Burnumun büyüklüğünü de dudaklarımın biçiminide beğenmedim. Babamın öldüğünü sanmıştım: gene de işte şu büyük, çirkin yuvarlak burunda yaşıyordu. Annem de ölmüştü, fakat bu ince dudaklı ağızda sürdürüyordu yaşamayı. Bense, yeni elbiselerim ve ayakkabılarımla hep aynı Firdevs'tim. Aynaya karşı derin bir nefretle doldu içim. O andan itibaren bir daha hiç aynaya bakmadım.