Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kısa kes diyor vedayı yüreğimin sızısı
-"Hikâye anlatma, ana fikre gel, kısa kes." demeyeceksin. Böyle bir şey dediğinde, bittin demektir. İster öyle de, istersen "Seni sevmiyorum." de, iki durumda da "Seni sevmiyorum." demiş olacaksın. - Ne alâkası var baba, "Seni sevmiyorum." demekle, "Kısa anlat." demenin? - Çok alakası var: Kadınlar dinlenmedikleri zaman sevilmediklerini düşünürler. - İşte bu mühim: Bükçe'de dinlemek sevmektir, diyorsun.
Reklam
" "Hikaye anlatacağına" dedi, bırak hikayelerin seni anlatsın. Onları kendi hayatına uygula. Her gün üzerine bir fakirlik elbisesi geçir ve içindeki dünyayı Hazreti İbrahim Aleyhisselam'ın bıçağıyla kes. Unutma, eğer bu dünyayı istersen sadece bu dünyaya alırsın, ama eğer Allah'ı istersen, hem dünyayı hem ahireti alırsın." Kısa bir duraklamadan sonra gülümseyerek baktı ama su götürmez bir ciddiyetle konuştu: " Bunu anlamak için" dedi, " sen de (Rabbini arayan her gerçek arayışcı gibi), hamile kalmak zorundasın, işte bu kadar!"
Sayfa 138Kitabı okudu
"Ölümlerden ölüm beğen ve nasıl öldü­rülmek istediğini söyle!" Balıkçı, "Böylesine bir cezayı hak edecek ne gibi bir suç işledim?" diye sormuş. İfrit, "Ey balıkçı, öykümü dinle bak!" demiş. Balıkçı da "Anlat öyleyse, ama kısa kes! Çünkü ruhum sabırsızlıktan ayak ucumdan çıkmak üzere" demiş.
"Kısa kes be evladım! Memleket bu uzun laflardan battı be evladım!"
Sayfa 314 - DilekçeKitabı okudu
Reklam
Bu iyidi ;)
Âlimi anlamaz câhil, söyler hep kelâm, Onun için sözü kısa kes, sabr et vesselâm.
Kısa Kes Basit Düşün!
Artık neredeyse sifrelerle konuşacağız zaten,hala uzun geliyor size,kendimi ifade etmekte zorlanıyorumdur belki, birazcık sabır lütfen..
Sayfa 132
Âlimi anlamaz câhil, söyler hep kelâm, Onun için sözü kısa kes, sabr et vesselâm.
Rıza Tevfik'e ait bir fıkra...
-Burada Rıza Tevfik'e ait bir fıkra anlatacağım. Uydurma değil, gerçektir. Filozof, bir Ramazan gü­nü, Eminönünden geçiyor. Oruçsuzdur. Cebinde fıs­tık varmış, ağzına bir iki fıstık atıyor. Vay efendim sen misin mübarek günde alenen nakz-ı siyam eden ? Koca kalpaklı ve sert bakışlı bir polis dikiliyor kar­şısına. - Gel bakalım benimle. Filozof, birden, dalgınlığının başına açacagı be­layı anlamıştır. Mükemmel Rumelili ve Yahudi tak­litleri yaptığı da meşhurdur. Hemen Yahudi şivesi ile : ·" ' - Niçin ? diye soruyor. - Yahudi ağzını bana mı yutturacaksın ? Alenen oruç ye, sonra da ... - Aman paşam , Yahudiyim, bırak yakamı. - Zor bırakırım, Şimdi anlarız. (Karşıdaki bir Yahudi dükkancıya seslenerek) Mişon, buraya gel. Mişon geliyor. - Konuş şununla Yahudice. Mişon Yahud'ice bir iki kelimelik bir şey söylü­yor. Fakat Rıza Tevfik öyle uzun bir Yahudiceye baş­lıyor ki sonu gelmiyor. Polis bağırıyor : - Kısa kes ! Filozof susuyor. Bu sefer beriki Mişona dönü­yor : - Yahudice amma attı değil mi ? Yahudi mi bu ? Hayranlıkla gözlerini açan Mişon'un cevabı par­lak : -Benden koyu Yahudi, Tevrat'ı ezbere okuyor.'
Sayfa 88 - İnkilap ve Aka KitapevleriKitabı okudu
Reklam
Kes ya kes
Güç kuvvet kendinde yoksa, saçı uzun, aklı kısa, zayıf bir kadından nasıl kuvvet alabilirdi?
Sayfa 69 - ÖTÜKENKitabı okudu
Darwin Türlerin Kökeni'nin bütün bir bölümünü Değişiklik geçiren nesil kuramındaki anlaşılmazlıklar konusuna ayırmıştır ve şu doğru bir ifade olacaktır ki bu kısa bölüm o zamana kadar ileri sürülmüş bu sözümona anlaşılmazlıkların her birini önceden kes- tirmiş ve günümüz için etkisiz hale getirmiştir. En zorlu sorunlar Darwin'in 'aşırı kusursuz ve karmaşık organlarıdır' ki bunlar bazen hatalı bir mantıkla 'indirgenemez karmaşıklık olarak tanımlanmıştır. Darwin gözün özel bir sorun çıkardığını belirlemiştir: "Gözü, farklı mesafeleri odaklamaya, farklı miktardaki ışığı içeri almaya ve küresel ve renksel sapmaları düzeltmeye yarayan eşsiz düzeneklerinin hepsiyle ele aldığımızda, bu organın doğal seçilimin etkisiyle meydana gelmiş olma olasılığı dürüstçe itiraf ederim ki bana son derece saçma geliyor." Yaradılışçılar bu ifadeyi sinsice tekrar tekrar vurgularlar. Darwin'in konuyla ilgili diğer yorumlarını asla vurgulamadıklarını söylemeye bile gerek yoktur. Darwin'in oldukça rahat görünen bu itirafı aslında tumturaklı bir hiledir. Bu şekilde rakiplerini tam karşısına almayı ve zamanı gelip de yumruğunu attığında en güçlü etkiyi vermek istemişti. Bu yumruk, elbette ki Darwin'in gözün kademeli olarak nasıl evrim geçirdiğini basitçe izah etmesiydi. Darwin 'indirgenemez karmaşıklık' ya da 'Olasılıksızlık dağına çıkan yumuşak eğim' ifadesini kullanmamış olabilirdi ancak her ikisinin de temelini açıkça anlamıştı.
538 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.