"Çağımızın büyük mütefekkiri Cemil Meriç Bey üstadımızın birbirinden nefis eserlerinin tekrar tekrar basılmış olması, fikir hayatımız için öğünçle karşılanacak bir gelişmeyi gösteriyor. Elimizde üstadın Bu Ülke adlı eserinin 4. baskısı bulunuyor. Bu kadar kısa bir zamanda ve bu kadar zor bir eserin, Türkiye gibi, adamın bol, okuyucunun kıt
Her şeye bir yağmur bulmakta üstüme yoktur
Kalbime yalnızca kasvet yağan şehirlerde
●
Yalçın Ülker ●
Yeni yazarları-şairleri keşfetmeyi ve okumayı seven birisiyim. Tesadüf eseri karşıma çıkan yazarı hakkında en ufak bir fikrim olmadan aldığım bu şiir kitabını severek okuduğumu söyleyebilirim.
Hayata ve insana dair anlamlı düzenlerim bulunduğu.
Bu Ülke
Politikacısı, Sosyalist, ümanist, yan geldimci, hatta milliyetçi aydını ile. 'Batı çıkmazı' içinde kaybolmuş zavallılar kafilesinin, zorla öldürülen büyük Osmanlı'nın mirasçısı Türklüğe biçtikleri zulümlü kaderin, bu kitap edebî hikâyesidir. Bir üslup ki, teksif edilmiş fikir ve dünya görüşü; bir bakış ki, bugünkü nesil
Efendim hikayemizin özeti şöyle: Hikaye aslında basit gibi duruyor. Ama içinde ciddi izler bırakıyor. Bu arada yazarın da kısa hayatına bakarsanız, 1942 yılında Brezilya’da eşiyle birlikte intihar etmeyi seçerek hayatına eşiyle beraber son vermiş bir adam. Dolayısıyla normal bir insan tipinden bahsetmiyoruz. Ve bunu da edebiyatın kaçınılmaz sonu
Ne zaman bu kadar duygusuz oldum?
Ne zaman kendimi kaybettim?
Ağzımdan çıkan tüm kelimeler,
Sanki onlar başka birilerinden gelmiş gibi.
Ben felç oldum.
Hislerim nerede?
Artık bir şeyler hissetmiyorum.
Biliyorum,hissetmeliyim.
Turizm!
Antalya'da turizm nasıldır bilemem ama İstanbul Turizminden biraz haberim var içinde sayılırım.
Hakan GÜNDAY'ın okuduğum romanları içinde menzili en düşük romanı bu diyebilirim.Sabah başladım geceyarısını biraz geçe bitti.Kısacık da bir şey,ama Günday'ın her zaman ki tarzı,kısacık da olsa dünyaları sığdırmış yine :)
Turizmin içindeyim
Ne zaman yağmur yağsa ben hep böyle oluyorum. Bir küskünlük, bir bezginlik sarıyor içimi. Yağmur damlalarının toprakta kayboluşu bana insanoğlunun çaresizliğini hatırlatıyor durmadan. Hepimiz bir yağmur tanesinden başka neyiz ki? Önce bir buğu halinde topraktan yükseliyor, sonra bir küçük damla olarak yine toprağa dönüyoruz.
Yağmur altında
Bol bol betimleme içeren, merak uyandıran olaylardan çok, anda hissedilen duygular ve fikirlerden bahseden, sonu için değil içeriği için okunacak kitaplardan.
Şimdi söyleyeceklerimi yazmak bir delilik olabilir. Bir sürü kişi karşı çıkabilir. Hakaret sayabilir. Ama çok net konuşacağım, beş para etmez bir kitap. Ama böyle olmasının sebebi
Bugüne kadar okuduğum en güzel kıtap
Her satırını okuduğumda sanki yüreğimden bir parça söküyorlar, bedenimi tek tek parçalara ayırıyorlar sanki nasıl oluyorda bir insan her gün ölür oysa ben her gün yaşamak için öldüm bedenimi, ruhumu, aklımı hepsini kaybettim şuan karmakarışık duygular içindeyim bı nevi ne yazacağımi ne soylecegimi bilemez
Arkadaslar, bu kitaba formda, kitabdan alinti yapmak haricinde hic kimse incele yazmamis.
Dünyanin en akademik en agir kitablarini okudum ama aklim ve duygularim okudugum kitaba karsi hic böyle tepki vermemisti.
Yazar adina son yillarda Norvecin cikardigi en güclü yazarlardan diye yazilinca insan ürküyor, kitab hakkinda bir elestiri yapmaya.