Okurun roman ile ilgili "keşke"leri
Keşke İspanya müslüman toprağı kalsaydı..
Keşke oradaki camiler kiliseye çevrilmeseydi..
Keşke Alcira'nın portakal bahçeleri şehvet yatağı olmasaydı
Keşke aşk, iffetli bir kadın için yaşanılsaydı. Bu kadar kirletilmeseydi..
Keşke romanda tutku arzu ve şehvet çok ön plana çıkarılmasaydı
Keşke zenginlik ve makamlar hakkedenlerin olsaydı..
Keşke aşkın gözü kör olmasaydı
Hermione, "Çok iyi bir öğretmene benziyor," dedi onaylayarak. "Ama keşke ben de Böcürt'le karşı karşıya gelseydim -"
"Seninki ne olurdu?" dedi Ron, kıs kıs gülerek. "On üzerinden dokuz aldığın bir ev ödevi mi?"
"Keşke kalbim olmasaydı, çok acıyor."
Sayfa 255Kitabı okudu
Insanlar bazı kusurlarını rahatlıkla itiraf ederken, bazılarını etmezler. Hiç kimse ahmak ya da kıt anlayışlı olduğunu kabul etmez; aksine herkesin "Keşke aklım kadar şansım da olsaydı," dediğini duyarsın. Ne var ki insanlar çekingen olduklarını rahatlıkla itiraf ederler. "Çekingen olduğumu kabul ediyorum ama hiç kimse beni aptal yerine koyamaz," derler. Insanlar ölçüsüz olduklarını kolay kolay itiraf etmezler; adil olmadıklarını ise hiç itiraf etmezler. Açgözlü ya da işgüzar olduklarını asla itiraf etmezler. Birçok insan merhametli olduğunu itiraf eder. Peki, bunun sebebi nedir? Baş sebebi tutarsızlık ve iyi ile kötü konusundaki kafa karışıklığıdır. Ancak, farklı insanların farklı sebepleri vardır ve insanlar genellikle alçakça davranışlarda bulunduklarını itiraf etmezler. Çekingenliği ve merhametli olmayı iyi özellikler olarak görürken, ahmaklığın kölelere özgü olduğunu düşünürler. Topluma aykırı davranışlarını da asla itiraf etmezler. Itiraf etmeye yanaştıkları kusurlar genellikle istemsiz olduğunu düşündükleri kusurlardir; örneğin çekingenlik ve merhamet gibi. Eğer bir insan ölçüsüz davrandığını itiraf ediyorsa, bunun istemsiz bir davranış olduğunu göstermeksizin aşkı (veya tutkuyu) bahane eder. Ne var ki insanlar adaletsizliğin istemsiz olduğunu düşünmezler. Kıskanç olmanın da bir istemsizlik barındırdığını düşündükleri için, kıskançlıklarını da itiraf ederler.
Sayfa 187Kitabı okudu
"Güzelliği solup gitmeyecek olan her şeyi kıskanıyorum. Senin yaptığın portremi kıskanıyorum. Benim kaybedeceğim bir şeye neden o sonsuza dek sahip olsun? Geçen her dakika benden bir şeyler alıp götürürken ona bir şeyler katıyor. Ah, keşke tam tersi olsaydı! O resim değişseydi de ben hep aynı kalsaydım!"
Sayfa 31 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Ne hazin! Ben yaşlanıp çirkin ve iğrenç bir şey olacağım. Oysa bu portre hep genç kalacak. Yaşı şu haziran gününde sabitlenecek; bir gün bile yaşlanmayacak... Keşke tam tersi olabilseydi! Ben hep genç kalsaydım da şu resim yaşlansaydı. Bunun için neler vermezdim. Varımı yoğumu verirdim. Ruhumu bile satardım!"
Sayfa 30 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
"Bunu neden yazıyorsun?" diye sordum merakla. Sesimi duyunca başını bana doğru çevirdi ve geriye doğru bir adm atıp evin bahçeye inen siyah merdivenlerinin basamaklarıdan birine oturdu.
"Annem ve babam öldükten sonra hep bir yerlerde izleri olsun istedim, fotoğrafları, yazıları, sesleri... Çocukluğumda hep en büyük ihtiyacım onlardan birer izdi, O yüzden şimdi her yere kendimden bir iz bırakmaya çalışıyorum. Keşke her yerde olabilsem, her yere benden bir iz bırakabilsem..." diye anlattı sessizce.
Güneşi Söndürmem Gerek
Sevgili keremsu , alıp verdiğin nefeslerini hissedecek kadar yakınında olmak öyle güzel ki…
Keşke bunu sen de bilebilsen .
Sayfa 422 - RenKitabı okudu
Ruh sükûneti muhteşem bir şey, kendinden hoşnut olmakta aynı şekilde. Sevgili dostum, keşke çok değerli bir mücevher olan bu duygu, güzel ve paha biçilmez olduğu kadar kırılgan olmasa.
Evet diyordu içinden, biri daha var! Belki de bir sürü! Benim gibi! Oğuz Atay’ ın intikamını almak için sokaktalar! Belki de her cadde köşesinde. Ah, diyordu. Keşke biriyle tanışabilsem!
"Hocam, bu sarılma denen şey ne kadar önemliymiş meğer. Keşke çok daha önce birbirimize doğru düzgün, adam gibi sanlabilseydik. Biz kıymetini bilememişiz."
Sayfa 178
Cahil insan inat olur.Hakikati anlatmak için yüreğini tüketirsin,dinlemez.Lakin konu komşu,hacı hoca anlatınca tereddütsüz inanır.
Sayfa 39 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
İftira bir defa atılmaya görsün,izi mezara kadar kalır.Yetmez,evladına miras kalır.
Sayfa 38 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Cesaret bazen seçtiklerin değil,vazgeçtiklerindir.Cenap Şahabettin de der ki,”Zirvelerde kartallar da bulunur,yılanlar da.Birisi oraya süzülerek,diğeri sürünerek gelmiştir.”Nereye gelmiş olduğun kadar nasıl geldiğin de önemlidir.
Sayfa 36 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Yıllarca memleket meseleleri konuşmaktan gönül meselelerini konuşmamışız.
Sayfa 36 - Alfa YayınlarıKitabı okudu