Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
536 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Nar Ağacı - N. BEKİROĞLU /İnsan içinden yenilenmeyince dışından eskir.
Ah, nasıl mümkün şimdi seni unutmak! Nasıl mümkün okumadan önceki hâle dönmek. Oysa "Hangi hikâye başladığı yerde bitmemiş ki?" idi son cümlen... Benim seninle olan hikayem başladığım yerde bitmedi. Seni okuyan benle önceki ben asla aynı yerde olamam... Hiç, bir resmin sizi alıp geçmiş yıllara sürüklediği oldu mu? Bir albümü kurcalayıp
Nar Ağacı
Nar AğacıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202127,3bin okunma
216 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“Gül der ki yüzüm yüzlerden güzelken Ezer suyumu çıkarırlar bilmem neden. Bülbül de şöyle der ona sanki içinden: Bir yıl dert çekmeden var mı bir gün sevinen?” Ömer Hayyam, Horasan- Nişabur doğumludur. Hayatının büyük bir kısmı da burada ve Semerkant’ta geçmiştir. Selçuklu Sultanları ve Vezir Nizamülmülk Sarayında da görev yapmak istememiş,
Dörtlükler
DörtlüklerÖmer Hayyam · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202122,3bin okunma
Reklam
264 syf.
·
Puan vermedi
İmâm Gazâlî’nin İhyâ Hareketi
İmâm Gazâlî’nin İhyâ Hareketi ✿ ✿ ✿ İslâm âlimi, filozof, mutasavvıf, müderris, Hüccetü'l İslâm ve Zeynüddin lakaplarıyla Ebû Hâmid Gazâlî (1058-1111), İslâm düşüncesi ve imanın bütünlüğünü koruma görevini yüklenmiş bir düşünür olarak karşımıza çıkar. Din araştırmaları dersleri veren Kenneth Garden, on ikinci ve on üçüncü
İslam’ın İlk Müceddidi
İslam’ın İlk MüceddidiKenneth Garden · Klasik Yayınları · 20204 okunma
·
Puan vermedi
Bitmeyen Bir Mücadele
Bitmeyen Bir Mücadele ✺ ✺ ✺ İran ve Anadolu’da “Türkmen Hanedanları” tarihsel süreç içerisinde varlıklarını her zaman göstermişlerdir. Bazı dönemlerde yerel yönetim statüsünde büyük devletlere bağlı olurken, bazen de tam bağımsız bir devlet statüsünde olmuşlardır. Tam bağımsız Türkmen Hanedanı olarak gösterilecek en belirgin
Karakoyunlular Akkoyunlular
Karakoyunlular AkkoyunlularMuhsin Behram Nejad · Kronik Kitap Yayınları · 201935 okunma
İranlılar bugün "İsfahan, nısf-ı cihan", "Isfahan, cihanın yarısı"derler. Bu deyim Hayyam'ın devrinden çok sonra ortaya çıkmıştır gerçi, ama 1074'te de şehri övmek için neler söylenirdi neler: "Taşları kurşun, sinekleri birer arı, otu safran"; "havası öyle temiz öyle sağlıklı ki kilerlerinde hurma kurdunun esamesi okunmaz, koyduğum hiçbir et bozulmaz."...
Sayfa 77 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
736 syf.
9/10 puan verdi
9 yaşında, Londralı bir çocuk olan Rob'un hayatını anlatıyor. Başına gelen olaylar ve doğuştan gelen garip bir özelliği onu Londra'dan İsfahan'a sürükleyecek ve hekimler hekimi İbni Sina'nın talebesi yapacaktır. Ön planda bu hikaye varken, Noah Gordon arka planda o dönemdeki coğrafyanın ekonomik, kültürel, siyasal ve dini portresini çizer. Dinler arası diyalog ne alemdedir, insanlar binli yıllarda ne koşulda yaşamaktadır, varlık alemi hakkında dünya ne kadar şey bilmektedir, din yanlış yorumlanırsa bilimin önünde nasıl engeller oluşur, nasıl vahşetler yaşanır gibi her biri başlı başına bir konu olan bu başlıkların cevaplarını, hikayeyle öyle güzel harmanlamış ki hayran kalmamak elde değil. Sanki o dönemde yaşamış da bu çağa dönmüş gibi oluyorsunuz. Kitap bir yandan böyle bilgilendirirken düşündürmeler yapadursun, bir yandan da sizi insanın çekebileceği acıların ve tadabileceği mutlulukların tonları arasında dolaştırıyor. Ayrıca kitabın bana verdiği derslerden biri; bir tıp talebesi olarak bugünki imkanların kıymetini bilmem gerektiği oldu. Çünkü o zamanlarda hekimlik eğitimi almak ve hekimlik sanatını icra edebilmek hem hayatını ortaya koymayı gerektiriyor, hem de bilgiye ulaşmanın bilgiyi keşfetmekten geçtiği bir dönem. Keyifli okumalar..
İbni Sina'nın Talebesi Hekim
İbni Sina'nın Talebesi HekimNoah Gordon · Yurt Kitap Yayın · 2001630 okunma
Reklam
Osmanlı Döneminde
Türkiye'de Türk kelimesi neredeyse hiç kullanılmazken, Avrupa'da bu kelime Müslümanlıkla eşanlamlı hale gelmişti ve Müslümanlığı seçmiş bir Batılı için - ister Fars'ta ister Isfahan'da olsun - "Türk oldu" ifadesinin kullanılması adettendi.
Sayfa 20 - Arkadaş Yayınevi,2020
536 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Yitik zamanın peşinde"yim.
"İki ırmak onlar. İkisinin de birleşip büyük bir ırmağa dönüşmeden önce ayrı ayrı akıp geldikleri kumullu yataklar, mecralar, kimyalar var. Benim var olmam için birbirine doğru akmış bu iki ırmağın birleştiği yerde milyonlarca ihtimal arasında mümkünlerden bir mümkünüm sadece ben. Öyleyse mümkünümün yola çıkış anını, ırmakların kaynağını
Nar Ağacı
Nar AğacıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202127,3bin okunma
318 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kitap, dört kısımdan oluşuyor. İlk iki bölümde Ömer Hayyam'ın hayatı anlatılırken son iki bölümde, aynı isminde olan bir delikanlının hayatından bahsediliyor. Kitabın adı Semerkant, Ömer Hayyam'ın rubailerinin bulunduğu yazmanın yazıldığı ilk yerdir. Yine aynı şekilde Hayyam tarafından yazma Kaşan, Isfahan, Horasan'da da yazılmaya devam eder. Kitapta bir de Büyük Selçuklu Devletinin veziri Nizamülmülk ve Haşhaşi Tarikatı lideri Hasan Sabbah da bulunmakta.Hayyam'la yakınlıkları, yaptıkları olumlu veya olumsuz davranışlar ve daha nicesi. Bunlar benim okumaktan zevk aldığım ilk iki kısımdaydı. Ama ne yazık ki üçüncü ve dördüncü kısımla pek uyuşamadım kitapta. Burada yazar öyküleyici anlatımdan biraz uzaklaşıp İran'nın yakın tarihinden de bahsetmiş sanırım o yüzden.
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061,6bin okunma
297 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Kerem aldı sazı eline. Yârin, ayrılığın, gurbetin, ölümün türküsünü söyledi. İsfahan'da bir padişahın oğluydu. Âşık oldu bir keşişin kızına. Yandı Kerem... Kalem kaşlı, âhu gözlü, şahin bakışlı, elma yanaklı, fındık burunlu, dudu dilli, bal dudaklı, sırma saçlı, fidan boylu, ince belli, al yazmalı, yeşil fistanlı Aslı'nın türküsünü söyledi. Evleneceklerdi, ama vermedi Aslı'yı keşiş babası. Kızıyla birlikte göçtü İsfahan'dan, kaçtı, Kerem bulamasın diye il il dolaştı. Kerem peşlerinden kovaladı, aradı, taradı bulamadı. Yandı ha yandı... Aldı sazı eline dağlara sordu, ovalara sordu, şehirdeki beylere, yoldaki taşlara, ağaçlara, ceylanlara, ırmaklara, denizlere, havadaki turnalara, bulutlara sordu. Bulamadı. Sevda yüzünden tutuştu, yandı, kül oldu. Kerem'in nârı sevdiğini yaktı, derdi dinleyeni yaktı. Aşkı, türküleri dillere destan oldu, İran'dan Turan'a yayıldı, cem-i cümle âşıkların pîri oldu. Yıllar sonra Anadolu'dan nice âşıklar türedi, hepsi aldı sazı eline, Kerem'in türkülerini söyledi. Söyleyen yandı, dinleyen yandı... Yandı ha yandı... İyi okumalar...
Kerem ile Aslı
Kerem ile AslıAnonim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,329 okunma
Reklam
(Şarkı Beste Isfahan) Yâ Rab kime feryâd edeyim aşkın elinden Yâ ben nice kan ağlamayım aşkın elinden Eylerse n’ola hâlini bülbül gibi feryâd elinden Kurtaramadım gonca seni ben aşkın elinden
Storytel, e-kitap
536 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Zaman sana hiç ummadığını ve biriktirmediğini getirir. 
"O vakit aralarında dilsiz ağızsız bir sohbet başladı. Settarhan sustu Zehra dinledi, Zehra sustu Settarhan söyledi. Söyledikleri ile sustukları birbirine uymaz bir sohbet aralarında uzadıkça uzarken içteki cümleler çoğaldı dıştaki cümleler tümüyle aradan kalktı. Sustukları zannedilebilirdi ilk bakışta ama bu suskunluk onları boğmak yerine
Nar Ağacı
Nar AğacıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202127,3bin okunma
536 syf.
10/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Ve bir gün gelir karşınıza hayatınızın devamı olacak, sizin hayat arkadaşınız olacak o kişi çıkar ve siz tüm gidenlere, çektirdiği tüm zorluklara rağmen Allah’a teşekkür edersiniz. Sanki tüm bu yaşadıklarınız, tüm o ihtimallerin sonunda çıkılan tek bir yol, yani hepsi o insanla sizin buluşmanız içindir. Setterhan ve Zehra’nın hayat hikayelerinin, çektikleri çilelerin sonunda nasıl oluyor da birbirlerini bulduğunun hikayesini okuyorsunuz Nar Ağacı’nda. Sabırla tüm yaşanılanların sonunda o anı görüyorsunuz. Kitabı Zehra ile Setterhan’ın torununun ağzından dinliyorsunuz. Kitabı farklı bir bakış açısıyla yazmış yazar. Ana karakter geçmişe yolculuk denebilecek bir yolla gidiyor ve fotoğraf karelerine bakaraktan tüm bu hikayeyi tamamlıyor. Sizler de Trabzon, Bakü, Tebriz, Taht-ı Süleyman, İsfahan, Şiraz, Yezd, Batum, Tiflis, İstanbul sokaklarında gezinip duruyorsunuz karakterle birlikte. Muhteşem kurgusuyla sizi kendinize çekeceğinize eminim, fakat kitabı sabırla okumanızı tavsiye ederim. Kitap kalın, hikaye uzun, fakat o sona değer bir kitap.
Nar Ağacı
Nar AğacıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202127,3bin okunma
Nitekim medeniyetleri materyalist, akılcı ve mistik medeniyetler olarak üç tipe ayırdıktan sonra onların karşısında vahye dayalı medeniyeti savunan Ebu'l-Hasan Nedvi İslam medeniyetlerinin konumunu şöyle açıklıyor: "Dört Ha­life dönemi sonrasında, cehalet, ihtiras, İran ruhçuluğu, Yunan düşüncesi veya diğer maddeci veya duyumcu sistemler İslam'ın politik teşkilatına sık sık bulaştırılmıştır. Genellikle İslam medeniyeti olarak bilinen ve bazı Müslüman tarihçilere gurur veren de işte bu karmaşık ilavedir. Genel olarak "İslam Kültürü" dendiği zaman anlaşılan şey, Şam, Bağdat, Kurtuba, Gırnata, Isfahan, Semerkant, Delhi ve Lucknow'un debdebeli günlerinde diri olan sanat, mimari, musiki ve edebiyatla, Müslüman imparatorların yaptırdıkları saray ve kalelerdir. Ve yine Müslüman ortaçağda bu merkezlerde yaşanan bozulmuş hayat, İslam Kültürü'nün başarıları olarak kaydedilir. Ne var ki, bu tür uygulamaların çoğu İslam'ın ruhuna aykırıdır. Mesela hükümdarların gösteriş arzularını tatmin için hazineden harcanan paralarla lüzumsuz saraylar ve pahalı anıtlar yaptırılması, o dönemin ileri gelenlerinin lükse ve sefahat içinde yaşamalarına hasredilmiş belirli sanat dallarının teşvik edilmesi kesinlikle gayr-i İslami'dir."
“SÖYLE şarkısını, kalbim, bilmediğin bahçelerin; camdan dökülmüş gibi bahçelerin, berrak, erişilmez. Su ve güller İsfahan ya da Şiraz' dan, söyle şarkılarını kutsayıp, öv onları, benzersiz.”
Sayfa 63 - Cem YayıneviKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.