Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Özgürlüğe Doğru
Bırakıyor ardından belalara beni Tedbirim öldü gövdemin binası geçti Göğsümde ince gergin çelik bağcık Tenimi bastıran içerilere Bağırıyor leylaklarım ağlıyor ağlıyor duvarlar Çatlayacak gibi susuz düzgün ve biçimli sanatlar Çocuk yığılıyor kalp kalp üstüne konuyor Bir baba damarı vuruyor sökülen nabzım Şimdi batar birkaç nesil azdıran bozgun Simsiyah aklım ve beyaz bir nokta kalbim Kader akışı alkışlanıyor her kârım Nazlı buluş git git kabarıyor dalgalar
_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine. _Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri. _Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar. _Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
Reklam
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
_Olmak sözüyle, kişinin hiçbir şeye sahip olmadığı ve istek de duymadığı, yaratıcı bir varoluş biçimini anlatmak istiyorum. _Sahip olmak(olmamak) eğilimi, yaşamlarının ana konuları; para hırsı, şöhret ve yönetim gücüne erişmek olan batı toplumlarına özgüdür. _Sahip olmak eğilimindeki bir insan, mutluluğu başkalarına üstün olmakta ve fethetme,
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
"Evet, belki zordur onlar için… ama aynı ritimle atıyorsa iki kalp, belki de her şey mümkündür."
Reklam
Genç kız, onun kaburgasını sertçe dürttü ve Ali gülerek inledi. “Ya da…” dedi boğuk bir tonla bir eli sızlayan bölgeyi tutarken. “Büyük anne ve büyük babalarınızın bir araya gelmelerinin tek nedeninin, daha biz doğmamışken var olan aşkımız olduğunu söyleyeceğim. “Arya’nın gülüşü bir hıçkırıkla bölündü. Başını kaldırıp, onun yumuşayan
İnsanın göğüs kafesine gece çöker bazen. Gece öyle bir çöker ki ruhuna olanca ağırlığı, bütün katmanlarıyla, bir türlü gelmez sabah, gün ağarmaz. Kalbinin atışı değişir. Ritim bozuluverir ta derinden bir yerden. Kalbin tekler. İncecik bir pamuk ipliğine tutunarak yaşarsın hayatla ölüm arasında. Kimse bilmez. Bilmek istemez. Gece bir yılan gibi kıvrılır çörekleniverir bazen kadınların üzerine. Ve buna en "eğitimli", en "Batılı", en "modern" gibi görünen kadınlar da dahil; en "geleneksel", en "kırsal", en "Doğulu" görünenler de. Post-natal depresyonun sınıfı yok. Milleti, dini, dili, bölgesi, eğitim seviyesi yok. Ne tuhaf ki depresyonun insanları eşitleyen bir özelliği var. Herkesin depresyona girme sebebi farklı olabilir, ama her depresyonun özü bir ve aynı. Kabuğu kaldırdın mı ince ince kanar. İnsan hep aynı yerden kanar. Hep yüreğinden.