Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bizde ırkçılık yoktur. İtalyanlar, Zenciler, Yahudiler... Herkes aynı derecede değersizdirler.
Varırken
Vapur süratle karaya yaklaşırken Paşa, herkesi heyecandan titreyen sesiyle güverteye topladı. Coşkulu bir tavırla ; " Dostlar, subaylar, ahbaplar, kahramanlar, iyi dinleyin. Bildiğiniz gibi Adana ili Fransızlar ; Urfa, Maraş, Antep İngilizler tarafından işgal edilmiş bir halde ıstırap çekiyor. Aynı şekilde Antalya ve Konya'da anaların yaşlı gözlerinin müsebbibi İtalyanlar vardır, Merzifon ve şimdi varacağımız Samsun'da İngiliz askerleri konumlanmış bir halde dişlerini biliyorlar. Daha birkaç gün önce Yunan, İzmir'e çıktı. Bu ehemmiyetli durumda yapılacak tek şey gözünü kırpmadan ve korkmadan ölmek, vatan uğrunda binlerce kez bile olsa acıya katlanmaktır " dedi.
Sayfa 26 - KDYKitabı okudu
Reklam
Denemeler
Türklerin padişahı İkinci Mehmet, Papa İkinci Pius'a şunları yazmış: İtalyanların bana düşman olmalarına şaşırıyorum; biz de İtalyanlar gibi Troyalıların soyundanız. Yunanılardan Hektor'un öcünü almak benim kadar onlara da düşer; onlarsa bana karşı Yunanlıları tutuyorlar.
Sayfa 183 - İş Bankası
İtalyanlar hüzünlü insanlardır; tam tersiymiş gibi gözükürler, ama değillerdir. “ “Kim öyle ki? ”
"Bir araştırmaya göre, trafik ışığı kırmızıdan yeşile döndüğünde İtalyanlar ortalama beş saniyede, İspanyollar altı, Almanlar ise yedi buçuk saniyede korna çalıyormuş," dedi Ali. "Türkler?" diye sordu Burhan Turhan. "Türkler araştırmaya dahil edilmemiş çünkü bu araştırmadaki ölçü saniye. Salise değil."
Andımızın yazarı... Reşit Galip (Baydur) 1893, Rodos - 5 Mart 1934, Ankara Rodosun İtalyanlar tarafından işgali üzerine kardeşi Hüseyin Ragıp ile birlikte kayıkla Marmaris'e oradan Aydın ve İzmir'e geçti 1911 de istanbulda Tıbbiyeye girdi. ve Gönüllü Balkan harbine katıldı 1inci dünya savaşında da gönüllü Çatalca ve kafkasya cephelerinde
Reklam
Jandarmamızı tensike (düzenlemeye) İtalyan Feriki Dejorgie Paşa tayin olunmuş. Manastır vilayeti jandarmasını İtalyanlar, Serez’inkini Fransızlar, Selanik'inkini Ruslar, Drama’nınkini İngilizler, Üsküp'ünkini de Avusturyalılar tensik ediyormuş!
Sayfa 60 - Kronik KitapKitabı okudu
Sinemada İtalyanlar, müzikte Almanlar, romanda Ruslar, şiirde Iranlilar en yükseğe çıkmıştır. Zor yakalanacak, uçarıca bir ihtişama sahip Fransız edebiyatı da bir başka büyüklüktür.
Sayfa 181Kitabı okudu
Gobineau'dan buram buram ırkçılık kokan açıklama:
"Irklar, zeka ve fikri kabiliyetler bakımından eşit değildir. Siyah ırk, zeka bakımından en aşağı bir ırktır. Sarı ırka mensup olan milletlerin fikri kabiliyetleri sınırlıdır. Zeka ve fikri kabiliyetler bakımından en yüksek ırk, Avrupalıların mensup olduğu aryen ırktır. Aryen ırk da diğer ırklarla karışmıştır. Bu ırkın tamamıyla saf bir zümresi yoktur. Avrupa kavimleri eski Yunanlılar, Romalılar ve Sami ırkla karışmışlardır. Latin ırkına mensup Fransızlar, İtalyanlar, İspanyollar da Romalı kanı taşıdıkları için, bu milletlerin damarlarında siyah ırkın kanı vardır. İngilizlere tarihten önceki bir devrede sarı ırkın kanı karışmıştır. Germen ırko, beyaz ırkın en az karışmış, en saf temsilcisidir. Tekrarlanan karışmalar sonucunda damarlarında aryen kanı azalmış olan milletler, medeniyet sahasında başarısızlığa mahkûmdur. Milletlerin medeniyet ve siyaset sahasındaki başarı ve mağlubiyetlerinin sebebini damarlarındaki kanda aramalıdır. Milletlerin tarihi, damarlarındaki kana bağlıdır."
Sayfa 13 - Atatürk Araştırma Merkezi
kimlerdi acaba?
Böyle kâh hayaller kurarak, kâh İranlı arkadaşımla anlaşmağa çalışarak, bazen kitap okuyarak İskenderiye limanına yaklaşacağımız sırada iki adamın İstanbul şivesiyle ve yavaş sesle Türkçe konuştuklarını işittim. Şimdiye kadar vapurda bu adamlara rastlamayışıma hayret ettim. Sevinçle yanlarına yaklaştım. Kendimi tanıttım. Bunlardan biri işaretle beni kenara çağırdı. İnsanlara görünmekten çekinen bir hali vardı. Merakım arttı. Gittiği köşeye doğru yürüdüm. Yavaş sesle kim olduğumu, nereye gittiğimi kısaca sordu. Ondan sonra: - Biz ikimiz de zabitiz. Trablusgarp'a gidiyoruz. Hüviyetimizi kimseye belli etmek istemedik. Gerçi Akdeniz'i geçtik ama daha yerimize ulaşıncaya kadar yolumuz uzun. Olabilir burada İtalyanlar vardır. İhbar ederler. Bunun için vapurda bizimle konuşmamanızı rica ederim. Sizin de yolunuz açık olsun, dedi. Hararetle el sıkışarak ayrıldık. İsimlerini bile soramamıştım. Gizlenmekte hakları vardı, çünkü geçecekleri mıntıka İtalyanların kontrolü altında biz ise İtalya ile harp halinde idik. Onlar harp mıntıkasına, Garp Trablus'a gidiyorlardı. Tehlike yalnız onlar için değil, benim için de vardı.
Sayfa 33 - KİTABEVi ☪ KASIM 2001Kitabı okudu
Reklam
456 syf.
·
Puan vermedi
DRİNA’DA SON GÜN / Faik Baysal (1972)
MEB’in belirlediği #100TemelEser listesinde yer alan tarihi belgesel roman. Kitap; İkinci Dünya Savaşı’nın Yugoslavya Türklerini, çeşitli çatışma köşeleri içine sıkışan can güvensizliklerini, örgütlenme girişimlerini, Alman işgalindeki topraklarda birbirine karışan çıkar kavgalarıyla ulusal duygu eğilimlerini konu ediniyor. Bir ülke düşünün ki, hem Hitler ve kısmen İtalyanlar tarafından işgal edilerek dış düşmana karşı savaşmak zorunda kalmış olsun hem de aynı zamanda Türkler (müslümanlar), Sırplar, Hırvatlar kendi aralarında çatışma haline olsunlar. Balkan Türkleri nedense beni hep hüzünlendirmiştir. Tarihte bu kadar kısa zamanda bu kadar sık zulme maruz kalmış bir insan topluluğu var mıdır acaba? İvo Andriç’in “Drina Köprüsü”nden sonra bu kitapla birlikte bu gerçeği bir kez daha esefle gördüm. Savaşın her türlüsü kötüdür ve hepsi lanetlenmelidir kesinlikle. Ama en acı olanı, dün kardeş kardeş yaşadığın insanlarla bugün –üstelik sudan sebepler ve tahriklerle- kanlı-bıçaklı olmaktır herhalde. Yugoslavya bunun en yürek paralayıcı misallerinden. Okudukça içim acıdı. Bir yandan da içinde beşer sevgisi bitmemiş insanların başka din ve milletten insanları korumak için didinmelerini, çırpınmalarını gördükçe insanlık adına umutların hep var olduğunu bir kez daha idrak ettim. Bir Drina Köprüsü değil ama yine de okunabilir. En azından o insanların hüznüne ortak olmak için.
Drina'da Son Gün
Drina'da Son GünFaik Baysal · Nemesis Kitap · 2013286 okunma
Fransızlar Fransızlar
İnsanlar dünyanın dört bir yanından gelenlerle karışmış olsalar da, aynı zamanda ulusal tiplemeleri de kabul ediyorlardı: Almanlar sarhoştu, Mağribiler ve İtalyanlar eşcinseldi, Fransızlar hayvanlarla seks yaparlardı.
Sayfa 30
İtalyanlar büyük savaş sonunda, Britanya ve Yunanistan'ın kendilerini soyduklarına inanıyordu ve bu yüzden de Anadolu'nun yanında yer almışlardı
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.