Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bu kitapta zorunlu olarak Hristiyan yapılmak istenen Endülüs Müslümanları ve onların kendi vatanlarından kovulmaları incelenmiştir. Kastilya Kraliçesi İsabella ile Aragon Kralı Ferdinand arasında gerçekleşen politik evlilik sonucunda, İspanya, Hristiyan/Katolik ulusal birliğini tamamlamış ve bu süreç Endülüste İslâm medeniyetininin sonunu getirmiştir. Engizisyon ve sürgün dönemlerinde İspanyollar, Müslüman halkı baskı ve zulümle Hristiyanlaştırmaya çalışmışlar ve onlara çeşitli işkenceler uygulamışlardır. Bu zulümlerin sonucunda farklı görüşlere göre yaklaşık 350.000-600.000 gizli müslüman sürgün edilmiştir. Endülüs müslümanlarının bu dramı unutulmamalı ve böyle önemli eserler okunmalıdır.
Endülüs Müslümanlarının Sürgünü
Endülüs Müslümanlarının SürgünüAyşe Kılıç · Doğu Kütüphanesi · 20155 okunma
104 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Tarih boyunca yaşanan salgınları hep ölüm, hastalık, çılgınlık, Tanrı gazabı olarak nitelendirdik. Oysaki her salgın toplumun dinamikleri oynayan, değiştirilemez denilen düşüncelerin ve yapıların enikonu değiştiğini gösteren birer devrim değil midir? Bir de böyle düşünmek lazım. Ben en azından kitabı okurken böyle düşündüm. Camus'un "Veba"'sı, Marquez'in "Kolere Günlerinde Aşk"ı ve tabiki Saramago'nun "Körlük"ü akla geliyor. Çürümüş yönetimler, yozlaşmış din adamları, sömürülen ve ölümü bekleyen bir halk... Jean Teule "Dansa Davet" yaşanmış bir hikayeden yola çıkarak çok önemli bir tarihi dönemi anlatıyor aslında. Almanya'da Luther'in Katolik inancı eleştirdiği ve hızla yayıldığı bir dönemde, maddi gücünü kaybetmek istemeyen bir yönetimle ilahi gücünü kullanarak zenginleşen Katolik kilisenin çaresizliği anlatılıyor. Yönetim insanları yasalarla ve cezalarla korkutarak yola getirebiliyorken, Kilise aforoz etmekle ve sonsuz cehennemle korkutarak halkı disipline edebiliyordu. Halbuki çılgınlar gibi dans eden bir halk ne yasaları ne de cehennemi umursuyordu... Gerçek hikayeye baktığımızda kimse bu insanların aylarca neden dans ettiğini ve birden bire salgının nasıl sona erdiğini anlayamamış. Ama anlaşılan bir şey varsa o da bazı şeylerin eskisi gibi olmadığı... Kitabın son cümlesi bence ilgi çekici "Elli dört yıl sonra Aziz Bartolomeus Katliamı yaşanıyor." Kitabı okuduktan sonra o meşhur katliamı bir araştırın ve ilginizi çekerse Michel Zevaco'nun o müthiş üslubuyla yazdığı "Pardaillan" serisini okuyun.
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,481 okunma
Reklam
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
@jaguarkitap tan okuduğum her kitap beni mutlu ediyor. Yine onlardan birisi #böyleküçükşeyler kısa ama etkili bir kitaptı. İrlanda tarihinin belki de yüz karası olan Magdalen Çamaşırhaneleri'ni ve kilise ile manastırı karşılarına almak istemedikleri için buna sessiz kalan halkı konu almıştı. ( Bundan 30 yıl öncesine kadar katı Katolik olan
Böyle Küçük Şeyler
Böyle Küçük ŞeylerClaire Keegan · Jaguar Kitap · 01,298 okunma
159 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
John Fante
John Fante
'nin diğer kitaplarından biraz daha farklı bir yerde duran bir kitap bence. Ana karakterimiz 50 yaşlarında bir yazar bu sefer. Baba-oğul ilişkisini farklı açılarıyla inceleyebileceğimiz bir roman. Okuması oldukça keyifli ve akıcı. Katolik, İtalyan asıllı olan bu ailede -Akdeniz iklimi etkisi midir bilmem- kendimizden bir şeyler bulabilmemiz mümkün.
Üzümün Kardeşliği
Üzümün KardeşliğiJohn Fante · Parantez Yayınları · 2003358 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
175 günde okudu
Kitabı okurken google elinizin altında olmalı.
Bu kitabı okumadan önce yazarın Sapiens, ve homo deus kitaplarını okumanızı öneririm. Okuduğum kitaplar içerisinde okuması en zaman alan kitaplardan birisi oldu. Yeri geldi yazarın anlattığı bir kişi hakkında bir film izledim, bazen bir olay hakkında googleden makaleler okudum. Arap baharını başlatan Muhammed Buazizi’den ekolojik çöküşe, insan
21. Yüzyıl İçin 21 Ders
21. Yüzyıl İçin 21 DersYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 20187,6bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
Hayat dolu dediği sanıyorum ki eşinin hamileliği. Bir can taşıyan eşine olan sevgisi, elini kolunu nasıl da bağlamış Fante'nin. Dokuz aylık hamilelik sürecinde git gide anormal davranışlar sergileyip Fante'nin sabrı ile oynuyorlar:) bu süreç yetmezmiş gibi Fante'nşn babasının da, çocukluğunda beri Fante'ye takıntılı olması, onu zayıf görmesi, hala küçük bir çocukmuşçasına Fante'yi elinden bir iş gelmez gibi görmesi ve "sen bilmezsin, böyle yapılır ve yapılması gerekir" tavrında olması yazarımız için büyük bir sınav. Özellikle Fante'nin babasının hala geçmişin pratikleri ile yaşanılabilir inancıyla yaklaşım sergilemesi okuyucuyu bile kızdırabiliyor. Dokuz ay boyunca hem eşi hem babası tarafından ablukaya alınıp baskı görmesi Fante'yi; boyun eğen, her istenileni yerine getiren, haklı olsa dahi özür dileyen kişi yapıyor. Hayat Fante'ye çocupun doğumuyla başlıyor gibi bir sonla bitiyor kitap. Çünkü hem eşi hem babası artık Fante'yi onaylayan bir uslup sergiliyor bir iki cümle ile de olsa. Aileye bağlılık, anne babaya olan saygı ve riayetin yanısıra Katolik dini öğretilerin eleştirilmeden eleştiriye açık bir şekilde anlatıldığı özyaşam öyküsü. Fante'nin yazarlıktan artık kazanç sağlamaya başladığı ve adını duyurduğu yıllar.
Hayat Dolu
Hayat DoluJohn Fante · Parantez Yayınları · 2015154 okunma
Reklam
458 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Tanrı ve Aşk ikileminde kalmış olsaydınız, hangisini seçerdiniz?
Hikayeye başlamadan önce, Gazap kuşuyla ilgili bir efsaneyi anlatmak isterim. Efsane şöyle der: Tüm yaşamında yalnızca bir kez, yeryüzündeki bütün yaratıklardan daha tatlı, daha dokunaklı bir sesle şakır bu kuş. Yuvasından ayrılır ayrılmaz bir Alıç ağacının acımasız dikenlerinden en sivri, en uzun olanına göğsünü gömer, ölümcül şarkısına başlar.
Gazap Kuşları
Gazap KuşlarıColleen McCullough · Altın Kitaplar · 1981150 okunma
344 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
#okudumbitti Zordur kendini unutturmak isteyen birinin hayatini kaleme almak. Zordur iki kez ölen birini yazmak. Gerçekleri bilhassa onun ruhuna girerek yazmaya çalışmak, o zamanda varolmak,fenafillah gibi fenafifatmaaliye olmak. Kitabin ikinci kısmında
Fatma Koç
Fatma Koç
nun ILMEK ILMEK bu kitabı hazırlayışını okuyorsunuz. Ben bu kısımdan çok etkilendim. Hele hele vurucu o bazi cümleler Fatma Barbarosoglunun kalemine hayran biraktirdi beni. Gelelim birinci kısıma.. Fatma Aliyeyi son zamanlarda birçoğumuz gibi paranın üzerinde görüyoruz . Daha öncesinde o kadar mühim bir şahsiyet olduğundan sanırım bihaberdim. Bu kitaptan önce nice kitabını gördüm ve edindim.(Bilhassa nisvanulislam kitabını epey merak etmekteyim.) Bu kitabi da tevafuken gördüm, yorumları okuyunca sevecegimi düşündüm. Fakat ne yalan soyliyim, bunca etkilenecegim aklıma gelmezdi. Ahmet Cevdet Paşa yi da bu kitap sayasinde tanımış, yakından evine konuk olmuş oldum. Fatma Aliye nin ise çalışma azmi,eğitimi ve babasına olan saygısı sizi bu kitabın içine çekiyor. Lakin bir müslüman anne olarak en çok içimin yandığı kısım, kitabın girişinde yazan kizi Ismet'in katolik rahibe olması. Evlat acısı kötüdür. Lakin bu acı ölümden beter. Ahirette kavuşma umidinin bitmesi en büyük acıdır anaya,babaya. . Sırf bu acı zaten onu ölmeden öldürmüş, kendini bile isteye unutturmuştur . Kendini unutturmak isteyen birini hatırlamak ve hatırlatmak da bir nevi saygısızlık mıdır onu da bilemedim ama yine de siz bence bu kitabi okuyun. Ben çok ama cok etkilendim. Tavsiyemdir.
Fatma Aliye: Uzak Ülke
Fatma Aliye: Uzak ÜlkeFatma Barbarosoğlu · Profil Yayıncılık · 2017243 okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
Küçücük, az,öz ama çok etkileyici bir kitaptı , "Böyle Küçük Şeyler ". Irlanda'da 1996'ya kadar çalışan Magdalen Çamaşırhaneleri'ndeki kadın ve çocuklara adanmış kitap. Katolik Kilisesi ve Irlanda Hükümetinin ortak projesi olan bu çamaşırhanelerde kimsesiz kız çocukları çok ağır şartlarda çalıştırılmış ve maalesef bir çoğu ölmüş. Kapatıldıktan sonra pek çok kayıt kaybedilmis veya ortadan kaldırılmış.Ancak 2013'te dönemin başbakanı özür dilemiş. Işte yazar bu olaydan yola çıkarak beş kız babası Furlog üzerinden bir kurgu oluşturmuş. Vicdanlı Furlog,babasını hiç tanımamış annesi ile onlara sahip çıkan Mrs. Wilson'un yanında büyümüştür. Belki de küçük yaşta bebek sahibi olan annesini manastir çamaşırhanesindeki kizlarin yerine koymuştur. Babasını da hep çok merak etmiş ama sormaya korkmuştur. Bu eserdeki olaylar aralıkta Noel zamanında geçer. Insanların Meryem'e ve bebek Isa'ya sahip çıkıp dualar ettikleri, barış dolu zamanlarda.Iste yazar buradaki çelişkiyi çok güzel vurgulamış. Bir taraftan babası belli olmayan İsa'ya dualar edilirken kendi gözlerinin önünde yaşanan acı olaylara sırt çevirip görmezden gelirler. Furlog da kendini İsa ile özdeşleştirir. Insanların ikiyüzlülüğü rahatsız eder ve kendiyle çatışmaya girer. Andersen'in Kibritçi Kız'ı Noel zamanı masalın sonunda ölür ama Furlog, camasirhanedeki kız için bu masalin sonunu değiştirmeye kararlıdır.
Böyle Küçük Şeyler
Böyle Küçük ŞeylerClaire Keegan · Jaguar Kitap · 01,298 okunma
320 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ben bir melek değildim, ama her zaman insan olmak için çaba harcadım. !
●Charlie Chaplin’in “Şarlo” tiplemesi, Hollywood’un sessiz filmler döneminin en kalıcı karakterlerinden birisidir. 1910 ve 1920’lerde onun, gezegenin en tanınmış figürü olduğu söyleniyordu. Dünyanın hemen her köşesinde, sinemanın gittiği her yerde bu komik karakter seyirci tarafından sahiplenilmekteydi.... ●Chaplin (1889–1977) Londra’da doğmuştu.
Charlie Chaplin
Charlie ChaplinPeter Ackroyd · Alfa Yayınları · 20227 okunma
Reklam
139 syf.
6/10 puan verdi
Körlük’ten sonra Saramago’dan okuduğum ikinci kitap. Ayrıca yazarın son kitabı. İçerikten önce kitapla ilgili birtakım bilgiler vermenin iyi olacağını düşünüyorum. Kitapta Eski Ahit olayları ve karakterleriyle dalga geçer gibi aktarması ve kutsal kitaplardaki mesajları adeta taşlaması sizin nefretinizi uyandırabilir zaten bunlar Saramago’nun
Kabil
KabilJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201811,1bin okunma
261 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Sineklerin Tanrısı
Konu Issız bir adaya düşen ve kitapta sayıları tam olarak belirtilmeyen bir çocuk grubu yaşam savaşı vermek için kendi aralarında kuvvetlenirler. Kendi aralarında iş bölümü ve uyum sorununda anlaşırlar. Bu arada bu gruba adanın başka köşelerine düşen çocuklar da katılınca, bir yönetim ihtiyacı doğar. Kargaşanın çözümünü lider seçmekte bulurlar.
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,2bin okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Yazarın 1835 yılında yayınlanan Mirgorod Öyküleri arasında yer alır. Yazarin Palto , Burun öykülerini okumustum. Bu kitabı onlardan farklı bir karakter üzerine yoğunlaşıyor. Kazak hayatina ve adetlerine dair detayli anlatımları,  bozkırların , gökyüzünün,  doğanın tasvirleri çok güzeldi. Diger taraftan yine savaşın en acı  yüzünü tüm
Taras Bulba
Taras BulbaNikolay Gogol · Can Yayınları · 20171,853 okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.