Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Hayattan ne istediğini bilmeyen boy aynasına bakmayıp kendini mükemmel zanneden… dokunmakla düşünmenin bir farkının olmadığını bilmeyen… sevgisinde cimri, öfkesinde bonkör olan bencil yaratıklarız.. kazandıklarımız kaybettiklerimizin yerini tutsun istiyoruz.. avucumuzu yalıyoruz. Bir şey güzelse bunda bir anormallik arıyoruz, olmasa bile
Yakamoz& Papatya [1-8] hepsini okumak isteyenlere...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Reklam
Kör, dedi, sana minnettarım, iyi ki varsın, eğer bir sonraki hayatımda bir hayvan olarak yeniden doğarsam, sen olarak doğmak isterim, eğer sen de bir insan olarak yeniden doğacak olursan, benim oğlum olarak doğmanı isterim, böylece hayatımız boyunca huzur içinde yaşarız birlikte.
Sayfa 73
İyi ki Varsın 1000Kitap
Buradasınız, tıpkı benim gibi, hatta benden de fazla; benim olduğum yerde siz de varsınız, üstelik benden daha fazla varsınız. Şaka yapmıyorum.
724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
71 günde okudu
Turgut bu akşam ne yapalım? Gezelim. Hayır, gezmeyelim başka bir şey yapalım ama. Ne yapalım? Kitap yazalım. Onun yerine şiir yazsak olmaz mı? Olur Turgut. Sağol Selim, iyi ki varsın. Turgut bensem, Selim arkadaşım, geçen hafta konuştuğum Selim, geçen gün ölen Selim, hayalimdeki hayaletiyle hâlâ konuştuğum Selim... Peki Olric söyle bakalım sana
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,7bin okunma
Çocukluğumla Hasbihâl
"Büyüyünce öğretmen olacağım ben." dediğim o günü hatırlıyorum. Yatağın köşesine oturmuş, acaba büyüyünce ne olsam diye düşünürken "Ben en iyisi öğretmen olayım." dediğim o günü. Zaten çocukluğuma dair en net hatırladığım 2-3 sahneden biri de bu. Ardiye diye kullanılan odada annesinin topuklu ayakkabılarını giyip aynanın
Reklam
İyi ki Varsın Bi Dünya Kitap!
… koltuğuma oturup bir de kitap açıyorum. Konuşmak gibi olmuyor elbette; fakat, ne de olsa münasebetsiz olaylar gelmiyor başıma.
Oğuz Atay
Oğuz Atay
Korkuyu Beklerken
Korkuyu Beklerken
Bu güzel hediye ve güzel dilekleriniz için size çok teşekkür ederim. Severek okuyacağıma eminim! Kaleminize sağlık💫
Sakine Kızılırmak
Sakine Kızılırmak
Suna'nın Şarkısı
Suna'nın Şarkısı
Sakine Kızılırmak
Sakine Kızılırmak
Bu güzel hediyeye vesile olan Bi Dünya Kitap ekibine çok teşekkür ederim.İyi ki varsınız!
bidünyakitapgrubu
bidünyakitapgrubu
Dokuzlama “Seni boşuna mı seviyorum sanıyorsun?”
Seni boşuna mı seviyorum sanıyorsun? Biz, ''Kâlûbelâ''da beraber değil miydik? Ben o günü hatırlayamıyorum. Sen de hatırlayamazsın. Ama, mutlaka yanyana idik. Tanrı buyruğuna beraber baş eğmedik mi? Evet demedik mi? Çünkü sensiz eksik oluyorum. Yarım oluyorum. Biz, birbirimize ''Kâlû belâ''da
"Hayatta bazı şeyler vardır, Margaret. İyi ya da kötü olduğu sürekli olarak değişir. Lakin yaşananlar iyi de olsa kötü de olsa değişmeyen tek bir şey vardır. O da, yolun sonu nereye varırsa varsın her zaman için 'Ben hiç bir şey yapmadım ki' dersin. Aslında zaten öyle olmasının tek sebebi senin hiçbir şey yapmamış olmandır. Bütün bunlar zaten sen hiç bir şey yapmadığın içindir."
İyi ki varsın felsefe.Ya da var mısın?
Talihin olanak tanıdığı, yaşamı kolaylaştıran herhangi bir şeyi kullanmayı, ama kibirsiz ve mazeretsiz, işe yarar bir şekilde kullanabilmeyi, bu şeyler elde edildiğinde sadelikle elinde tutabilmeyi, gittiklerinde ise onlara ihtiyaç duymamayı; hiç kimsenin ne bir sofist, ne bir küstah, ne de bir bilgiçmiş gibi bahsedemeyeceği fakat olgun, eksiksiz, dalkavukluğa meyli olmayan, kendi kendini ve başkalarını yönetebilen bir adam olmayı öğrendim.
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası, Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Bugün
Ölmeye Yatmak
Ölmeye Yatmak
’ı bitirdim. En son şubatta
Katalin Sokağı
Katalin Sokağı
’na on yıldız vermişim. Koca bir mart ayını on yıldız verebileceğim bir kitaba rastlamadan geçirmişim. Tam nisanı da böyle bitiriyordum ki
Adalet Ağaoğlu
Adalet Ağaoğlu
imdadıma yetişti. Kadınlar ellerinin değdiği yeri nasıl da güzelleştiriyorlar dedim içimden. Her şey de olduğu gibi edebiyatı da bir çiçek bahçesine çeviriyorlar.
Ayfer Tunç
Ayfer Tunç
’un
Kapak Kızı
Kapak Kızı
’ı okurken de düşündüm aynı şeyi. Sonra
Füruzan
Füruzan
’ ımız, Fatma Aliye Hanım. Hepsi bir saygı duruşunu hak ediyor. Sadece Türk Edebiyatı ile de sınırlı değil elbette.
Annie Ernaux
Annie Ernaux
,
Marguerite Duras
Marguerite Duras
,
Agota Kristof
Agota Kristof
,
Magda Szabo
Magda Szabo
,
Toni Morrison
Toni Morrison
,
Jamaica Kincaid
Jamaica Kincaid
,
Tove Ditlevsen
Tove Ditlevsen
,
Elena Ferrante
Elena Ferrante
…oturdum düşündüm, ne çok kadının ruhuna konuk olmuşum meğer. İyi ki varsın edebiyat dedim. Fakat kendi topraklarının kadın yazarlarını okumak çok daha başka. Anlattıkları çoğu şey senin de kaderin çünkü, gözyaşları senin gö yaşın, kederleri senin kederin. Sen de mi yaşadın bunu diyorsun, bunu ben yaşadım bunu annem yaşadı, şunu da komşu kızı, ilkokul arkadaşım… sonra şaşırmıyorsun bu kader ortaklığına. Ne de olsa biz aynı toprakların gülleri, laleleri değil miyiz? Aynı havayı soluyup, aynı sulardan beslenmedik mi? İyi ki var kadın romancılarımız, yoksa kim anlatırdı yazmamış olan onca kadını? Bir iş daha edindim kendime. Türk kadın romancıların eserlerini keşfe çıkmak. Lakin önce birazcık
Thomas Mann
Thomas Mann
sularında yüzüp Alman edebiyatınının atmosferine dalmam lazım.
39’luk Esmerim
(Müzik sesleri yine tüm apartmana yayılmış.) -Geldim bekle! -Benim ben! (Kapı açılır.) -Biliyoruz herhalde “benim ben” diyor ya, geç hadi hocam bey. -Bütün gün bu anı bekliyorum. -Hm. Hangi anı? -Evime geldiğim anı yavrum? -Bak sen. Gelişme kaydedilmiş Tolga Bey? Evimler falan filan. -Ee bebeğim öyle davran, evinde hisset kendini, yoksa uyurken
Bunu çok duymuşsunuzdur. Annemiz, babamız veya bir yakınımız eskiden böyle miydi tereyağı, kızartmalar ballı reçelli ekmekler, kaymaklar aklınıza gelebilecek her türlü besini yediklerini dile getirip böyle hastalıklar yoktu derlerdi. Ama şimdi böyle mi bak bana şekerim var. Kolesterolüm var. Tansiyona ne hacet. Evet var ve bunun sebebi 10 yıl önce tüketmiş olduğunuz o besinlerin vücut işlevlerini yerine getiremeyecek raddeye getirip hastalık olarak baş göstermesidir. Tabii ki genetik var mıdır? Diyecek olursanız eğer evet haklısınız var onu da es geçmemek gerekir. Ancak buna istinaden zaten bende de çıkacak varsın o vakte kadar dilediğimi yapayım mantığına girişmek sizi ilerletmez tam aksine geriletir. Peki ne yapmalıyız? Şimdiden belli başlı durumlara dikkat ederek başlayabiliriz. Bize bahşedilen vakti iyi değerlendirme fikri daha güzel ve anlamlı değil mi? Umarım farkındalık oluşturabilmişimdir :)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.