Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Ben şairlerin sözcükleri ses haline getirip uzayın boşluğuna geri gönderdiklerini düşünüyorum. Yani dili çözdüklerini ve sesle daha çok, dil öncesi dediğim şey biraz öyle. O yüzden şairlerin o ele avuca gelmez halleri bana çok daha yakın geliyor. Ben şiirin dil öncesine ait olduğunu düşündüğüm için, çocukluk ve dille de meselem olduğu için şairlere kendimi çok yakın hissettim hep. Romancılardan çok şair arkadaşım vardır. Romancıların aklı bana hep sıkıcı geldi. Romancı aklı istemem diyorum. Çünkü roman çok büyük bir proje. Üç-dört senede bir kitap yoğunlaştığında yazabiliyorsun. Yani insan delirmezse bu dört sene içerisinde, bu büyük bir proje çünkü, gerçekten duruluyor, sakinleşiyor. Bunu ben kendim büyürken, yaşlanırken deneyimledim. Şairler daha deli, şiir daha işe yaramaz. O yüzden şairlerin dünyası, yani şiir beni belki de daha çok cezbetti.” (alıntı)
Değişim güçtür ve güç genelde aklı selim olan insanlarda yoktur.
Belki insan asıl beyni durunca ölüyor, yeni bir düşünceyi idrak etme gücünü yitirince. Bizim Porteous da öyle biri. Olağanüstü bilgili, olağanüstü zevk sahibi ama değişme kabiliyeti yok. Tekrar tekrar aynı şeyleri söylüyor, aynı şeyleri düşünüyor. Üstelik onun gibiler ne kadar çok. İçeriden durmuş ölü kafalar. Aynı küçük izin üstünde ileri geri hareket eden ve bu arada hayaletler gibi gitgide soluklaşan kafalar... ...Ve bütün düzgün insanlar felç olmuş. Ölü insanlar ve diri goriller. Arası kalmamış gibi...
Reklam
Altını üstüne getirmek istediğin masa da aklı başında oturmak çok sağlam imtihandır.
İnsan bu hayata çok küçük yaşta başlamalı, alışmalıdır. Bunun için eskiler: “Aklı Tanrı verir, ama beceri çocukken öğrenilir” demişler. 
Tartışmalı!!!
Aklı olan bir canlı dinsiz yaşayamaz, öncelikli olanın neper olduğu konusunda ona en doğru yolu gösteren yalnızca dindir. Din ona yaradılışı sırasında verildiği için, aklı başında insan dinsiz edemez.
Gerçek içten denetim ahlaki değerlere bağlı kalmayı, görev ve mecburiyetlerin önemini kavramaya ve belli bir durumda neyin iyi ve doğru olduğunu ayırt edebilmek için aklı kullanmayı içerir. Haysiyet sahibiyseniz sıksık hayır demeniz gerekir, çünkü hız kültürünün pek çok yanı reddedilmemeyi hak eder.
Reklam
Bilge insanı ya da sadece düşünen, aklı başında bir insanı farklı kılan şey, acıyı gözünde büyütmemesidir; daima halinden memnundur ve hiçbir şey onu şaşırtmaz.
Aklı basında bir insan, kendisine iyilik yapanlara müteşekkirdir, ama bu duygunun kendisine ayak bağı olmasına izin vermez.
Şunu tüm yaşamın boyunca uygulamalısın: Bir şey sana güzel görünüyorsa, onu çıplak haliyle ortaya koy, yavan halini gör ve tüm gösterişli görüntüsünden sıyır. Zira aklı en çok ayartan kibirdir, bu yaptığın işin önemli olduğu konusunda kendini en fazla pohpohladığında ve buna en fazla aldandığında kendini gösterir.
Aklı duyguya çeviren simyadır şiir..
Şiir, insanın yaşama hakkını, bir iç çekiş kadar bile olsa hiçleyen bir gerçekliği, sözcüklerin bütün olanaklarını kullanarak parçalar, sonra da yaşamı onarma ve yüceltme temelinde yepyeni bir gerçeklik kurar. Bu gerçeklik içinde ölüm, elbette reddedilendir. Öfke vardır acıyla, ama düşmanlık değil, sevgi ve barış bu gerçekliğin ışıklı harcıdır. Ülkelerin sınırları ilgilendirmez şiiri. İnsanın ve halkların içdünyası, bireysel-toplumsal farklılıkları şiir ülkesinin sınırlarını oluş­turur. Bu yüzden şiirin atlası insanın atlasıdır ve bu atlas bü­tün bir yeryüzüdür. Akılla duyar rahatsızlığını ama tepkisini duyguyla verir. Ne kadar olgunlaşırsa olgunlaşsın, bir çocuk saflığıyla cesurdur. Hiçbir halkı öne çıkarmadığından hiçbir halkı küçümsemez. Aşkın, acı­nın ve başkaldırının ilk ve en güzel sesi olmuştur her zaman. Bu yüzden sevinçten çok hüzne yakışan bir yapısı vardır..
Reklam
Kalbimi bıraktığım söz
İnsan bedeniyle mi yoksa akli ve ruhuyla mi insandır? Ebu fetih büstinün şu meşhur kasidesi: Ey bedenine hizmet eden ,onun hizmeti uğruna ne kadar gayret ediyorsun Kendisinde ziyan olan bir şeyden kar mi bekliyorsun Ruha yönel, onun faziletlerini kemale erdir Zira sen beden değil ancak ruh ile insansın!
335 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Bir ders halkasında hocamızın önerrisi ile bu kitapla tanıştım. Evet fıkıh bilmemiz ,öğrenmemiz lazım ama nerden başlanmalı .. Bu sırada önemli olan husus neresi diye sorularınız varsa bu kitaba bir şans vermelisiniz. Her müslüman gencin daha doğrusu her davetçi müslümanın kitaplığında olması gereken bir eser. Akıl mı önce din mi gibi soruların ya da değişmez kaidelere takılan insanlara verecek cevabımız yoksa en başta kendimizi ,önceliklerimizi ve yaşantımızı önceliyceğimiz hususları açıklıyor. Bazı kelimler hususnda sözlük yardımı gerekebilir.. .Ve hoşuma giden bir alıntıyı da bu kısma bırakayım . .Sanki gençleri koruma ve onlara önem verme ,sadece onların bedeni yönlerini korumaktan ibarettir. İnsan bedeniyle mi yoksa aklı ve ruhuyla mı insandır? Eskiden beri Ebu'l -Feth el-Büsti'nin şu meşhur kasidesini hafızamızda tutmaktayız: . Ey bedenine hizmet eden,onun hizmeti uğrunda ne kadar gayret ediyorsun Kendisinde ziyan olan bir şeyden kar mı bekliyorsun.
Öncelikler Fıkhı
Öncelikler FıkhıYusuf el-Karadavi · Nida Yayıncılık · 2017335 okunma
Aklı ve sevgisi olmayan bir toplum ya önünü iliklemekte ya da şiddeti şehvetle sevmekte bulacaktır özgürlüğü.
Sayfa 26
Ne zaman fetihler olmuşsa fatihlerde olmuştur, bir devlette devrimler yapıldığında devrimciler olmuştur, her seferin komutanı olur diyorlar. İnsan aklı buna şöyle karşılık verir gerçekten de ne zaman fatihler ortaya çıkmışsa savaşlar da olmuştur, ama bu savaşlara fatihlerin yol açtığını ve savaş kanunlarını bir tek kişinin eylemlerinden çıkarılabileceğini ispatlamaz.
İman ve Mucize
Mucize gerçekçi insanlara hiçbir zaman engel olamaz, böyle insanların inançlı olmasını sebep olan mucizeler değil! Çünkü eğer gerçekçi insanlar inançlı olmasa her zaman doğaüstü şeylere inanmama yolunu bulurlar. Eğer ki inkar edilemez bir mucize ile karşı karşıya kalırsa o mucizeye inanmaktansa kendi hissiyatına inanmaz. İman inançlı insanlarda mucizeden kaynaklanmaz, mucize imandan kaynaklanır. Gerçekçi insan iman getirdiği zaman ancak gerçekçi aklı tarafından doğaüstü şeylere de onaylar. Peygember dedi ki; görmezsem inanmam , gördüğünde (tanrım ve yaratanım) onun iman etmesini sağlayan mucize mıydı? Hayır iman getirdiyse, iman getirmek istediğindendir. Büyük bir ihtimalle görmezsem inanmam dediğinde zaten tam bir imana sahipti bile
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.