Türkçü ve idealist yazarımız Ömer Seyfettin'in , tarihimizin en büyük felaketi olarak tanımlayabileceğimiz Balkan Savaşları sırasında tuttuğu günlüklerin merkeze alındığı bir kitap.
Fakat , yazarın subay olarak başlayıp bir esir olarak bitirdiği bu savaş günlükleri hacim olarak kitabın dörtte bir gibi kısa bir bölümünü oluşturuyor.
Günlüklerin haricinde, yazarın hayat hikayesi, ebedi duruşu, balkan savaşları döneminde Türkiye'nin içinde bulunduğu durum, yazarın bu malum savaş döneminde yazdığı iki adet komedi türünde hikayeştirilmiş anı ve kitapta olmasının nedenini anlayamadığım aynı günlerden kalma iki adet özel mektubu..
Özellikle balkan savaşlarıyla ilgili bölümün bu memleketteki herkes tarafından muhakkak okunması gerekmekte. Hem savaşın gidişatıyla ilgili hem de içerde yaşanan taraflar arasındaki sürtüşmeler hakkında oldukça kapsamlı bir özet hazırlanmış.
Maalesef bizim böyle bir tarzımız yok, birçok milletin aksine biz tarihte yaşadığımız felaketleri yok sayıyoruz, bu sağlıksız tavır da bugün milletçe yüzleştiğimiz çoğu sorunun temelini oluşturuyor olabilir.
