O sert diyebileceğim gözlerine dikkat etmişsindir. O hiçbir zaman kimseye sığınmadı; kendi kendisine dayanmak zorundaydı. Ve genç bir kız hem kendi kendisine yetip, hem de gözlerini yumuşak ve kibar olarak örneğin senin gözlerin gibi, koruyamaz.
Sayfa 91Kitabı okuyor
Kadın hür olmadıkça ve umumi hayata katılmadıkça, topluluğun durgun suyu dalgalanmaz. Taklit ve özenti devri en çok bizde sürmüştür. Büyük şehir Osmanlılığı, kıyafetini, başlığını, birçok âdetlerini değiştirmişti. Fakat kadına ve tefekküre el dokunduramamıştı. Meşrutiyetin sonlarında dahi aile ve üniversite şeriat takımının hükmü altında idi. Hür
Sayfa 473 - Pozitif
...sesindeki hayalinde yumuşaklıkla umut doluydum.
｡•́︿•̀｡
"Hiç kimse tarafından korunup kollanmamış. Hep kendi başının çaresine bakmış. Kendi başının çaresine bakmış bir kızın gözleri yumuşak ve kibar olmaz."
Sayfa 121Kitabı okuyor
Kibar ve anlayışlı olmak korkaklık anlamına gelmiyor..
Hep kendi başının çaresine bakmış bir kızın gözleri yumuşak ve kibar olmaz...
Genellikle en farklı olaylar aynı nedenden kaynaklanır.
Sayfa 183 - Olimpos YayınlarıKitabı okudu
Hayatımda ilk kez aptal rolünü oynadım. Ama kahretsin! Onu da hakkını vererek oynadım!
Sayfa 245 - Olimpos Yayınları, Arsen LüpenKitabı okudu
Ve biliyor musunuz, Rusyada bu sanki kanunlaşmış gibi, en kibar adamlar, toplum tarafından ezilmiş kimselerdir.
Okumuş yazmış olanla kara cahili, kibar terbiye görmüş olanla ömrünü ekmek parası ardında ve denizde harcarken terbiyeye vakti kalmamış olanı, iyi ile kötüyü aynı hale, aynı tek biçime sokan sarhoşluğun o ilerlemiş haddi, bütün erkeklerin suratında yılışık, şehvetli, ama tamamen ruhsuz bir maske halinde sırıtıyordu
Sayfa 72Kitabı okuyor
Kibar'dır annemin adı. Babamın adı da Feyzi'miş. Tamam "Kibar Feyzo" gibi oldu ama ne yapayım, gerçeği bu.
Sayfa 17
Yırtık gülümsemelerden süzülen yalan
Farzet ki ginzaya içmek için gitti derviş
Kibar ve sevecen bir kapıya dayanıp
Vahşi zevklerden kaçınmadan
Yarasını eûzu besmele ile kaşıyordu
Nasılsa içimizdeki kırıklar kavmi
Kendini ululardan ulu sanıyordu