanız olun, teknolojik olarak ne kadar yetkin olursanız olun, derinizin altında olup biteni tamamen göz ardı etmeniz bütünsel cehaletin bir türüdür. Yani bir elinizde olağanüstü bilgi, diğer elinizde ise mutlak cehalet var.
Senin her sözcüğün benim için bir İncil ve bir dua yerine geçti. Bütün dünya, benim için yalnızca seninle ilintili olduğu ölçüde varlık kazandı.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.