Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Seni düşünüyorum, sürekli düşünüyorum; ama sonra sen yok oluyorsun, zihnimde uçuşan kabarcıklar gibi. Birlikte geçirdiğimiz mutlu günler, gülüşlerimizi unuttum. Seni son gördüğümde, benden, en çok kendinden umudunu kesmiştin. Her zaman beni dinledin, ama acılarını belli etmedin. Seni en son görüşüm böyle olmamalıydı; seni çok özledim, sadece fotoğraflarla yetinmek zor. Birlikte üstesinden gelirdik, sen benim acılarımı yüklenirken şimdi bana daha fazla acı veriyorsun. Beni bu şekilde bırakmanı aklım almıyor. Sen olmayınca acı çekiyordum, hayatıma girdin ve beni iyileştirdin; sonra çıktın ve çöküşüm için zemin hazırladın. Seni hatırlamak istiyorum ama gözümün önüne gelen tek şey, solmuş yüzün, sallanan ip ve yere düşmüş bir sandalye. Seninle birlikte yeşermiştim, sen gittikten sonra soldum. Bir daha hiç yeşermemek üzere. #Sümeyye, 9 Mayıs
Gerçi acıma g ö s t e r i l m e l i d i r , ama o n a s a h i p o l m a k t a n kaçınılmalıdır: çünkü mutsuzlar öylesine a p t a l d ı r l a r ki, onların nezdinde acıma göstermek, dünyanın en büyük iyiliğidir. - Belki de mutsuzların bu gereksinimi aptallık ve zihinsel bir eksiklik olarak, felaketi beraberinde getiren bir tür akıl hastalığı olarak (Rochefoucauld da böyle kavramış görünüyor) değil de tümüyle başka ve daha düşündürücü bir şey olarak anlaşıl dığında, bu acıma duygusuna sahip olmak istemeye karşı daha güçlü bir uyarıda bulunulmalıdır. Daha çok kendileri ne acımisın d i y e ağlayıp bağıran ve bu yüzden durumları nın dikkati çekebileceği anı kollayan çocukları gözlemlemek yerinde olur; hastalada ve ruhsal rahatsızlığı olanlarla ilişki içinde yaşandığında bu yakınmaların ve inlemelerin, mutsuzluğun sergilenmesinin, aslında orada bulunanlara a c ı ç e k t i r m e k amacını güdüp gütmediğini sorar insan kendisine: sonra da berikilerin dile getirdiği acıma, zayıflar ve acı çekenler için bir tesellidir, görürler ki tüm zayıflıkianna karşın en azından hala b i r g ü ç l e r i v a r d ı r : a c ı ç e k t i r m e g ü c ü . Mutsuz kişi acıma gösterisinin onun bilincine çıkarttığı bu üstünlük duygusundan bir tür haz elde eder; kendini beğenmişliği kabarır, hala dünyaya acı çektirecek kadar önemli biridir. Dolayısıyla acınma özlemi kendinden haz alma özlemidir, üstelik yakınlarına zarar verme pahasına; kendi özgün benliğini, olanca saygısızlığıyla gösterir insanlara: hiç de Rochefoucauld'nun dediği gibi "aptallığıyla" değil.
Sayfa 45
Reklam
Kendinden vazgeçmiş
Ayrılırken içi çok sızlamış. İhaneti görmüş yalana batmış , sevilmeyişine canı yanmış sevmek insanın canını hep böyle yakar demişler aşktan vazgeçmiş.
ACİL !!
Biliyoruz ki dünyada farklı boyutlar vardır ve biz buna paralel evren deriz ... Paralel evrende bizler görünen varlıklarız ancak biliyoruz ki görünmeyen varlıklarda vardır ... Ben kendi kitabıma göre inandığım kitaba göre bir bakış açısı sunacağım ... Kuran 'da da Görünmeyen olarak Cinlerden bahseder ... Onlarında iyisi ve kötüsü vardır ...
Aklı başında bir insan en çok neden söz eder, zevk duyar, biliyor musunuz? Cevap:Kendinden
Kendine dürüst ol
İnsanlardan utanmak çok iyi bir histir, ama en iyisi kendinden utanmaktır.
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
"İnsan en dibe düştüğünde bile ne zaman çıkacağını düşünür çünkü umut etmek en güzel teslimiyettir. Toparlanmamız hatta her şeye yeniden başlamamız gerektiğini biliriz. Tam da bu noktada geçmiş anıların yansıması ile iyi olacak yarınları düşlemeye başlarız. Bazen ufak bir cesaret kırıntısı her şeyi düzeltmeye yeter. En zor anda bile bir çıkış yolu vardır her zaman. Kendini bırakma karanlığa, gitme kendinden; sen kendinden gidersen kimse uğramaz kalbine. Gülümsesin yarınların. Bu beşinci mevsimi en çok sen hak ettin." " Her insan kendi mevsimini taşır yüreğinde. Yaşanmışlığın getirdiği tecrübe ile beşinci mevsimi sığdırır dünyasına. Kimine yaz kimine kış kimine bahardır hayat. Ve sabredenlerin sonu çiçekli yollardır her zaman. Dua, umut, sabır ile güzel insanların sonu hep bahar olur." Bu kitapin arka kısmı okuduğum zaman sabirsiz bir şekilde almak istedim. Kendime anlatiyor sanki içimdeki olanlar söyliyor kitapin her sayfasinda her satirda. Kendim anlatmayi bilmiyorum bu kitap kendime anlati belki sadece ben değil diğer insanlar vardir muhtemelen. Kitapi tavsiye ederim okumasini gereken bir kitap Keyifli okumalar dilerim...
Umudun Beşinci Mevsimi
Umudun Beşinci MevsimiSongül Ünsal · Olimpos Yayınları · 20191,691 okunma
Çok önemli bir deva...
ONSEKİZİNCİ DEVA: Ey şükrü bırakıp şekvaya giren hasta! Şekva, bir haktan gelir. Senin bir hakkın zayi’ olmamış ki şekva ediyorsun. Belki senin üstünde hak olan çok şükürler var, yapmadın. Cenab-ı Hakk’ın hakkını vermeden, haksız bir surette hak istiyorsun gibi şekva ediyorsun. Sen, kendinden yukarı mertebelerdeki sıhhatlı olanlara bakıp şekva edemezsin. Belki sen, kendinden sıhhat noktasında aşağı derecelerde bulunan bîçare hastalara bakıp şükretmekle mükellefsin. Senin elin kırık ise, kesilmiş ellere bak! Bir gözün yoksa, iki gözü de olmayan a’malara bak! Allah’a şükret. Evet nimette kendinden yukarıya bakıp şekva etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Ve musibette herkesin hakkı, kendinden musibet noktasında daha yukarı olanlara bakmaktır ki şükretsin.
25.lema 18.deva
68 syf.
·
Puan vermedi
Sevmeyi bilmeyen bir kadının, sevgi adı altındaki takıntısı anlatılıyor. Çocukluk aşkı ve masumiyetinin farkında olup büyüdüğü zaman bunun aşk olduğunu düşünmek ve hak etmeyen birini sevmesi. Kendi hayatını mahvetmek için elinden geleni yapan. Kendinden daha çok birini seven. Güzelliğinin farkında olmak ama işine geldiği gibi kullanmak. Çok sürükleyici hayatın gerçeğini anlatan bir hikaye. (Adam kesin koç burcu )
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,7bin okunma
“Aşk gözle görmez gönülle görür” der Shakespeare. Gönlün mantığı genelgeçer mantığa ters düşer. Aşk her koşulda aykırılıktır. Aykırı sıfatı en çok aşka uygun düşer gibidir. Aşık kişi gün olur bile bile saçmalar. O artık kendinden, kendi denetiminden çıkmış gibidir. Bu yüzden aşk her zaman serüven tadı verir. Usun iyiden iyiye geri çekildiği yerde serüvencilik ruhu öne geçer.
Reklam
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Çağdaş Türk hikayeciliğindeki güçlü konumuyla kendinden sonra gelen pek çok öykücüyü derinden etkileyen Rasim Özdenören, Kuyu’daki öykülerinde değişim, uyumsuzluk, yabancılaşma konularını hikayeciliğimizde ilk kez yerli bir bakış açısıyla ve bütün boyutlarıyla dile getiriyor.
Kuyu
KuyuRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2022884 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitapda ki ismi olamayan karakterimiz çocuk yaşlardan itibaren eklem tüberkülozu hastalığı sebebiyle çok acı çekmiş.Hastane odalarında açılan her sargısın da umudun karamsarlık ile olan dansını ruhunda hep hissetmişti. Bahçesindeki ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürüdüğü hastane kapılarında hiç bir zaman keyifle ayrılmamıştı. Bu durumundan haberden olan uzak akrabaları moral bulması adına hastayı yanlarında kalması için evlerine davet ederler. Evin kızı Nüzhet misafirle ilgilenir ve yarenlik eder.Ayak ağrısı ile uğraşan karakterimizin başına bir de kalp ağrısı eklenir.Küçük bedeninde yaşadığı maddi ve manevi bu kadar savcının ruhu nasıl isyana teşvik ettiğini çocuk masumiyetiyle Peyami Safa'nın analiz etmekteki hünerlerinin birleştiği herkesin kendinden birşeyler bulacağı bir kitap. Elimizdeki nimetleri varlığını hissedemediğimiz zamanlarda başucu kitabı olarak okunması gereken harika bir kitap.Kesinlikle tavsiye ederim.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Alkım Yayınevi · 2007101,9bin okunma
kendi kendime haykırdım: “Ne büyük bir sanatçı!” Şüphesiz, tam anlamıyla samimi olmadığım düşünülebilir. Fakat bir de çok sayıdaki yazarı düşünelim: Bu yazarlar, yazmış oldukları bir yazıdan hoşnut kalmamışken, Chateaubriand’ın dehasına dair bir övgü okurlar veya eşit düzeye gelmeyi istedikleri bir büyük sanatçıyı hatırlarlar (diyelim ki
Sayfa 492 - Yky delta
Ruh sükûneti muhteşem bir şey, kendinden hoşnut olmak da aynı şekilde. Sevgili dostum, keşke çok değerli bir mücevher olan bu duygu, güzel ve paha biçilmez olduğu kadar kırılgan olmasa.
Yasin Taçar, F. Scott Fitzgerald'ın "Çatlak" kitabını inceledi: "Bir yazarın kendi hayatında şahit olduğu anlarla içine düştüğü buhran, aslında her kişinin kendinden izler görebileceği bir deneyim." edebifikir.com/kitap/bir-catla...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.