Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
127 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitapta ki benzetmeler sizi derin bir tefekküre sürüklüyor. Yazar cümlelere "ey talib" diye başlıyor. Güzel bi tasavvufi havası vardı. Ölmeden önce ölmekten, ölümün renkleriyle boyanmaktan söz ediyor. Mesela kırmızı ölüm diyor, şehvetin ölümü. Hırs ve ihtirasların. Ikincisi beyaz ölüm, iştahın ölümü. Tokluğun tıkanmanın. Üçüncüsü yeşil ölüm, kıyafetin ölümü. Giyimden kuşamdan uzaklaşma. Ve son olarak siyah ölüm, siyah ölüm halkın arasına girmek, halkın içinde yaşamak, halkın ızdırabını yüklenmek.. Diyor ki yazar " Hz.insan haline gelebilmek için ve dahi mânanın ışıltısıyla yanmak uğruna maddenin çamurunu gönül aynasının üzerinden silmekle görevlendirildik. Sonra unuttuk. Unuttukça ve unuttuğumuz için unutulduk. Terk edildik. Ölmeden önce ölmeyi bilmediğimiz için. Ölemediğimiz için. Uyanamadığımız için. Ölümün renkleriyle boyanmadığımız, ve dahi boyanmak gerektiğini bilmediğimiz için." Ve daha nice güzel kelâmlar var kitapta.
Ölümün Dört Rengi
Ölümün Dört RengiDücane Cündioğlu · Kapı Yayınları · 20101,135 okunma
“Âriflerden biri şöyle demiştir: "Dört çeşit ölümle ölmeden Allah'ın huzuruna girilmez. Bunlar, kırmızı ölüm, siyah ölüm, beyaz ölüm ve yeşil ölümdür. Kırmızı ölüm, nefsin kötü arzularına muhalefet etmektir. Siyah ölüm, insanların eziyetlerine tahammül etmektir. Beyaz ölüm, nefsi açlığa alıştırmaktır. Yeşil ölüm ise yamalı elbise giymektir. Yani nefsin kibrini kırmak ve benliğini yok etmektir."
Reklam
Rengârenk ölümler: beyaz, kırmızı, yeşil ve siyah. Ölümün dört rengi.
Rimbaud'ya göre her sesli harfin bir rengi vardı: A siyah, E beyaz, I kırmızı, U yeşil, O harfi de maviydi. Ayrıca bir kelimenin harfleri ayrı ayrı birer nota idi ve manâya değil seslere bakmak doğru idi. Çünkü manâyı telkin eden bu seslerdi.
ÇATIŞMA Çürümeden çok önce, galiba kokuşmadan da evvel, ölümle dirim arasında geçen kavganın sonundaki boşlukta; birtakım ecza şişelerinin küçüklü büyüklü, sıra sıra dizildikleri, ağızlarını açıp bekleştikleri zamanı; ötekisi ile; sıcacık bir oda ve bir sepet içinde kokmaya, bir kurt yüzünden bozulmaya, delirmeye, canlanmaya hazırlandıkları zaman
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Reklam
140 syf.
10/10 puan verdi
·
15 günde okudu
@muraterlemez her kitabıyla beni yeniden şaşırtmayı beceren bir kalem.Okuduğum tüm kitaplarından yeni bir şeyler öğrendiğim gibi bu kez de çevreme, hayata hatta kendime kedi gözleriyle bakmayı öğretti bana. #muratterlemez #kişiselgelişim türünde yazdığı bu ismi de oldukça ilgi çeken #tüylüperdeleriinmesinkedigözünün kitabında bizi rengarenk
Tüylü Perdeleri İnmesin Kedi Gözünün
Tüylü Perdeleri İnmesin Kedi GözününMurat Terlemez · Perseus Yayınevi · 202325 okunma
360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
İşte bu yüzden bir bülbülü öldürmek günahtır.
Konusu: Bir “zenci”nin haksız yere suçlanması üzerinden gelişen olaylar; önyargılar, riyakârlık, sınıf ve ırk çatışmalarıyla beslenen küçük Amerikan kasabasının sınırlarını aşıp, insanlar arası ilişkide adaletin ve dürüstlüğün önemini anlatan evrensel bir hikâyeye dönüşüyor. Bir arkadaşım tarafından hediye olarak aldığım bir kitap. Ve aynı
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Epsilon Yayınevi · 202072bin okunma
Dünya zengini ama sofraları fakir:)
Kıymalı yeşil fasülye, bir tabak sıcak sulu yemek yoktur. Bir tabak kapuska yemeğinin kokusunu dahi duymamışlardır. Yoğurtlu bir kabak, biber ya da patlıcan dolmasını; zeytinyağlı ya da kıymalı bir yaprak, pazı, beyaz veya karalahana sarması hayatları boyunca görmemişlerdir. Bir kâse sade yoğurt ya da ayranın tadını bilmezler. Mercimek, ezogelin, tarhana, yayla vb çorbaları pişirmemiş ve içmemişlerdir. Mercimek yemeği, mercimek köftesi, bulgur pilavı veya bulgur köftesi yememişlerdir. Bulgur yapma ve pişirme kültürleri, yoğurt mayalama alışkanlıkları yaşamlarında olmadığı için, bu besinlerin adı hiçbir diyet listesinde yer almaz. Oysa bu gıdalar en faydalı besinlerin başında gelmektedir. Damak tatlari ve alışkanlıklar, bize göre tamamen farklı olduğu için, sabah kahvaltısında beyaz peynirin yanında zeytinyagi içinde; limonlu, kekikli, kırmızı pul biberli yeşil ya da siyah zeytin yemezler. Beyaz peynir ile birlikte salatalık, domates, yeşil biber, maydonoz ve bunun gibi yeme alışkanlıklar da yoktur. Alışkın olmadıkları için verseniz bile yiyemezler. Yemekleri ile birlikte zeytinyağı, sirke ve limonlu olarak hazırlanmış zeytinli bir çorban salatası yemezler. Zeytin ve zeytin yağı asırlardan beri Akdeniz ülkelerinde doğal ve sağlıklı bir şekilde kullanılmaktadır. Buna rağmen, tercüme diyetlerinde zeytin ve zeytinyağlı adına kolay kolay rastlamayız. Ancak bütün yeşil yapraklı salatalarını çeşitli ‘ağır trans yağlarla dolu salata sosları’ ile tüketirler. Ceviz, fıstık, fındık, badem gibi kuruyemişler en sağlıklı meyveler olduğu halde, tercüme diyet listelerinde kuruyemiş ve çekirdekleri yoktur.
Sayfa 112 - HayyKitapKitabı okudu
Yüzünü kaldırdı. Sükun içinde aramızda yürüdü. Koyulaşmış yeşil, esmer gözleri etrafındaki siyah kirpikleri yaslı İzmir'in zeytinliklerini örten yas örtüsü gibiydi. Mustarip derin yüzünde ne yaş ne de telaş vardı. Öyle karanlık ve derin bir şeydi ki...Yanından ince kaşları altında o siyah kirpik çerçevesine ve biraz uzunca burnuna bakıyordum. Kendini getiren vapura başını çevirip bakarken yüzünün gözlerinden de şayan-ı dikkat olan parçasını, Oscar Wilde'in dediği gibi "fildişi saplı bir bıçakla açılmış bir kızıl nar" gibi dudaklarını gördüm. Büyük, biçimli, kırmızı dudaklarının ve arasındaki sedef gibi sağlam beyaz dişlerinin nihayetsiz bir kudreti, zenginliği vardı.
Sayfa 37 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
127 syf.
·
Puan vermedi
“Ölüm nedir?” dediğimizde hemen akla gelen bedenin ölmesi gelir. Bir de ölmeden önce ölmek var. İşte #dücanecündioğlu #ölümündörtrengi kitabında ölümün tasavvufi yönü olan “ölmeden önce ölmek” kavramını anlatıyor. Kırmızı, beyaz, yeşil, siyah renkleri ile sembolleştirdiği hangi duyguların ölümü? Bir bedenden daha fazlası olan insanı insan eden onu oluşturan menfi ve müspet duygularıdır. Kamil insan olmak ise menfi duygularının hakimiyeti altına girmek yerine onlara hükmetmekten geçer. Dücane Hoca bunları sanat, #felsefe ve tasavvuf bilgisini zengin anlatımıyla bizlere sunmuş. Asıl olanın içimizdeki şeytanı taşlamak, kendi dünyamızda baş köşeye koyduğumuz putları yıkmak, yaratılanı değil yaratanı sevmek, İsmail gibi önce nefsi kurban etmek… “Ey Talip” neye talipsin?
Ölümün Dört Rengi
Ölümün Dört RengiDücane Cündioğlu · Kapı Yayınları · 20101,135 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
 DAĞA ÇIKAN KURT     Dağa Çıkan Kurt öyküsü, Milli Mücadele yıllarının panoramasını gözler önüne sermektedir. Hikâyenin başlangıcında yazar, Fransız bir sanatçının şiirinin çıkmasını beklemektedir. Bunun etkisinde kalarak rüyaya dalmaktadır. Rüyasında, işlerin sarpa sardığı bir orman görür. Ormandaki hayvanlar arasında mücadeleler yaşandığını
Dağa Çıkan Kurt
Dağa Çıkan KurtHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 2021416 okunma
Sanat ve Zanaat birleşince
Bu kat tamamen düzdür. Floransa Katedrali'nin mermer döşemelerinin 17. yüzyıldan kalma dikkat çekici optik yanılsaması. Yukarıdan bakıldığında karmaşık geometri, insanların düşebileceği devasa bir uçurum yanılsaması yaratıyor. Kırmızı, beyaz, siyah ve yeşil mermer zeminin döşenmesi 160 yıl süren devasa bir işti. Rönesans heykeltıraş Baccio d'Agnolo'nun rehberliğinde Floransa'daki büyük dükalık atölyeleri tarafından gerçekleştirildi ve 1660 yılında tamamlandı. İnşaatçıların temel amacı, Pantheon'unkilerin ötesinde Roma imparatorluk katlarının ihtişamını aşmaktı. . Sonuç, katedralin nefleri içinde hizalanmış, büyüleyici geometrik halılardan oluşan dev bir birlik oluşturuyor. Floransa'da silinmez bir iz bırakan ve katedralin tamamlanmasında büyük rol oynayan bankacı Medici ailesinin arması, zeminin çeşitli bölümlerinde görülebiliyor. KAYNAK: NATGEOLİFE
Renklerin rasgele seçildiği zannedilir, ama her rengin amacı farklıdır. Beyaz saflığı ve namusu simgeler. Siyah insanı ürkütür. Kırmızı şaşırtır ve felç eder. Sarı dikkat çekicidir. Yeşil her şeyi sakinleştirir ve ufku açar. Mavi yatıştırır. Turuncu kafa karıştırır.
860 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.