Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
143 syf.
·
Puan vermedi
Kıskançlık, ne kadar da üzerine düşünülmesi gereken bir his. Sebepleri çeşitlilik göstermekle beraber sonucu çoğunlukla hüsrandır. Psikolojik olarak da insanı yiyip bitiren bu his, kitapta Zehra'ya adanmıştır. Etrafındaki her şeyi herkesi kıskanan Zehra, Suphi ile evliliği sırasında da, ilk zamanlar belli etmiyor, kendine sorunlar yaratıyor. Başlarda boşa kuruntu olan hisleri sonrasında gerçeğe dönüyor. Beni en çok etkileyen, ortada hiçbir şey yokken kocasına yaptığı baskılarla, kocasının yönünü en istemediği tarafa çevirmesi, yani bir şeyleri ne kadar çok dile getirirsek ve baskı uygularsak, o istenmeyen şeyin olması muhakkaktır. Evde hizmetli olan Sırrı Cemal de bu baskılardan nasibini alır ve Suphi ile Sırrı Cemal arasında bir aşk başlar. Zehra kendi eliyle kendi kuyusunu kazar ne yazıkki. Ortada haklı kıskançlık ve akabinde gelen kaybediş söz konusu ise intikam olmazsa olmaz elbet. Zehra'nın intikam yöntemi akıllara durgunluk verecek cinstendir. Sonuç olarak bizleri ele geçiren o zalim duygular silsilesi kimi zaman sonumuzu getirebilir.
Zehra
ZehraNabizade Nazım · Anonim Yayınları · 201611,3bin okunma
afrodit'ten soğudum ayol_
(...) Uranos "ilk günden itibaren" çocuklarından nefret etti ve onları Gaia'nın bedenine sakladı. Sonunda sabrı taşan tanrıça büyük bir tırpan üretti ve çocuklarına seslendi. "Benden ve bir deliden olan oğullar... bir babanın canice azgınlığını cezalandıracağız, o sizin babanız da olsa, bu iğrenç işleri yapmaya önce o başladı." Ama dehşete düşen oğullarından "hiçbiri bir tek söz etmedi," yalnızca Kronos bu görevi üstlendi. Ve "Yer'ın bedenine girme arzusuyla kendinden geçmiş Uranos yaklaştığında, Kronos tırpanıyla onun erkeklik uzvunu kesti. Gaia'nın üzerine akan kandan intikam tanrıçaları olan üç Erinys, Devler, Dişbudak Nympha'ları dünyaya geldi, Uranos'un denize düşen ve etrafları beyaz bir köpükle çevrelenen cinsel organlarından Aphrodite doğdu.
Reklam
Eğer bir insan, kendini kötü bir eylem yapma eğiliminde hissederse ve buna rağmen bu eylemi yapmamayı başarabilirse bu frenlemenin nedenleri vardır; aşağıdaki eylemleri yerine getirmiştir. 1- Cezadan ya da kötü eylemi yaptığında intikam alınmasından korkuyordur. 2- Kendisinin başka bir kişisel çıkarı baskın çıkmış kendisini engellemiştir ya da batıl inancı vardır. Gelecek yaşamında ceza görmekten korkuyordur. 3- Merhamet hissetmiştir... 4- Onur duygusu devreye girmiştir. 5- Adalete bağlı kalmayı istemiştir...
Sayfa 105Kitabı okudu
İntikam; taş atana taş atmak değil, taş atanı unutmak, atılan taşı saklamaktı benim dünyamda. Öyle yaptım. Göğsümün ortasına, kalbimin durgun sularına atılmış o taşı, hayali bir yakut gibi boynuma taktım. Üzerine tırnağımla iki çift laf kazıdım. Güneşe doğru tutunca daha net okunuyor: "Güvendğiniz dağlara kar yağdığında, üzülmeyin. Kıç üstü oturun ve sessizce aşağı doğru kayın. Baharı görene kadar..."
Sayfa 160Kitabı okudu
"İnsan, birkaç utanç verici tarihi başarısızlığın kendisini yıldırmasına izin verse de, hala özgürlüğüne inanmakta özgürdür. Gelip geçen zorluklara ve engellerle karşılaşan gizli güçlerine rağmen, kendisinin efendisidir. Saklı olan kısa vadeli güzelliğin, ulaşılabilir ve ortaya çıkarılabilir olan uzun vadeli güzelliğin kokusunu almaz mı? Bırakın şairin bulduğunu iddia ettiği, aşkın anahtarını da arasın: ona sahiptir. Tehlikeli şekilde yaşamanın ve ölmenin geçici duygusunun üstünde yükselmek, sadece kendisine kalmıştır. Bırakın bütün sınırlamalara rağmen, tüm varlıkların ve her şeyin acımasızlığına karşı, intikam için düşüncenin silahını kullansın, ve bırakın bir gün mağlup olduğunda – ancak dünya, dünya olarak kalırsa mağlup olacaktır – üzerine boşaltılan kasvetli kurşunları, bir selamlama salvosuymuş gibi karşılasın."
Araştırma Serisi No.26 Tarihteki Ilginç Olaylar
Neye Mal Olursa Olsun İntikam Almak 1780, Amerika Böylece 1775'de kolonilerde isyan çıktığı haberleri memnuniyetle karşılandı. Son savaşların bitmesi ve isyan çıkması arasında geçen zamanda İngilizler garnizon, bina inşası, yönetim birimlerinin gelirlerinin karşılanması, son savaştan kalan borçların ödenmesi için milyonlar harcamıştı. Bunun tam tersine, Fransa ise deniz aşırı tüm giderlerinden kurtulmuş ve zenginleşmişti. Denizaşırı sömürgelere para harcamadığında Fransa'nın ekonomik açıdan bu kadar gelişebileceği kimsenin aklına gelmemişti. 18. yüzyılın ortalarındaki ekonomik teori tamamen kolonilerden sağlanan hammaddenin getireceği para üzerine kurulmuştu. İngiliz koloni!erindeki isyanın neler getirebileceğinin gerçekten de kimse farkında değildi. Saraya yakın Fransız entelektüel ve düşünürlerinde birden Amerikandaki isyana yoğun bir destek verme eğilimi baş gösterdi.
Reklam
304 syf.
·
Puan vermedi
#cilerilhan kaleminden #hayattayızmadem son dönemlerde merakla okuduğum kitaplardan biri oldu. Suriye'de babası tarafından kendinden yaşça büyük bir adama mal gibi satılan Meryem, evliliğinde gördüğü eziyet yetmezmiş gibi bir de üzerine kuma getirilerek . Kumanın da hamile kalamaması ve iç savaşın ilerlemesi sebebi ile intikam almak isteyen koca tarafından bir örgüte satılır ve mezhebinden ötürü daha çok şiddet görerek cinsel istismara uğrar. Hapis olduğu #kamp bombalanınca ise kuması ile #Türkiye sınırına doğru kaçmaya çalışır. Türkiye'ye ulaşan Meryem türlü badireler ve sıkıntılar yaşarken yolu Ahuwa ve dolaylı olarak ailesi ile de kesişir. #Suriye, #İstanbul, #Hollanda ve Yahudi soykırımının yaşandığı kamplara kadar uzanan trajik yaşam öykülerinde insanların birbirlerine sahip çıkmalarının , mezhep çatışmalarının,vefanın, vicdanın ve savaşın yıkıma uğrattığı ailelerin yaşadığı sıkıntıların satır aralarından taştığı #kitap oldukça sürükleyici ve merak uyandırıcı. #Nazi döneminde yaşanan soykırımın izleri yıllarca sürecek ve izi silinmeyecek büyük travmalara sebep olurken dünyanın farklı bölgelerinde ve bugün #filistin de yaşanan soykırım insanlığın en büyük utancı olmalı. Her türlü acının ortasında beliren annelik duygusu ve aşkın güzel tebessümü kitaba bir soluk aldırsada için için yandım Esma ve geride kalan herkes için. "Birbirimize alıp vereceğimiz varmış, karşılaşmamız bundan. Yoksa en azılı düşmanımız da, tek kurtarıcımız da kendimiziz. " #everestyayinlari
Hayattayız Madem
Hayattayız MademÇiler İlhan · Everest Yayınları · 20236 okunma
"Hayat bir sevdadır. Onu yaşa! Hayat bir hediyedir. Onu al! Hayat bir bilmecedir. Onu çöz! Hayat bir fırsattır. Onu yakala! Hayat bir şarkıdır. Ona eşlik et. Hayat bir bahçedir. Onu der. Hayat bir iyiliktir. Ona karşılık ver! Kendine bir iyilik yap. Herkese gülümse.. Çok samimi bir sevginin yerini başka ne tutabilir bu hayatta? Birine karşılıksız iyilik etmenin hazzını başka hangi şey yaşatabilir insana? Hangi intikam daha güçlüdür kötülüğe iyilikle cevap vermekten? İnsan yaşadıkça zaten, vazgeçmeyiz ki sevmekten. Biliyorsun, küçücük bir tebessümle değişebilir bütün dünya bir anda. Biliyorsun, insanlığımız büyüdükçe büyür iyiliğin sıcacık kucağında. İyilik üzerine yazılar, hikayeler, şiirler, öneriler, güzel sözler ve daha neler neler... Hadi, kendine bir iyilik yap. Herkese gülümse."
448 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Yıllar önce "Nietche Ağladığında" ile tanımıştım bu eşsiz yazarı...Şimdi ise yeni bir kitabını bitirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Bana kalırsa buradaki 'Divan' 'Aşk yapılan koltuk' anlamina geliyor.. Bazen bazı sırlar canımızı hem acıtır hemde yüklemiş olduğu yük ağırdır artık. Mahremiyetimize bağlı olduğumuz için ise de her şeyimizi herkes ile paylaşamayız. Bu yüzden tek doğru adres psikiyatristler gibi görünür. Kime göre neye göre? Kitabımız genç bir pskiyatristin yaşlı ve hasta başka bir psikyatrisi analiz sorgulamasıyla başlar. Yaşlı psikiyatrist hastasının iyi olacağına inandığı terapi ile hastayla seks yapar. Ve buna o kadar inanır ki, kadının iyiliği için olduğuna. Hikayemiz böyle başlar... Genç psikiyatrist bu görüşme ile birlikte sevgi, hakikat, teori, otorite, benlik, doğruluk, para, statü, kibir, hınç, intikam, aç gözlülük ve yalan üzerine, "içeriden anlatılan" bir yolculuk başlar.. Siz hatalarınıza dürüst davranmayı düşünürken acaba hastalar doktorlarına ne kadar dürüst.. Psikiyatrist ve hastası arasındaki mahremiyetin sınırları; seksin terapideki yeri. Hayal ve hakikat ilişkisi. En mahrem sırlarımıza sahip olan psikiyatristlerin bu "mahrem yükler"i taşırken kendi mahremiyetlerindeki dalgalanmalar karşısında nasıl tökezledikleri de büyük önem taşıyor. Sonuçta bir insandan söz ediyoruz, bir makineden değil. Sonuç olarak herkes bildiği işi en güzel şekilde yapar, haram karıştırmazsa tadından yenmez. Ne mutlu işini severek ve dürüstçe yapana...
Divan
DivanIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 20215,2bin okunma
” İntikam;taş atana taş atmak değil, taş atanı unutmak, atılan taşı saklamaktı benim dünyamda. Öyle yaptım.Göğsümün ortasına, kalbimin durgun sularına atılmış o taşı, hayali bir yakut gibi boynuma taktım. Üzerine tırnağımla iki çift laf kazıdım. Güneşe doğru tutunca daha net okunuyor: “Güvendiğiniz dağlara kar yağdığında, üzülmeyin. Kıç üstü oturun ve sessizce aşağı doğru kayın. Baharı görene kadar...”
Reklam
560 syf.
10/10 puan verdi
“İstiridyeler dolunayda tam olarak açılırlar; yengeç açık olduğunu görünce istiridyenin içine bir taş ya da yosun atar, böylece istiridye bir daha kapanamaz ve yengecin yemi olur. Bu, ağzını çok fazla açıp kendisini dinleyicinin insafına bırakan kişinin kaderidir.” -Sessizlikleri bizi konuşmaya iter, kendilerine yeterli olmaları, başkalarına ihtiyaç duymuyor gibi davranmaları, bizlere onlar için bir şeyler yapma duygusu, bizi tanımaları için fırsat yaratma açlığı verir. İnsanlara açıklamadığımız noktaların bazen daha anlamlı ve güçlü olduğuna karar verdi. Yaşamının ayrıntılarını gizli tutacak, insanların kendi düşlerini üzerine yüklemelerine izin verecekti. -İnsanlar bir iyilikten çok bir incinmenin karşılığını vermeye hazırdılar, çünkü minnettarlık bir yüktü intikam ise bir zevk.
İktidar - Güç Sahibi Olmanın 48 Yasası
İktidar - Güç Sahibi Olmanın 48 YasasıRobert Greene · Altın Kitaplar · 20232,093 okunma
Baştaşar Gracian
Eğer seçkin rakipleri tarafından dikkatler onların üzerine çekilmese haklarında hiçbir şey bilmeyecekğimiz bir çok insan var. İlgisizlikten büyük bir intikam yoktur. Çünkü ‘yok sayma ‘ değersizleri kendi hiçlikleri içinde mezara gömmektir
Sayfa 167Kitabı okudu
222 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kuyucaklı yusufu'un yayın yılı 1937.O tarihe kadar öykücü olarak bilinen Sabahattin Ali'nin ilk romanıdır Kuyucaklı yusuf , aradan geçen zamana rağmen aşınmamış, önemini yetirmemistir. Her ne kadar sabahattin Ali'yi Kürk Mantolu Madonna kitabı ile tanımış bulunsamda Kuyucakli yusuf kitabı da bi o kadar muhteşem bir kitap . Tıpkı Kürk mantolu
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174,2bin okunma
Mayıs 2018 Etkinliği : Hikaye 14
Yazar:
Fox Mulder
Fox Mulder
Hikaye Adı : Bir Yabancının Hikayesi Link: #29387376 Gemi rıhtıma yanaşmıştı nihayet. Uzun bir yolculuk olmuştu. Upuzun. Kovboy görünümlü yabancı, atıyla beraber gemiden indi. Vahşi Batı'nın mantar gibi türemiş kasabalarından birine doğru ağır ağır yola çıktı. Altıpatlarını
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.