Ürkütülmüş günleri toplayacak bir yer arıyorum.
Sayfa 39 - Edebiyat Dergisi Yayınları
Ben asıl, bu ülkenin acısına, yeryüzü nasıl dayanıyor, ona şaşıyorum.
Sayfa 38 - Edebiyat Dergisi Yayınları
Ülkenin hâli yeryüzünün halinden daha da acı geliyor bana.
Sayfa 37 - Edebiyat Dergisi Yayınları
Süpürülmekten korktukları için her süpürgenin sapına yapışanları iyi ayırt etmeli.
Sayfa 36 - Edebiyat Dergisi Yayınları
Eline kâğıt kalem aldı. “Pekâlâ, filin adı ne?”
“Hassan Ben Ali Ben Selim Abdalla Muhammed Moris Ahlamalı Jamsetjejeebhoy Dhuleep Sultan Ebu Bhudpoor.”
“Tamam. Lakabı?”
“Jumbo.”
Yalnız top ile, tüfek ile savaş yapılmaz. Yalnız kalem ile yapılabilir.
Sayfa 164 - YKYKitabı okudu
Ebabiller ve Kelimeleri
İnsan yarımdı;düşünerek, geçmişin peşinde iz sürerek, bir başkasından bir şehirden, başını ve sonunu sonsuza açtığı bir zamandan kendine bakıp nerede olduğunu anlamak istiyordu.
Valizine koyduğu kelimelerle çıktığı yolculukta bir yandan hikayesini okuyor bir yandan da hikayesinin geri kalan kısmında nelerin olabileceğini kestirmeye
Kur'ân-ı Kerîm'de Kāf sûresinden başlayıp Nâs sûresine kadar olan kısa sürelere "mufassal sûreler" denir. Hadisimizde sözü edilen yirmi sûre Sünen-i Ebî Dâvûd'da "Babu tahzîbi'l-Kur'an" bahsinde ikişer sûre hâlinde şöyle sıralanmıştır:
(Ebû Dâvûd, Şehru Ramadân 9, nr. 1396.)
1. Rahmân ile Necm sûreleri
2. Enbiya ile Hâkka süreleri.
3. Zâriyât ile Tür süreleri.
4. Vâkıa ile Kalem (Nûn) sûreleri.
5. Mearic (Seele) ile Nâziât sûreleri.
6. Mutaffifin ile Abese sûreleri.
7. Müddessir ile Müzzemmil sûreleri.
8. İnsan ile Kıyamet sûreleri.
9. Nebe' ile Mürselât sûreleri.
10. Tekvir ile Duhân sûreleri.
Sayfa 224Kitabı okudu
Yâr deyince ne kalem elden düşüyor ne de aklım şaşıyor akademik hedeflerimiz var çalışıyoruz Mihriban.
Üstad
- Büyük Doğu'yla hocalık (edebiyat öğretmeni) arasında bir tercih yapmanızı ihtar ederim!
Ve kağıt kalem istedim, yazdım Maarif vekaletine:
- Elli küsur kişilik sınıfımdan ziyade bütün vatan sathını kaplayan talebelerime hitap etmek üzere hocalığı bıraktığımı ihtar ederim!
Sayfa 13 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Şehit Komando Uzman Çavuş Murat Akman'ın son mektubu;
"Bu yazı bir komando er mektubudur ve siz bu mektubu gazeteden okuyorsanız ölmüşüm demektir. Bir ailem olsaydı bu mektubu onlara yollamak isterdim ama yok.
Size koğuştaki ranzamdan yazıyorum. Şu an etrafımda Adana, Ağrı, Sivas, Edirne, Diyarbakır, Ankara, Antalya, İzmir, Urfa,
ÖLSEYDİK Bİ HAYIRLISIYLA
Sevmekten özlemekten
Ayrılıktan kavuşmaktan
Gitmekten kalmaktan
Çiçekten böcekten dem vurayım diyorum
Bir ölüm peydah oluyor yanıbaşımızda
Sual de olunmuyor ki hikmetinden
Yazmışsa yaradan
Üstüne kalem oynatılmıyorki
Ne diyelim
Arifhan Atilla