Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Danışmanım konuşuyor :
Aldığın o paçavra diploma sayesinde zeki biri olduğunu sanıyorsun... Oysa keçi gibi cahilsin. Fakültenin Salaklık Bilimleri mezunusun sen...
Gurur duydukları bir şeyleri var. Peki ne diyorlar, onları gu­rurlandıran bu şeye? Kültür diyorlar buna, kendilerini keçi ço­banlarından ayırıyormuş bu.
Reklam
Arap Yarımadasında doğan sadece İslam dini ve Arap dilidir. Sanatlar, bilimler ve felsefe ise Arap İmparatorluğu döneminde doğdu; yani Arapların, keçi kılı ve deve tüyünden yapılma çadırlardan mermer saraylara geçmeleri; baskın yapan çöl savaşçıları olmaktan çıkıp topraklara hükmeden halifeler çağına kavuşmalarıyla ortaya çıktı.
Kimi zaman geçmişin anısı beni öyle bir sarıyor ki keçi derisine sarılmış kirli bir ihtiyar olduğumu, torunlarımın da sessiz ilkel bir dünyada çoban olduklarını unutuyorum.
Zaten tanımlayabildiğin değil, Tanımlayamadığındır aşk..!
Neşeli olduğum için yargılandım.. Oysa hüzünle gezerken, kimsenin umurunda değildim ..
Reklam
Vahşi küçük keçi, kendi yolundan gitmek istemişti. Sıcak bir yuva, çocuklar, banka borcu ona yetmemiş, kendini Dünya'ya atmıştı!
Aklıma "Mehmet ali erbil" geldi :)
“Gözlerim deniz manzarasını temenni ediyordu... Fakat ben özlemini çektiğim Ankara civarında bir köy evindeydim. Ocağında, durmadan kütükler yanıyordu... Karşımda kurşunî keçi postu, ben ise üzerinde uzanmış bir durumdayım. Mustafa Kemal Paşa, o akşam çok sevinçliydi. Latife hanım adında genç bir kızla tanışmıştı. “Bu küçük hanım sizin hakkınızda hocam diye söz ediyor” diye kulağıma fısıldadı... Sonra Kolej’de bir yıl kalmış olduğunu ve yakıt, zamanda hukuk dersleri aldığı Fransa’dan dönmüş olduğunu öğrendim.Mustafa Kemal Paşa kulağıma fısıldadı:“Boynunda küçük bir çerçevede resmimi taşıyor” dedikten sonra gülümsemeye başladı. Çünkü genç kız kendisini evine davet etmişti Paşa, onun kendisine aşık olduğunu tahayyül ediyordu. Gerçi, o günlerde İzmir’deki her kadının göğsünde Mustafa Kemal Paşa’nın bir resmi var idiyse de Paşa’nın bu duygulanışına, kendi üzerinde iyi bir tesir yapacağına inandığım için memnun oldum.”
Hayatına bir ağırlığın çöktüğünü düşündükçe içi parçalanıyordu. Başkalarının zengin, hareketli hayatını kıskanıyor; kendi hayatının yolunu ağır bir kaya parçası ile tıkanmış, daracık, zavallı bir keçi yolu gibi görüyordu.
Sayfa 115 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Felek gözün kör olsun :(
Yarın sabah yine umutsuz, kara bir gün başlayacaktı. Çocukların hesabına buna dayanabilmek için uyumak, güçlenmek gerekiyordu. Ama neyle güçlenecekti? Yediği hasta keçi etleri su olup gövdesinden çıkıp gitmişti. Zarar yok, yarın yine yiyecekti. Çocuklara da yedirecekti. Başka çaresi var mıydı?
Sayfa 210 - heyamola yayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.