Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İnsan hür doğmaz. Eğer kendi ben'i ile mücadeleye başlayan bir irade destanının kahramanı değilse, eğer kendi nefsine galebeden ve kendi ihtiraslarına hakimiyetten başlayan bir hürleşmeye doğru merhale merhale yol almıyorsa, eğer hürriyeti şahsiyetiyle beraber gelişmiyorsa, insan, en hür nizam içinde hür değildir. Doğarken hürriyetimize de, şahsiyetimize de sahip olamayız. İkisini de, yaşadıkça ve liyakatimiz nispetinde kazanırız.. "
Sayfa 288 - Ötüken Yayınları
Hayatımın kısa özetidir
Hayır, benim çocukluğumun hürriyeti, hiç de bu cinsten bir hürriyet değildir. Evvela burası zannımca en mühimidir, onu bana kimse vermedi. Bu sızdırılmış altın külçesini birdenbire kendi içimde buldum. Tıpkı ağaçtaki kuş sesi, sudaki aydınlık gibi. Ve bir defa için buldum. Bulduğum günden beri de küçücük hayatım, fakir evimiz, etrafımızdaki insanlar, her şey değişti. O, bana hiçbir şeye sahip olmadan, hiçbir şeye aldırmadan yaşamayı öğretti. Insan işlerine uzaktan bakmayı oradan ögrendim.
Reklam
Asırlardır kökümüzden uzaklaşmak yolundayız. Boşlukta koptuğumuz güneşi arar gibi bir hâl... Düşe düşe, geze geze, döne döne güneşe yol bulabilecekmiyiz, bilmem!.. Bütün bir tarih, bizi dışımızdan toslaya toslaya yıkamayan Avrupalının, şimdi Hürriyet öksesi ile içimizden avlamaya kalktığı gün... Hayvan hürriyeti ile değil, insan hürriyeti ile hür olmayı, yani hakikate boyun eğmeyi ne gün öğreneceğiz?..
Çalışmanın sermayeye, çalışanın çalıştırana esir olduğu bir dünyada iktisadi hürriyet, sadece sermayenin hürriyeti demektir. Kendi müesseselerini öteki sosyal müesseselerden de, insan ruhundan da ayrı müstakil ve mücerret bir kıymetler nizamı sanan hukukçular, siyasi hürriyeti psikolojik hürriyetten ayrı düşünüp sadece fertle devlet arasındaki münasebet çerçevesi içine hapsetmekle suni bir tecrit yapmışlardır. İnsan siyasi hürriyeti ne iktisadi, ne de ruhi hürriyetinden ayrı düşünülebilir. Hürriyet problemi tek bir bütündür. Parçalanmaz. Hürriyetin şahsiyetle münasebetini aramayan hukukçu, yalnız fertle devlet arasındaki münasebet planında kalınca, aptalla zekiye, bilgisizle alime, görgüsüzle görgülüye aynı rey hakkını tanımak zorunda kalır. Böyle bir hürriyet ve müsavat anlayışıyla iki ahmak bir dahiden üstündür. Partilerin seçimlerde aptal avcılığına çıkmaları, onları kandırmak için başvurdukları demagojinin demokrasi yerine geçmesiyle neticelenir. Gazetelerde sık sık gördüğümüz 'demokrasi demagoji haline geldi' sloganı bir kelime oyunundan ibaret sayılmaz, demokrasinin halkı bir rakam halinde görmesinin zaruri neticesidir. On cahili dokuz alime tercih eden bir sistemde bilginin demagojiye mağlup olmasına şaşar mısınız?
"Bu kadarcık olsa da güzel şey be, anasını sattığımın hürriyeti.
Sayfa 529 - YKYKitabı okudu
İnsan hürriyeti, insan hakları, insan hayatı, insan haysiyeti için çarpışacağız.
Reklam
Gerici, ilerici...Düşünce hürriyeti bu mülevves kelimelerin esaretinden kurtulmakla başlar, düşünce hürriyeti ve düşünce namusu.
İslam inkılâbının adalet sisteminde; hürriyet telâkkisi, fertlerin hakikate esaretinden doğan gerçek ve üstün insan hürriyetidir; ve hayvan hürriyeti ile hür olmak isteyenlere hayat hakkı tanınmamıştır.
Sayfa 259 - Büyük Doğu Yayınları 30. BasımKitabı okudu
Bir sosyal determinizm. Atina'nın Sokratı kurban ettiğini düşünün. Orta çağ , din ulularını din uğruna yaktı. Bağdat'ta Mansuru, insanı insan üstü kıldığı, tanrılaştırdığı, yani billinmeyene karşı bilineni savunduğu için parçaladılar. Fransızlar ihtilalinde hürriyeti getirenler hürriyet namına kurban edildiler. Çağımızdaki rus ihtilalinin ,öncü kadrosu da ihtilal namına kurşuna dizildiler.
Kadına bütün serbest mesleklere girmek hakkını vermişti. Ona göre kadın hürriyeti ve eşitlipi davasını tamamlama, bir eğitim işimden ibaretti. Türk kadını da sonunda DİŞİ'likten çıkıp İNSAN olacaktı.
Sayfa 171
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.