Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Her gün öldürülüyoruz, katlediliyoruz.
işimize gelince sevdiğimiz gelmeyince sövdüğümüz coplayıp, tekme tokat dövdüğümüz bazen kölemiz... bazen de gölgemiz olarak gördüğümüz evde, ofiste...bağda, bahçede, sokakta, tarlada, fabrikada ırgat gibi çalıştırıp...iliklerine kadar sömürdüğümüz kadınlar; ana(larımız!) , yavuklu(larımız!) , eş(lerimiz!) , dost(larımız!) , kız(larımız!) ,
Reklam
Gece aydınlık ve sıcak ve kağnılarda tahta yataklarında koyu mavi humbaralar çırılçıplaktı. Ve kadınlar birbirlerinden gizliyerek bakıyorlardı ayın altında geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine. Ve kadınlar, bizim kadınlarımız : korkunç ve mübarek elleri, ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
Sayfa 72 - 922 AĞUSTOS AYI ve KADINLARIMIZ ve 6 AĞUSTOS EMRİ ve BİR ÂLETLE BİR İNSANIN HİKÂYESİKitabı okudu
"Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok; ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır."
Sayfa 36 - Mustafa Kemal Atatürk
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Özetle okumasanız da olurrr
Öncelikle roman değilmiş içinde üç ayrı öykü var. Hepsini okudum üçüncüsü biraz daha fazla ilgimi çekmişti, ilk ikisi bana göre kolaydı. Kitabın kattığı ekstra bir şey yok, merak uyandıran polisiye kitap. Yeni kitap okumaya başlamış arkadaşlarıma önerebilirim yormayan arı bir şekilde yazılmış.. Şunu eklemek istiyorum sadece ilk öyküde kadınların özellikle edebiyatı kullanarak küçümsenmesinden çok rahatsız oldum ve gereksiz ayrıntılardan aslında bunların gerçekçiliğinden rahatsız oldum ne yazık ki böyle ruh hastaları ve kendinin kıymetini bilmeyen kadınlarımız var. Kitaplarda kadınları daha güçlü görebilsek bunlar yansıyabilse keşke edebiyata.
Aşkımız Eski Bir Roman
Aşkımız Eski Bir RomanAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201924,6bin okunma
“Kadınlarımız hatta erkeklerden daha çok münevver [aydın], daha çok feyizli daha fazla bilgili olmaya mecburdur.”
Sayfa 343Kitabı okudu
Reklam
Dünya Kadınlar Birliği heyeti Ankara'ya gitti. Mustafa Kemal, Çankaya Köşkü'nde kapıda karşıladı.Dünya kadınlarına hitaben şu tarihi konuşmayı yaptı: “Lütfedip Türkiye'ye geldiğiniz için, uluslararası kongrenizi İstanbul'da düzenlemeyi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.Türk kadını hiçbir alanda erkeklerden geri kalmayacak. Türk kadını hiçbir alanda Avrupalı kadınlardan geri kalmayacak.Türk kadını daha büyük nesiller yetiştirmeye kabiliyetlidir.Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, kılık kıyafette başarıdan çok, bilgiyle, kültürle, gerçek faziletle süslenip, donanmaktır. Türk kadını, dünya kadınlarıyla el ele vererek, dünya barışı için, dünya huzuru için çalışacak, buna emin olabilirsiniz."
Evet, haydi kabul edelim ki kadınlarımız iddianız gibi cahil ve idraksiz şeyler olsunlar, fakat rica ederim bunun kabahatini kime yükleyebiliriz? Kabahat kadınların mı, yoksa onları bu halde bırakan siz beylerimizin mi? Kendilerine hücum edeceğinize acımak ve doğru yolu göstermek hakkaniyete daha muvafık olmaz mı?
Gece aydınlık ve sıcak ve kağnılarda tahta yataklarında koyu mavi humbaralar çırılçıplaktı. Ve kadınlar birbirlerinden gizleyerek bakıyorlardı ayın altında geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine ... Ve kadınlar bizim kadınlarımız : korkunç ve mübarek elleri ince küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz, ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen, ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız, ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki, ve karasabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar bizim kadınlarımız
Sayfa 1171 - Nazım Hikmet Bütün Şiirleri, YKY Yapı Kredi Yayınları, Memleketimden İnsan ManzaralarıKitabı okudu
"Bizim burada yalnızca çobanlar başka yerleri görebilirler." "Öyleyse ben de çoban olacağım." Bunun üzerine Baba hiçbir şey söylemedi. Ertesi gün içinde üç eski İspanyol altın sikkesi bulunan bir kese verdi oğluna. "Bunları bir gün tarlada bulmuştum. Git, kendine bir sürü al ve en iyisinin bizim şatomuz en güzel kadınların da bizim kadınlarımız olduğunu öğreninceye kadar dünyayı dolaş."
Reklam
Vatan şairi NAZIM HİKMET ve Kadınlara dair...!!!
Nazım Hikmet, kadına erkek egemen gözle bakıp, cinsel meta olarak değerlendirmedi. Aşkları ve ayrılıkları çok oldu. Aşka ve ayrılığa insani bir gözle, özgürlük temelinde yaklaştı. Kadınları ne sömürdü, ne sömrülmesine müsade eden bir yaklaşim içinde bulundu. Nazım, kadını toplusal, siyasal, sosyal yaşamdan soyutlamadan; eşitlikçi,
Ve kadınlar bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve kara sabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar, bizim kadınlarımız
Sayfa 41 - YKYKitabı okudu
Mahpusun Gelini
Bundan dolayı ruhsal çöküntü yasayan kadınlarımız katil olmaya kadar giden bir süreç yaşamaktadırlar. Yazarımızın ifade ettiği gibi " Severek gelin diye gittikleri yere, bir bakmışlar ne yazık ki o evin gelini olmaktan çıkıp Mahpusun gelini olmuşlar" eserdeki kahramanlarımız gibi...
Mahpusun Gelini
Layıkhan Özder' in kaleminden #MahpusunGelini adlı eserini #okudumbitti Layıkhan Özder hanımın kalemi ile Mahpusun Gelini eseri ile ilk kez tanıştım. Eseri okurken beni derinden etkileyen hayat hikayeleri ile dolu. Eser'i ilk elime aldığımda kapağında cezaevinin hücresinden özgürlüğünü kaybetmiş , aydınlık yarınlara umudunu
1.500 öğeden 8,5bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.