İletişim her ne yapıyorsak yapalım en temel aracımızdır. İnsan kendi ve çevresi olarak basit temel iki olgu arasındadır. Karşıyı anlamak ve kendini anlatmak için ise ihtiyaç duyduğu en önemli araç iletişimdir. Gerek sözlerle gerek emojilerle gerek kalemle olsun iletişimimizi kuvvetlendirerek hem kendimizi anlatmak hem de karşıyı anlamak konusunda
Sayın Sezai;
Doğuda her hakikat örtülü müdür bilmem ama
Batılı gibi yaşayan da hakikat açık olsa ne yazar, hakikate kapalı olduktan sonra...
Önemli olan hakikate açık olmaktır, hakikat zaten açıktır.
Ve bu yer zaman meselesi değil
birey ve yönü meselesidir.
Bedene gelince insan çamur yönü olan bedeniyle ortaya çıkmamalı,
Ruh olan yüce yönüyle açık olmalı.
Varsak...
Ve buna bakılmalı.
Beden gözü değil gönül gözüyle bakmalı. Guzellikler varken çirkinlik aramamalı.
Beden gözüyle bakan dışa takılır, çamura kapanır. Gönül gözüyle bakan asla bakar, yücedir.
Reyhan
@123reyhans
·
23 Kasım 2021 23:35
"Bilinmez ki, Doğu'da her hakikat kadınlar gibi örtülü."
Merhabalar
Kitap tahlil grubumuzla okuduğumuz bir kitaptı ve uzun uzun üzerinde konuşulmaya müsait kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum. Kitap hep yazarının ve içerisindeki karakterlerin eşcinsel oluşları ile ele alınsa da asıl meselenin bu olmadığını düşünüyorum. Bu belki sansürlü olan basımını okumamdan da kaynaklanmış olabilir ancak bence kitapta güzellik - çirkinlik, iyilik - kötülük, ruh - beden ilişkisi ve insanın kendi içerisinde konuşan iki yanını hatta kimisine göre süperego, ego ve id dediğimiz üç yanını anlatıyordu. Lord Henry, içimizdeki şeytanı; Basil Hallward meleği yansıtırken insan Dorian Gray gibi bocalıyordu.
Tabii bir de insanın ruhunun güzelliğinin yüzüne sirayet etmesi meselesi var ki bence en önemlisi bu. İnsan yüzü kızarmadıkça, toplum tarafından fark edilmedikçe her kötülüğü yapabilir, içten veya dıştan.
Kitap çok aforizma barındırmakla beraber insanı yer yer sinirlendirip yer yer hak verdirip bazen de şaşırtıyor. Yazarın hızlı yazmasından mıdır gerek duymadığından mıdır bazı meseleler havada kalsa da kolay bir okuma zevki yaşatan, akıcı bir kitap. O yüzden herkese öneririm. Katılmayanlar muhakkak olacaktır ama ben kitaptan pek bir şey öğrenmedim. Okuduğuma pişman değilim ama fayda da görmedim yani. O yüzden pragmatik okuyucular bence hiç şans vermese de olur veya sadece dinlenmek için okuyabilirler. :)
Herkese keyifli okumalar ve kendime de daha çok inceleme yazısı yazabilmeyi diliyorum :)
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202372,8bin okunma
Bu radyo yayınının ne gibi yararlan oldu, açıklayabilir misiniz Mösyö Artaud?
Şöyle bir bakıyorum da, resmi olarak benim senip kabul görmüş bir sürü toplumsal boku açık etmeme yaradı:
1. Daha dogmamış, bir yüzyıl içinde, bilemedin az sonrasında dünyaya gelecek ceninlerin yapay döllenmesi için çocukların karşılık beklemeden bagışladıkları şu
BALTACI'YI HAZIRLAYAN VASAT
Büyük Petro, gördüğümüz gibi çalışır ve nefsâniyetini ferdi haz ve menfaatlerinin üstünde tutucu bir vecd ile cemiyet planında didinirken, onu bir ân için esaret kıskacına almış olmanın misilsiz talihine sahip Baltacı Mehmed Paşa, muhitine uygun olarak, ferdiyeti içinde mahpus ve basit nefsaniyeti altında her
Yalnızız romanında iki anlatıcının varlığı söz konusudur. Bunlar: 1. ve 3. anlatıcı bakış açısıdır. Romanda genel olarak 3. şahıs anlatıcı hakimdir. Ancak yazar bazı bölümlerde tarafsızlığını ortaya
Hidayet (iman), kulun iradesini kullanmasından sonra, Allah'ın o kulun kalbine koyduğu bir nurdur.
Hayır ve şerrin Allah’tan olması cihetiyle, insanları hidayete erdiren ve dalalete düşüren ancak Odur. İnsanlar birbirinin hidayet ve dalaletine sadece sebep olurlar. Hidayet ve dalaleti Cenab-ı Hakk'ın yaratmasını yanlış anlayan bazı
Ayşe Çavdar yazdı: Türk-İslam sentezinin ahlak buhranı
Ayşe Çavdar
29 Mayıs 2022 Pazar
Meşhur laftır, “Biz içerdeyiz, fikirlerimiz iktidar.” MHP saflarından pek çok kişiye atfedilir bu laf ama aslen bir dönem ticaret ve başka bir dönem kültür bakanlığı da yapmış bulunan Agah Oktay Güner’indir. 2010 yılında Türk Yurdu Dergisi’ne verdiği bir
Aristocu ve Platoncu klasik Yunan felsefesiyle İslamı harmanlamaya çalışan ilk filozof olan Farabi’ye göre gerçek filozoflar arasında önemli boyutta görüş farklılıkları olmaz, bu da Yunan felsefesine paralel oluyor. Gerçek felsefe ile doğru anlaşılan din arasında da bir uyuşmazlık yoktur o yüzden. İslam farklı şekillerde yorumlanabilir elbette ama