Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuyucuyu Merkeze koymak
Kalemimin bu seferki misafiri Anıl Çetinel Örselli’nin “Ah Bu Şarkıların” adlı öykü kitabı… Beni ilk sayfada ödülleri karşılıyor, saygıyla selam verip devam ediyorum yoluma. Karşıma teşekkür yazısı çıkıyor. Okuyucusuna kitabını okumaya niyetlendiği için içtenlikle teşekkür eden ince ruhlu bir yazar görüyorum. Hatta teşekkür metninde özne olup da
Ah Bu Şarkıların
Ah Bu ŞarkılarınAnıl Çetinel Örselli · Eksik Parça Yayınları · 202330 okunma
294 syf.
8/10 puan verdi
Kitabın adı daha farklı olmalıymış..Atatürk'e yakınlık duymayan Osmanlının son dönem padişahlarını göklere çıkaran öteki tarihçiler Kazım Karabekir'in söylemlerini kullanır. Öte yandan yanlış çevirilmediyse veya ekleme yapılmadıysa; 1- K.Karabekir ittihatçıydı 2- Harekat ordusunda O da vardı 3-Abdülahimit'i O da sevmezdi. 4-
Kürt Meselesi
Kürt MeselesiKazım Karabekir · Emre Yayınları · 199470 okunma
Reklam
191 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
“Ölmeden önce, kendini bağışla,  sonra da başkalarını.”
Merhaba Öncelikle şunu belirtmek isterim.   Kitabın ismine, takip ettiğim değerli bir eğitimcinin incelemesinde rastladım. Bu sitenin ve üyelerinin  sağladığı en güzel katkı bu olsa gerek. Bu yüzden her alıntıyı, incelemeyi ve kitap paylaşımını önemsemekte fayda var.  * Ölmek üzere olan  bir öğretmenin çok sevdiği eski öğrencisiyle son
Öğretmenim Mori'yle Salı Buluşmaları
Öğretmenim Mori'yle Salı BuluşmalarıMitch Albom · Boyner Yayınları · 20201,445 okunma
504 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Sözlerimizin, Yazalarımızın, Kitaplarımızın Hikayesi 101
Irene Vallejo, kitabın son sayfasında, "Ancak insanoğlu yazıyı ve kitapları icat ederek yıkımın hakimiyetine meydan okudu" cümlesiyle birlikte, son paragrafı bu kitapta ne anlattığını özetlemiş. Bu hikayeyi adadığı o onüç satırlık yazının satır aralarını artık bildiğim için, benim -şunu anlatıyor, buna dikkat çekiyor" şeklinde bir kaç kavramla bu kitabı tarifleyebilmem, sanki haksızlık edeceğim ( kesinlikle edeceğim ) düşüncesinden kurtulamıyorum. Bu nedenle; bu yazdıklarımı sadece kitaba yönelik iştahınızın artması için yazdığımı, yoksa kitabın bunun on milyon kat fazlası olduğunu bilmenizi isterim. Büyük İskender ve İskenderiye kütüphanesiyle başlayan serüven, ilk dönem hristiyan dönemi parantezinde, tüm insanlık tarihine ( geçmiş - bu gün ) gidip gelerek, papirüsün, parşömenin, yazının, harflerin, kelimelerin, metinlerin, kitapların, yazarların, kütüphanelerin, kitapçıların, kadınların, erkeklerin özetle bizim edebi tarihimizi kaleme almış. Bununla birlikte bir çok başucu eserinin, rosetta taşı misali kodlarını anlatmış. Kadar keyifle ve öğrenerek okudum ki, bana Harari'nin Homo Sapiens'ini anımsattı. Orada bizim hikayemiz vardı, burada sözlerimizin hikayesi var. Tüm kitaplarınıza ara verin, bunu okuyun ve kaldığınız yerden/ kitaptan devam edin. Sonrasında okuduklarınızdan daha fazla keyif alacağınızı garanti ederim...
Papirüs
PapirüsIrene Vallejo · Bilgi Yayınevi · 202362 okunma
94 syf.
5/10 puan verdi
Sahaftan bu kitabı alma nedenim Moliere’in Zorla Evlenme kitabının uyarlaması olmasıydı. Dili çok ağır olmasına rağmen su gibi aktı gitti ama okuduklarımın hepsini anladığımdan şüpheliyim maalesef. Eski kelimelerin anlamını dipnotta vermiş ama dipnotlar kitabın en son sayfalarında. Bu okurken rahatsız edici bir durum olup okuma hızını yavaşlatsa da çözülebilecek bir sorun lakin daha basit kelimelerin anlamını verirken hiç aşina olmadığımız kelimelerin anlamını vermemişti ne yazık ki. Bir paragraf neredeyse tamamen Osmanlıca yazılmış ama hiç dipnot yok, paragrafı okuyorum ama artık anladığım kadarıyla anlayıp geçiyorum. Buna rağmen kitap bittiğinde bir eksiklik hissetmedim. Acaba boş laflar zaten diye mi kelimelerin(hatta cümlelerin hatta çoğu kez paragrafların) anlamını vermediler diye düşündüm ama yine de bu basımdan kaynaklı çok ama çok büyük bir aksaklıktı. İvaz Ağa’nın evlenme niyetini iki hocaya sorması anlatılırken hocaların konuşmaları hep eski kelime dolu ve neredeyse hiçbirinin anlamı verilmemiş. Hocaları eleştiriyor bir bakıma. Ayrıcı zor nikahı nasıl olur onu da anlatmış oluyor. Basım 1970 olduğu halde dili gerçekten ağırdı. Ama bir kitap dili ağır olsa da ancak bu kadar akıcı olabilirdi.
Zor Nikahı
Zor NikahıAhmet Vefik Paşa · Remzi Kitabevi · 197042 okunma
928 syf.
3/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Alev Ve Gölge Hanesi
Okuduklarıma inanamayarak yorumuma başlamak istiyorum. 2 sene boyunca boş bir kitabı beklemişsiz. Sarah’ta alzheimer başlangıcı başladığını düşünüyorum. Yoksa karakterlerinin kişiliklerini, ne olduklarını, nasıl davranması gerektiğini unutup sacma sapan şeyler yazmasına başka bahane bulamıyorum çünkü. Kitap koskocaman bir hayal kırıklığı idi.
Alev ve Gölge Hanesi
Alev ve Gölge HanesiSarah J. Maas ·  Dex Kitap · 2024122 okunma
Reklam
112 syf.
9/10 puan verdi
·
23 günde okudu
bismillahirrahmanirrahim
İnceleme amacıyla bu satırlarımı okuyan kişi özrümü beyan ederek Adem Ergül'den bir aktarma ile sizi kovmadan yönlendiriyorum, “Boşa vakit öldürme, yarına kefilin yok...” Zira incelemeden ziyade kendimle yolculuğum sırasında heybemden dökülen kelimeler üzerine ortaya çıkmış homojen bir karışımı andıran bir yazı. Seninle incemelememi yapmadan
Nedamet Dergisi Vefa Sayısı
Nedamet Dergisi Vefa SayısıNedamet Dergisi · 202365 okunma
896 syf.
10/10 puan verdi
·
25 günde okudu
Tam 866 sayfalık "takıntılı" bir çalışma... "Takıntılı" çünkü yazar Lars T. Lih, Lenin'e atfedilen "diktatör", "elitist", "karamsar" gibi sıfatların kaynağına iniyor... Lenin'in "Ne Yapmalı?" kitabı ekseninde, okuru inanılmaz bir araştırma macerasına davet ediyor... Bunca
Lenin’i Yeniden Keşfetmek
Lenin’i Yeniden KeşfetmekLars T. Lih · Ayrıntı Yayınları · 20184 okunma
442 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Bu ayın son kitabı Thomas Hardy'den okuduğum dördüncü kitap olan Orman Sakinleri'ydi. Bu vesile ile ağaç ve kereste kokuları eşliğinde küçük bir orman köyüne misafir oldum bir hafta boyunca... Eğitimli bir genç kızın evlilik problemiyle başlıyor hikâyemiz. Grace, çocukluktan beri tanıdığı ancak kültürsüz olduğu için bir miktar hakir
Orman Sakinleri
Orman SakinleriThomas Hardy · İletişim Yayınları · 2021122 okunma
288 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Dil sade ve yalın, kolay anlaşılabilir. Zorlanmadan okuyabilirsiniz. Bunu belirterek başlayayım incelemeye. Kitabın içeriğine gelirsek de yazar kitapta -bana göre- pek özgün ve daha önce işitmediğim bir iddiada bulunuyor; ebeveynlerine karşı koşulsuz-şartsız ve sonsuz bir sevgi duyan kişiler çocuklardır, ebeveynler değil. Öyle ki bu sevgi
İyi Aile Yoktur
İyi Aile YokturNihan Kaya · İthaki Yayınları · 20186bin okunma
Reklam
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Hayat çocukların gözünden bambaşka... Pal Sokağı Çocukları hep duyduğum ama bir türlü okuyamadigim bir kitaptı. Beni çok duygulandırdı. Okuduktan sonra kitabın son paragrafı boş bir duvarı uzun uzun izlemenize sebep olabilir. Çocuklar için sahip oldukları şeylerin ne kadar önemli olduğunu yetişkin olarak anlayamıyoruz. Çocuklar arasındaki askeri düzen ilişkisinden karşı gruba karşı verdikleri savaş mücadeleleri okumayadeger.
Pal Sokağı Çocukları
Pal Sokağı ÇocuklarıFerenc Molnar · Can Çocuk · 202324,5bin okunma
438 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hayatımda okuduğum en iyi kitaplardan biriydi kesinlikle. Kalınlığına rağmen vaktim olsaydı 2 günde bile bitirebilirdim. 15. yüzyılda bir kilise zangocunun(çanları çalan kişi, Quasimodo) çingene kızı Esmeralda'ya olan aşkını anlatıyor. Quasimodo'dan öğrenilecek çok şey var. Esmeralda tarafından ne kadar reddedilse de onu koruyup kollamaktan hiç vazgeçmedi. Kilisenin çanlarına tek tek isim takmış, onlarla sohbet ediyor falan:) İnsan ne iş yaparsa yapsın işini sevmeli, bunu bir kez daha hatırladım. Başrahip Claude Frollo'nun hayatını ve imanını sorguladığı kısımları okumak çok keyifli ve düşündürücüydü. Hani derler ya, bir kitap karakteriyle arkadaş olup sohbet edecek olsan kim olurdu diye, bu kitaptaki Gringoire karakteri olurdu. Kitabın ilk sahnesinde tanıştığımız, şairlikle uğraşan karakterimiz ilerleyen kısımda sahip olduklarına çok değer vererek huzurlu ve mütevazi bir hayat yaşıyor. Antidepresan gibi bir karakterdi:) Kitabın bir son paragrafı vardı ki, sanat budur işte dedirtti. Kitabın öne çıktığı konu bence kurgusundan ziyade(birçok yerde tahmin edebildim) duyguların anlatımı ve betimlemelerdi. Paris mimarisini okurken sıkılmayacağım hiç aklıma gelmezdi. Birçok açıdan besleyici bir kitaptı. Herkese tavsiye ediyorum.
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Darlion Yayınevi · 201932,6bin okunma
131 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Vakit Hayattır
Yeni yılın grubumuzla okuduğumuz ilk kitabı , çok doğru bir seçim yapmışız. Zamanın kıymetini anlatan her saniyenin değerini sürekli vurgulayan bu kitapla yıla başlamak bana büyük bir farkındalık kazandırdı. Her vakti daha dolu nasıl geçiririm diye düşünüp her anı verimli geçirmeye çalışıyordum fakat bu kitaptaki örnekleri okuyunca ne kadar eksik
Zamanın Kıymeti
Zamanın KıymetiAbdulfettah Ebu Gudde · OTTO Yayınları · 20165,7bin okunma
244 syf.
8/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Bernhard'ın her zaman tercih ettiği gibi yine anlatıcıyı ismen ve şahsen tanımıyoruz. Bir süre önce anlatıcının intihar eden arkadaşı Roithamer'ın geriye kalan el yazmalarını incelemek ve yaşamına son verme sebeplerini anlayabilmek üzere Roithamer'ın ve anlatıcının ortak arkadaşları olduğunu anladığımız Höller'in malikasine
Düzelti
DüzeltiThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 2018129 okunma
59 syf.
7/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
- bitse ne olur, bitmese ne?- Evet yeni bir kitap incelemesiyle karşınızdayım. Kimmiş bakalım bu Müzeyyen. Bir yks öğrencisi olarak şöyle bir örnek vererek başlamak istiyorum. Hani paragraf sorusu çözerken bütün paragrafı baştan sona okumuşsundur ama paragraf bitince " oğlum ben ne okudum ya..." diye kalırsınız ya işte o paragraf sorusu, bu kitap. Kitabın ismi beni kendisine çok çekti ve okumak istedim. Elime aldım ve tedirginlik içinde başladım kitaba. Başladım ve bitirdim. Bitirdim ve bomboş bakakaldım. "Ben ne okudum ya, konusu neydi ki bunun..?" İşte o an kitabın son sözü beyninde şak diye beliriverdi. "Bitse ne olur, bitmese ne?" Ahaa buldum işte dedim. " Okusam ne olur, okumasam ne?" Gerçekten kitap tam bı boşluk ve hayal kırıklığıydı benim için. Baş karakterimizin kendi içsel (aşırıya kaçan, sokak ağızı ve boş küfürlerle dolu) konuşmalarıyla kitabı okuyoruz. Yaptığı betimlemeleri de içselleştiremedim. Kitapla bütünleşemeden okudum ve bitirdim. Yani konusunu pek anlayamadım, anlatış tarzını pek sevemedim. Yani edebi açıdan kendime de bir şey katamadım. Kitabın incelemesini tam anlamıyla yapacak kadar bile bir şeyler ekleyememişim kendime. Ah be Müzeyyen neden bıraktın da gittin be adami...
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,2bin okunma
370 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.