Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gök girsin kızıl çıksın!
Sen bu savaşta olsan da olmasan da Baybars Sultan bunla barışsa da savaşsa da biz Oğuzlar; Selçuklular Kösedağ'da, Buhara'da, Semerkand'da, Belh'de, Herat'ta, Merv'de Rey'de, İsfahan'da, Şiraz'da, Tebriz'de kanımıza giren bu Erlikin gölgesi kara iblisi yere gömmeden kılıçlarımızı kınına sokmayacağız. Sura üflüyor olsalar ve bu önümüzde kaçıyor olsa peşini bırakmayacağız! Eğer susarsak, durursak, barışırsak gök girsin kızıl çıksın.
Sayfa 296Kitabı okudu
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Muhteşem Çağın Mütevazi Çocukları
Her şeyden önce ilk defa tarih profesörünün yazdığı bir tarihi romanı okudum. Bunu belirterek başladım, çünkü her sayfada bunu hissediyorsunuz. Genelde tarihi romanları okurken hangisi kurgu hangisi gerçek olay ayırmanız zor olur. Bu kitap da ise bu durumu yaşamıyorsunuz. Kesinlikle karakterler, yerler ve olaylar dönemin kaynakları işe birer birer örtüşüyor. Durum böyle olunca da kitap döneme dair ciddi de bilgi vermeyi başarıyor. Romana gelince Melikşah döneminde geçen öyküde sultanı, Halife’yi, Nizamülmülk’ü ve o muhteşem çağın en büyük düşmanı olan Hasan Sabbah’ı az da olsa görmek mümkün. Selçuklu döneminde hep var olan Bağdat İsfahan mücadelesine şahit oluyorsunuz. Hocanın akademik kitaplarını da okumuş biri olarak dili gerçekten çok yalın ve bu kitabı tavsiye ediyorum. Hatta dönemi daha iyi öğrenmek için bundan sonra “Muhteşem çağın mütevazi çocukları” ne okumayı deneyin derim.
Berzem
BerzemErkan Göksu · Bilge Kültür Sanat · 2016306 okunma
Reklam
İbn Kesir'e göre Tuğrul Bey, Isfahan'ı ele geçirdiğinde: " Kuvveti az olan kişiler sura ihtiyaç duyar, benim askerlerim ve kılıcım beni korur." diyerek Isfahan surlarını yıktırmıştır.
Sayfa 133 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Şah Abbas'ın ( 1587- 1629) emriyle Isfahan pazarında bir İngiliz tarafından inşa edilen bir meydan saati kısa bir süre ayakta kalmıştır. Dolmabahçe Sarayı arazisine dikilen, İstanbul'un -belki de bütün İslam dünyasının- ilk meydan saati on dokuzuncu yüzyılın ortasında inşa edilmiştir. Aynı sıralarda, 1854 yılında Kahire kalesine, Fransız Kralı Louis Philippe'den Mısır hükümdarı Mehmed Ali Paşaya hediye olarak gönderilmiş bir saatle donatılan bir saat kulesi inşa edildi.
Isfahan: Yarım Cihan
‘’Bu sırada kahverengi gözlü, siyah burunlu ve kalın enseli bir köpek yavrusu girdi içeri. Adı Barni'ydi ve sigara dumanından hoşlanmıyordu. İran'da Yeşilay derneği olsa, mutlaka üye olurdu.’’
Tan yerinin ağarmasında Hüseyni, güneş yükseldiğinde rast, kuşluk vaktinde buselik, gün batımında İsfahan makamının insan psikolojisi üzerinde etkili olduğunu söyleyen Fârâbi'nin uzun yolculuğunda hangi makamın ona denk düştüğünü bilmiyoruz.
Reklam
#FatımaBintSa’dEl-Hayr Kahire,Şam,Bağdat,İsfahan,Rey,Nişabur, Tuş,Buhara,Semerkant,Kaşgar... Bu şehirler, olağanüstü yolculuğun ana duraklarından birkaçıydı. Fatma,13.yüzyılda bilginin peşinden gidebilen az sayıdaki kadınlardan biriydi. Onun yolculuğunun hayret uyandıran haritası Mohammad Akram Nadwi’nin, Al-Muhaddithat: The Women Scholars of İslam yani İslam Tarihindeki Kadın Âlimler isimli kitabın kapağında yer alıyor.
Bazı dini kaynaklara göre, Hz. Adem cenneteden Hindistan'da Serendip denen yere, Havva Cidde'ye, yılan ise İsfahan'a indirildi. İbni Batuta, 12 karış uzunluğundaki Hz.Adem'in ayak izini Sri Lanka'da ziyaret ettiğini yazar. İnsanlar hiçbir zaman taş devrini yaşamadı; çünkü ilk insan peygamberdi ve ilimle gönderilmişti.
"İsfahan, nısf-ı cihan", yani "dünyanın yarısı" denilmiş, İstanbul gibi kendisine hor davranışa, İsfahan'da bu lafı doğrulayacak hiçbir şey kalmazdı. Oysa nehir üstündeki İtalyan Rönesans'ının etkilerini taşıyan "Si o se pol" (33 kemerli köprü), "Hacu pol" gibi köprülerin tadını çıkaran İsfahanlıların şehirlerini ne kadar sevdikleri bellidir.
Eski İran'ı görmek isteyen Şiraz'a da uzanabilir ismini ilk andığım şehre Tebriz'e dönelim unuttuğumuz dil,müzik ve etrafa bakma sanatı Tebrizdedir.Ne demek şimdi bu? Oranın insanı hem bakmayı hem de dinlemeyi bilir demek.Unuttuğumuz Türkçe'nin kökü de oradadır,konuşurlar halkı münevver bir halktır yalnız Tebriz ilk görmek gereken yerlerde adını zikrettiğim İsfahan'dan farklı olarak fazla yapılaşmıştır
Sayfa 99 - İlber Ortaylı
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.