Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
136 syf.
8/10 puan verdi
Yaşlı Adam ve Deniz'i detaylı olarak yorumladığım videom:
youtu.be/uypl6476f_w
Yaşlı Adam ve Deniz'i okudum ama bu baskısından çok az bir kısımını okudum. Büyük kısmını e kitap olarak kindle'dan, Bahar Yayınlarının İhtiyar Balıkçı olarak çevirdiği baskıdan okudum. Bu baskısıyla ilgili problemler varmış, araştırabilirsiniz ama benim ekitap olarak okumanın sebebi, çoğunlukla geceleri okumam. Kindle büyük konfor sağlıyor bu konuda.
Benim okuduğum kitabın çevirisini Murat Sezer yapmış, bir sorun yoktu, sahaf alışverişi yapıyorsanız tercih edebilirsiniz.
Son derece yalın ve akıcı bir dille anlatılıyor hikâye.
Konusu ne derseniz, baştan sona tutku.
İşini tutkuyla yapan insanlara her zaman hayranlık duymuşumdur zaten, bu kitap bir kez daha gösteriyor ki, sen işini tutkuyla yap, gerisini düşünme. :) çünkü zaten inançla, tutkuyla, gayretle yapınca bir işi, başarı kaçınılmaz olarak sana geliyor. Böylelikle her zorluğa göğüs gerecek gücü buluyorsun kendinde.
328 syf.
8/10 puan verdi
Aşık Erkekler Kitap Kulübü - Lyssa Kay Adams
5/5
8/10
Erkekler aptaldır. Kadınların gizemli olduklarından ve ne istediklerini bilmemizin hiçbir yolu olmadığından şikayet edip duruyoruz. Ve bununla ilişkileri yok ediyoruz, çünkü kendimizi partnerlerimizi anlamanın çok zor olduğuna ikna ediyoruz. Ama sorun aslında bizde bir şeyleri hissetmemiz, ağlamamız ve kendimizi ifade etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Ve tüm duygusal işleri kadınlardan bekliyoruz sonra vazgeçtiklerinde nedenini anlamıyoruz.
Kindle aldıktan sonra okuduğum ilk kitap. Kitap çok tatlı bir romantik komediydi. Çerezlik rs'den çıkmak için birebir kitap.
Gavin ve Talia evli ve ikiz kızları var. Ama evliliklerinde sorunları olduğu için Talia ayrılmak istiyor. Gavin de bu durumdan arkadaşlarına üstün körü bahsedince onların da aralarında kurdukları kitap kulübünden bahsediyorlar. Ve Gavin de bu kulübe giriyor.
Kadınların sevdiği romanları okuyup onlari anlamaya çalışıyorlar.
En kısa zamanda ikinci kitabı da okuyacağım çok güzeldi. Kesinlikle tavsiyedir.
·
Puan vermedi
Freud hakkında çok detaylı bilgiye sahip olduğumu düşünüyorum. Ama bunu başka bir platformda konuşacağım. Şimdi kitaba gelelim... "Cinsellik Üzerine" insan cinselliği ve psikanaliz üzerine mutlak bir başyapıttır. Biricik Sigmund Freud tarafından yazılan bu kitap, Freud'un cinsel sapkınlıklar, çocuk cinselliği ve ergenlik dönemindeki
"Belli başlı her Galaktik Uygarlığın tarihi üç ayrı ve belirgin aşamadan geçmek zorundadır.
Yaşamayı sürdürme, Sorgulama ve Bilgelik.
Diğer bir deyişle Nasıl, Niçin ve Nerede yaşamaları.
Örneğin, ilk aşama şu soru ile tanımlanabilir;
Nasıl Yiyebiliriz? İkinci aşama Niçin Yiyoruz? ve üçüncü aşama ise Öğlene Nerede yiyelim? "
Otostopçunun Galaksi Rehberi; okuduğum en komik, en orjinal bilim kurgu kitaplarından biriydi. Ford ve Arthur'un yolculuğu, bir nevi içinize yaptığınız bir yolculuğa dönüşüyor. Başlarda diline pek alışamasam da, metaforları ve ruh geçişlerine kaptırırsanız kendinizi, uzayda otostop çekecek kıvama geliyorsunuz.
Alfa yayınlarının baskısından okumaya başladım, kitap çok taşınası olmadığı için kindle'dan devam ettim.
Kabalcı baskısının epub'ı vardı ve kesinlikle çevirisi Alfadan çok çok daha iyi. İterek ilerleyen kitap aktı gitti.
Yorumlara epub'ı da eklerim (1K amme hizmeti.))
Podcast severler bilirler, Fularsız Entellik ve 42 dk programlarında, bu kitaba çok göndermeler var. Gürmancığım 42 dk'yı çok yerinde seçmiş gerçekten.
Hatta Safsatalar Ansiklopedisinin giriş kısmında, üstte yazdığım alıntıyı köpürterek Fularsız yeni bir yorum getirmiş. Seviyorum bu adamları. Takip edin.
Elinizde varsa bekletmeyin, zira dünya çok sıkıcı(!)
Hayat uzayda!
p. s. Marvin beni bul yiğidim. Tanıdığım en haysiyetli robot sensin. Yakarım bu gezegeni uğruna.
(2 üzeri sonsuz - 1 ihtimalle tabi)
256 syf.
·
Puan vermedi
Dil olarak epey sade, duru, tertemiz olan bir sözcük diziminin en şaşaalı hali diyebileceğim cümlelerle karşı karşıya kaldım. Yabancı sözcük kullanımı, Farsî ve Arabî sözcük neredeyse yok; olanlar da dilimize yerleşmiş olan kalem gibi sözcükler. Durum o kadar asayiş berkemal!
M ? kim ki bu M? Bunu özellikle sorguladım. Karmaşık karakter isimleri
Öncelikle yarının belirsiz olduğu bu dünya da ruh ve beden ayrılır da bilinmeyen forma geçersem. Buradan Aysel ne eder eder bir şekilde bir şekilde Cengiz amcayı okumadan gittin diye başımın etini yer diye korkudan kindle da Cengiz amcanın kitapları bakarken adı çok ilginç geldiği için direk başladım. :D Aysel uyardığında ise çok geçti. :D Gün Olur Asra Bedel kitabını okuduktan sonra başlarsanız daha bütünleşeceği kanısındayım. İlk başta güzel bir giriş yapsa da kitap bir boşluk hissi oluyor.
Genel olarak kitabın dili biraz ağır geldi. İşlediği konu insanın yaşama hürriyetini yükselme hırsı için çok rahat çiğnendiğini ve ana kahramanın çaresizliği kitabını okurken duygusal olarak çok yoruyor. Kurgusu bakımından çok güzel. İki ayrı hikayeyi çok güzel birbirine bağlamış Cengiz amca.
Özel olarak ise Cengiz han efsanesini çok beğendim. Megolamanlığının getirilerini çok güzel özetlemiş efsane. Bazen sırf bir sözün veya yasağın sonradan geri dönülemeyecek durumlara sokmasını ve istemesen bile yapmak gerektiğini anlatıyor bence efsane. Ana karakterin başına gelen olay ise yukarıda belirttiğim gibi hırsın kurbanı olmak ve belli bir süre sonra ise artık tamamen kabullenmek. Bu kitap hakkında çok şey söyleyebilirim ama zevkkaçıran bilgi vermeye çekindiğim için burada kesiyorum. Cengiz amcayla yakın bir zamanda tanışmama vesile olan(Kesinlikle 2-3 yıl içerisinde tanışacaktım. Belki biraz daha çek olma olasılığı var. :D) Aysel'e teşekkürler ederim. Gerçi tavsiyesini dinlemediğim için birazcık ters kitapla tanıştım ama pişman değilim. :D
Davranış Psikolojisi ve “Kişisel Gelişim”
Kişisel gelişim kitaplarına inanmam fakat bu kitabı amazon kindle çok satanlarda aylarca en yukarıda gördüğüm için bir şans vermek istedim. İyiki de vermişim.
Kitabın ana fikri küçük değişikliklerle hayatımızda sürdürüleceğim yararlı alışkanlıklar kazanmak. Clear bunları nasıl yapacağımızı insan davranışlarının psikolojik alt yapılarıyla birlikte, yaşanmış olaylardan örnekler vererek, şemalaştırarak ve akıcı bir dille anlatmış.
Kitapta altını çizdiğim, not aldığım ve dönüp tekrar okumak için işaretlediğim birçok sayfa var. Dikkate alınarak, üstünde durularak okunduğunda, eh tabi biraz da “kişisel gelişim serüvenler”ine ilginiz varsa size çok faydası olabilcek bir kitap.
Hiç New York Times çok satan bir kişisel gelişim kitabı okuyup önereceğim aklıma gelmezdi ama her şeyin bir ilki varmış. Davranış değişikliği yaratarak istediğiniz hayata ve kişiye biraz daha yaklaşmak için oldukça faydalı kitap.
PS: Kitabın bendeki “başarı” tanımını değiştirmesine ayrı bir saygı duydum.
"Kitaptan önce var olan Nefesti."
Antik Yunanlılar kütüphaneye ruhun ecza dolabı derken ne dediklerini gayet iyi biliyorlarmış. Kitap diyor ki: "Asırlardır başka insanların öykülerini anlatıyorum, artık sıra bende. Bu benim bu raflara gelene kadar başımdan geçenlerin hikâyesidir."
Çok eğlenceli bir kitap olmuş. Daha önce de
224 syf.
·
Puan vermedi
Meslek hayatıma başladığımdan bu yana bize başvuran çiftlerin, yalnız başına gelen danışanların yaşadıkları probleme dalr "bizim iletişim sorunumuz var" tanımları azımsanmayacak düzeyde olması karşısında hayli şaşırmıştım. Yıllardır tekrar tekrar verdiğimiz iletişim eğitimlerini (yok kaynak kişi yok mesaj içerikli olan ve teoriden
Yer Almanya! Yıl 1945! Gerçek bir Hikaye!
Alman askeri ve bir hemşire arasında geçen yakınlık, kendilerine duydukları sevgi ve ikinci dünya savaşı.
Hem tarih okuyorsunuz hem de aşkın verdiği mücadele gücünü.
Kitabin Türkçesi var mi bilmiyorum. Ben Almancasını okudum.
az okunan mükemmel bir eser
Kitabın bildiğim kadarıyla şuan basımı yok, ben hattusa.co üzerinden kindle'a indirip o şekilde okudum.
Kitap sizi ilk sayfalarda tamamen içine alıyor ve bir anda son bölüme geliyorsunuz. Kitapta 40-41 bölüm var her bölümde ayrı bir heyecan, ayrı bir aksiyon bulunuyor.
Kitap şu şekilde başlıyor.. Bir tarafta deniz suyunu saflaştırmanın ucuz bir yolunu bulan bir bilim insanı bunu duyurmak için konferansa giderken uçağı kaçırılıyor, diğer tarafta NUMA ekibine dahil kişilerin yaptığı tekne yarışının son metrelerinde kaza yapmalarına neden olan bir sürü ölü balina. Bir başka tarafta ise yine NUMA ekibine dahil iki bilim insanının yaptığı pembe yunuslar hakkında araştırma çalışmalarının son gününde karşılaştıkları çok gelişmiş aletler kullanan ölü bir yerli... Bu yerli sislerin ötesindeki köyden, herkesin korktuğu ve bu köyde yaşayan kabilenin lideri beyaz bir kadın, amazon kadın mı? Bilmem okursanız görürsünüz artık...
Kitap hem içinde bulundurduğu aksiyon nedeniyle okuması çok zevkli bir kitap hem de değindiği sorunlar ile dünyanın maalesef gelecek yıllarında karşılaşabileceğimiz gerçekleri yüzümüze yüzümüze vuruyor. Ve maalesef gerçek hayatta olaylar böyle iyi bitmiyor, olan hem masum insanlara oluyor, kötüler hep kazanıyor.
Kitap okuduğumda yazarı tanımıyorsam merak ederim. Olivie Blake, Amerikalı, 1989 doğumlu bipolar eski adıyla manik depresif hastası, kendini yazarak iyileştiren Alexene Farol Fallmouth'un yetişkinler için yazdığı romanlarda kullandığı takma adı. Atlas Altılısı'nın yazım süreci ise hayli ilginç. Yazar, romanı önce Narnia gibi bir geçit fantazisi olarak yazıyor. Beğenmiyor, haydi çöpe. Birden fazla denemeden sonra modern fantastiğe dönüyor. Kitabı, 2020 yılında Kindle aracılığıyla kendi yayınlıyor fakat sosyal medyada o kadar çok etkileşim alıyor ki büyük bir yayınevi tarafından 2021 de yeniden yayınlanıyor. Amazon, romanı televizyon dizisine dönüştürmeye hazırlanıyor.
Romana gelirsek her biri farklı yeteneğe sahip altı genç karakteri tanıyoruz. Bunlar İskenderiye Kütüphanesinin koruyucusu Atlas Blakely tarafından İskenderiye Cemiyetine seçiliyorlar.
Yazar yarattığı dünyada büyü ile bilimi birleştirmeye çalışmış. Karakterler ilginç. Konu egzantrik. Tüm bunlara rağmen, uzun fantastik kurgu hastası olan bana gereksiz uzun ve soğuk geldi. Serilerin ilk kitapları bazen böyle olabiliyor. Sevenin çok seveceği, sevmeyenin hayal kırıklığı yaşayacağı bir başlangıç romanı.
Müthiş bir rehber kitap.
İnsan fizyolojisi ve çevre koşulları bağlamında, okuduğum kitaplar arasında en faydalı kitap diyebilirim. 47 yaşındayım ve vücudum hakkında nedenini bilmediğim ancak farkında olduğum pek çok hususu bu kitap sayesinde öğrendim. Benim için bir rehber kitap niteliğinde, bu nedenle hep Kindle'ımda bulunduracağım.
Metrobüs yolu kitaplarından olduğunu düşünerek indirdim Kindle'a. Gerçekten de öyle oldu. Kitabı çeviren Tomris Uyar'ın da bir teşekkürü hak ettiğini düşünüyorum.
#spoiler içeren alan
Yaşlı Adam ve Deniz ile Fareler ve Insanlar ile bu kitap arasında benzettiğim yerler oldu. Nedense hep bir yerlerden Lennie çıkacak gibi hissettim. Yaşlı Adam ve Deniz'in de denizdeki umut kısımları birbirini andırıyordu. Hangisi önce yazdı bilemem tabii ama bence bir esinlenme olmuş.
Fakirliğin ardından bulunan inci, en başından beri lanetli kabul edildiyse neden bir cana mâl olmadan atılmadı? İnsanoğlu böyle işte. Hırs. İnsanın içini bürüyen hırssa, kurtulması zor olur.
Kitapta en sevdiğim nokta Kino'nun inciyi satınca oğlunu okutmak istemesi oldu. Doktorun davranışları dönemin okumuş insanının ve tabii ki de sömürgeleşmiş devrin bir özeti niteliğindeydi. Genel olarak beğendim. Sonu çok çok tatmin etmedi beni ama yine de tam Steinbeck'e yakışan bir sondu. "NE OLUYOR ABI SIMDI YA." dedirtti.
Yağmurun şiddeti gecenin ıssızlığını bölerken Emilia ve ikiz kız kardeşi Vittoria ninelerinin rütin olan hikayesine kulak kapartıyorlardı. Bu hikaye karanlık olduğu kadar en sevdikleri ama bir o kadar gizemini koruyan bir gerçekti. 7 iblis prensinin en kötüleri sadece 4 taneydi. (Hırs, şehvet, kibir ve öfke) Her biri Cehennem prensi olarak biliniyordu. Uzak durmaları gereken ama bir olaydan ötürü mecbur kalarak kara büyüye başvuran Emilia, iblislerden birini çağırdı.
Öfke prensini çağırmak aklının ucundan bile geçmemişti. Öfke, ona hem bilmediği sırları aralatacak hem de onu farklı duygularla tanıştıracaktı. Seriye yavaş başlayan bir giriş kitabıydı. 7 günahtan yola çıkılan cehennem prensilerini zannediyorum tek tek tanıyacağız gibi duruyor.
Açıkcası fantastik türevindeki bu kitabını çok sevdim. Emilia'nın inatla ayaklarının üstünde durma çabası, Öfke Prensi'nin ona tutumu muazzam bir kimyaydı.
İkinci kitabı öyle çok merak ediyorum ki dilerim yayınevi çarçabuk çıkarır. Zira kindle'a indirmemek için kendimi baya zor tutuyorum. Şayet büyüler, cadılar, iblisler ve vampirler ilginizi çekiyorsa bence hiç geciktirmeden kitabı alın! çekiyorsa bence hiç geciktirmeden ilk kitabı alın!
