Dante, yavrum, Inferno
burada şimdi.
ve insanlar hâlâ güllere bakıyorlar
bisiklete biniyorlar
zaman kartlarını zımbalıyorlar
ev, tablo ve araba satın alıyorlar;
her yerde
çiftleşmeye devam ediyorlar, ve gençler etraflarına bakıp
burası daha iyi bir yer olsun diye
haykırıyorlar
her zaman yaptıkları gibi,
sonra yaşlanıyorlar
ve aynı kirli oyunu oynuyorlar.
"The fire that burned in that moment was like an inferno, and I don’t think I’ve ever been so aroused in my life—albeit a filthy, degrading sort of arousal."
Baştan çıkarıcı için tüm silahlar mübahtır ve o bu tür uygulamalara alışkındır; bu nedenle Portekizliler çok zarif bir şekilde şöyle demiştir: De boâs intençôes esta o inferno cheio.*
*Cehennemin yolları iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir.
İlk insan ve ilk peygamber Adem, günah işlemeyi cennette yaşamaya yeğlemiştir; yaşamın değişkenliğini, sıkıcı tekdüzeliğe yeğ tutmuştur. İnsan imgeleminde cennet, hiçbir zaman çok ilginç bir yer olmadı. Hayal gücümüzü harekete geçirmedi, geçiremez de. Dante'nin İlahi Komedyasında, Inferno'da (Cehennem'de) ve bir dereceye kadar Araf'ta, hayal gücümüz sınırsızca çalışır, hayal kurmanın sonsuz özgürlüğünü tadarız. Öte yandan, Dante'nin Cennet'i alabildiğine sıkıcı bir yerdir. Öylesine sıkıcıdır ki, okumuş olanların pek azı onu anımsar.
“Haydi kalk! Bedenin ağırlığı altında ezilmedikçe,her savaşı kazanan cesaretinle yen kapıldığın telaşı. Daha uzun bir merdivenden çıkacağız şimdi;iblislerden kurtulmuş olmak yeterli değil. Sözlerimi anladınsa, ders almasını bil.”
“The fire, the fire. It rages within, a campfire and then an inferno, and my body is its fuel. I feel it racing through me, eating away at the weight. There is nothing that can kill me now; I am powerful and invincible and eternal.”
"Dante bir şairdi, Beatrice de onun ilham perisi, müz'ü. İlk karşılaştıklarında o çok
gençti. Dante onu ömrü boyunca hep uzaktan sevdi. Beatrice cennette onun rehberiydi."