Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İrem Su Kaymak

İrem Su Kaymak
@iremsukaymak
null
“Ders alınabilecek bir öğrenme ortamı” cümlesini kullandınız. Bu tutum, yaşama bu bakış, savaşçının en belirgin özelliğidir. Her olayın bir öğrenme fırsatı olduğunu düşünür. Gerçek savaşçı her olaydan alabileceğinin, öğrenebileceğinin en fazlasını almak ister.
Reklam
Halbuki güzelliği içlerinde hisseden insanlardan olsalardı, o parlayan gözlerin ve hararetlenmiş yüzün, gencin aşkla ilk tanışmasının belirtisi olduğunu anlayabilirlerdi.
Salka duygularını gizlemeyi iyi becermişti. Hayat bize ilk önce bunu öğretmez mi zaten? Kalbimiz kırılmasın diye kendimizi savunmayı?
Sayfa 131Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Onu en çok üzen, bu dünyanın aptalca, anlamsız zalimliğiydi asıl. İnsanlar sebepsiz yere, sadece laf olsun diye yaralıyordu birbirini. Savunmasız birinin acı çektiğini görmek mutlu ediyordu insanları; sörf bunun için en zayıf noktalarını bulup çıkarıyorlardı birbirlerinin.
İnsanlardan nefret bile etmediğini gördüğün an şaşıracaksın. Neden böyledir bilmiyorum ama çoğunlukla böyle olur.
Reklam
“Sen hiç ücretinin yükselmesi için yeterli beceriye sahip olduğun halde işten atılıp yerine bir başkasının konduğu bir yerde çalıştın mı? Hiç şirkete bağlılıktan söz edilip aslında bu bağlılığın insanların birbirini ispiyonlaması anlamına geldiği bir yerde bulundun mu? Canı cehenneme, kaybedecek hiçbir şeyim yok.”
Demiş miydim evvelden, sevgi bir kuştur gelir az ötene konar, gidip tutayım dersin, hop bir de bakmışsın uçmuş dama konmuş, sen peşine düştükçe o kaçar durur. Öyle işte...
Yusuf’un da hayalleri vardı, bir zamanlar onları gerçekleştirmek için, şimdiyse kaybetmemek için anlatıyordu durmadan.
Bir insan öldükten sonra, hemen her zaman, şaşkınlığa benzer bir şey çöker ortalığa; hiçliğin böyle birdenbire gelişini anlamak, boyun eğerek inanmak kadar güçtür çünkü.
Sayfa 389Kitabı okudu
Kaderinin şoförü sensin. Emin ol. Onu dram istikametine sürme. Biraz gül, yahu! Değmez vallahi bu dünya.
Sayfa 37 - Ötüken yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ve son olarak hastalığın sevgisizlikten, şifanın ise sevgiden,şefkatten geldiğini çok daha iyi biliyorum.
Sayfa 350Kitabı okudu
Hayat iyi şeyler getiriyorsa bizim olur, gelenleri beğenmezsek de kader der geçeriz. Ne geriyi düşünürüz ne de ileriyi.
Sayfa 270Kitabı okudu
Aşk dediğin insanı havalara uçurduğu kadar da acıtır zaten.
Küçükken çekilen acıların ateşi kolay sönmüyor, kolay unutulmuyor ve izlerini hayatımız boyunca üstümüzde taşıyoruz. O ilk çocukluk yıllarında üzerimize yapışan olumlu ya da olumsuz enerjiyi, daha sonra biz etrafımıza yaymaya başlıyoruz.
Bir şekilde her birimiz hayatımıza devam ediyoruz, diye düşündüm. Ne kadar büyük ve ciddi bir kayıp yaşasak da, ne denli önemli bir şey elimizden alınmış olsa da ya da sadece üzerimizdeki deri aynı kalıp kendimiz tamamıyla farklı bir insana dönüşmüş olsa da, sessizce yaşamımızı sürdürüyoruz. Bizim için belirlenmiş zamanın sonuna doğru gittikçe yaklaşıyor, ardımızda bıraktığımız zaman dilimi uzaklaşıp kaybolurken ona veda ediyoruz. Gündelik hayatın sonu gelmez işini gücünü tekrar tekrar -bazı durumlarda büyük bir beceriyle- yaparak. Böyle düşününce büyük bir boşluk duygusuna kapıldım.
Sayfa 221Kitabı okudu
43 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.