Kitap delileri vardır mesela. Bunlarda kitap toplama arzusu durdurak bilmez. Kitabı okumak için almazlar, seyretmek, üzerinde yatıp uyumak, okşamak için edinirler. Bazıları da kitapgizlerdir. Kitabı kilit altında tutar, kimseye göstermez, kıskanırlar.
‘’Evinizi Toplama Kitabı’’ Japon bir yazar. Kendisinin mesleği, evlerini bir türlü toparlayamayan ve büyük kargaşasının içinden ‘’imdat!’’ çağrısı yapanların eşyalarını düzenlemek.
‘’Evimi elâlem mi toparlayacak, tövbe tövbe’’ demeyin. Evler öyle hallere gelebilir ve eşyalarınız üstünüze öyle bir çullanabilir ki, içlerinde boğulmak üzereyken bir yardım eli içinde çırpınabilirsiniz.
Bana asıl garip gelen, evi başka birinin nizama sokması sadeleştirmesi değil de, bu konuda koca bir kitap yazılması oldu aslında.
Neyse aldım kitabı geldim eve, biraz da okudum. Derken kitap dağınıklığın içinde kayboldu iyi mi. Kitap şu an evde kayıp. Çok manidar çok.
Kitap delileri vardır mesela. Bunlarda kitap toplama arzusu durdurak bilmez. Kitabı okumak için almazlar, seyretmek, üzerinde yatıp uyumak, okşamak için edinirler.
-Kitapçalarlar vardır. Bunlar normal yollardan kitap sahibi olmak istemez. İlla ki çalacak, ancak o zaman tatmin olur.
-Yok ya!...
-Evet öyle... Kitap delileri vardır meselâ.Bunlarda kitap toplama arzusu durdurak bilmez. Kitabı okumak için almazlar, seyretmek, üzerinde yatıp uyumak, okşamak için edinirler. Bazıları da kitapgizlerdir. Kitabı kilit altında tutar, kimseye göstermez, kıskanırlar.
Kitap düşmanları vardır; kitaptan tiksinir, nefret eder, elini bile süremez. Sonra kitap yakanlar, kitap yırtanlar, kitapperestler.
...
-Sizinkisi hangi sınıfa giriyordu?
-Benimkisi en zararsızı. Kitapsever, tutkun. Kitapları seçip alırlar ama kafalarına koydukları kitaba sahip olmak için her fedakârlığa katlanırlar.
"Kitapçalarlar vardır. Bunlar normal yollardan kitap sahibi olmak istemez. İlla ki çalacak, ancak o zaman tatmin olur.
Kitap delileri vardır meselâ. Bunlarda kitap toplama arzusu durdurak bilmez. Kitabı okumak için almazlar, seyretmek, üzerinde yatıp uyumak, okşamak için edinirler.
Bazıları da kitapgizlerdir. Kitabı kilit altında tutar, kimseye göstermez, kıskanırlar.
Kitap düşmanları vardır; kitaptan tiksinir, nefret eder, elini bile süremez.
Benimki en zararsızı. Kitapsever, tutkun. Kitapları seçip alırlar ama kafalarına koydukları kitaba sahip olmak için her fedakarlığa katlanırlar. Sahip oldukları kitaplardan başkalarına övgüyle bahsetmekten hoşlanırlar."
"Bu öykünün konusu, zaten yeterince anlatılan (yine de yeterince inanılmayan) büyük dehşetler değil, yaşanan sayısız küçük acılardır. Başka bir deyişle bu kitap şu soruya cevap vermeye çalışacak: Ortalama bir tutuklunun zihninde canlandığı şekilde, bir toplama kampındaki gündelik yaşam nasıl bir şeydi?"
Ben bir kitap okuyuncaya kadar o iki tane okurdu ama o kendi uydurduğu şeylerin büyüsünden hoşlanıyordu. Yıldırım gibi toplama çıkarma yapabilirdi ama kendi alacakaranlık dünyasını tercih ederdi; bebeklerin uyuduğu, sabah zambakları gibi toplanmayı beklediği dünyayı.
- Evet öyle... Kitap delileri vardır mesela. Bunlarda kitap toplama arzusu durdurak bilmez. Kitabı okumak için almazlar, seyretmek, üzerinde yatıp uyumak, okşamak için edinirler.
Kitap delileri vardır mesela.Bunlarda kitap toplama arsuzusu durdurak bilmez.Kitabı okumak için almazlar,seyretmek,üzerine yatıp uyumak,okşamak için edinirler.
İmâmiyye akaid ve fıkıhta Ca`fer es-Sâdık'ın görüşlerini esas aldığından Ca`feriyye olarak da anılır. Ca`ferî fıkhında Sünnî kesimdeki ehl-i hadîs ehl-i re'y ayırımına kısmen andırır tarzda iki temel eğilim görülür ve bunların temsilcileri Ahbârîler ve Usûlîler diye anılırlar. Birinciler hüküm çıkarmada hadisleri esas alır ve Kur'an'ın da ancak bu hadislerle anlaşılabileceğini söylerken ikinci grup kitap, sünnet, icmâ ve akıl şeklinde dört delilden söz eder. Ancak Şîa'nın sünnet ve icmâ anlayışı Sünnî mezheplerinkinden oldukça farklı olup Hz. Peygamber'in ve mâsum imamların (on iki imam) söz, fiil ve tasviplerini ölçü alır, sadece Ehl-i beyt'in rivayet ettiği hadisleri kabul ederler. Müt`a nikâhını câiz görme, abdestte çıplak ayakların üstüne meshi yeterli sayma, boşamada iki şahit zorunluluğu, beş vakit namazı cem` yoluyla üç vakitte kılma, zekâtı (humus) din adamları eliyle toplama gibi bazı farklı görüş ve uygulamaları vardır.
- Peki sokaktan çöp toplayanların sayısı hakkında bilginiz var mı?
- Sadece İstanbul’da 10 bin civarında. Türkiye’de 200 bin kadar olduğu tahmin ediliyor. Bu onların beş yıl önce verdiği rakam. Krizden sonra daha da artmıştır. Çünkü sermayesiz iş. Kimse sana çöpten kağıt toplama diyemez.
Örneğin toplama kamplarında,bu yaşayan laboratuvarda ve sınav alanında kimi yoldaşlarımızın bir domuz gibi kimilerinin ise bir aziz gibi davrandıklarını gördük ve gözlemledik.İnsan içerisinde her iki olabilirliğe sahiptir."Hangisinin gerçekleşeceği şartlara değil,kararlara bağlıdır."Nihayetinde insan o kişidir ki Auschwitz gaz odalarını düzenlemiştir,yine insan o kişidir ki dudaklarında Tanrı'ya dua ve Shema Yisrael ile o gaz odalarına dimdik yürümüştür.