Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir İdam Mahkumunun Son Günü

Victor Hugo

Bir İdam Mahkumunun Son Günü Hakkında

Bir İdam Mahkumunun Son Günü konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Birinci tekil kişi olan ben ile yazılan ilk roman örneği olma özelliği taşıyan “Bir İdam Mahkumunun Son Günü”, dünya edebiyatının en önemli yazarlarından Victor Hugo’nun (1802-1885) henüz yirmi yaşında iken kendi adını koymadan yazdığı bir romandır. Yazar; Greve Meydanı’nda gerçekleştirilen bir idam sahnesinden etkilenerek bu romanı yazmıştır. İdamın toplum ve birey üzerinde yarattığı etkiyi büyük bir ustalıkla anlatarak protesto ederken aynı zamanda idamını bekleyen, mahkum bir adamın düşünce ve duygularını da kaleme alarak “zihinsel otopsi” şeklinde anlatması da romana farklı bir özellik kazandırmıştır. Notre Dame’ın Kamburu, Sefiller gibi eserleriyle Fransız edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Victor Hugo’nun “Bir İdam Mahkumunun Son Günü” adli eseri, romancılığın ilk örneklerinden biri olması açısından da dünya klasikleri yerini almıştır.
Çevirmen:
Şöhret Önkür
Şöhret Önkür
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 18 dk.Sayfa Sayısı: 152Basım Tarihi: Kasım 2019İlk Yayın Tarihi: 1829Yayınevi: Fark Yayınları
ISBN: 9786057676245Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 73.1
Erkek% 26.9
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Victor Hugo
Victor HugoYazar · 87 kitap
Victor Hugo 26 Şubat 1802'de Fransa'da doğdu. Liseyi bitirdikten sonra kendini tümüyle edebiyata adadı. 1824 yılında Fransız coşumcularının (romantikler) yayın organı olan La Muse Française dergisini kurdu. Cenacle adını taşıyan coşumcu sanatçılar çevresinin üyesi ve onun odak noktası oldu. 1830-1843 arasında en verimli dönemlerinden birini yaşadı. Romanları, tiyatro yapıtları ve şiirleriyle başarıdan başarıya koştu. 1831'de Notre Dame de Paris (Paris'in Notredame Kilisesi) adlı büyük romanını yayımladı. 1841 yılında Fransız Akademisi'ne üye seçildi. Çok sevdiği kızı Leopoldine'nin 1843'de kazayla boğularak ölmesi üzerine 1852'ye dek yeni yapıt vermedi. 1848 Devrimleri'nden sonra parlemento üyeliğine seçildi. 3. Napoleon'un hükümet darbesini engellemeye çalıştı, başaramayınca 1851 yılında Belçika'ya kaçmak zorunda kaldı. Ateşli bir demokrasi ve cumhuriyet yanlısı olarak imparatorluk rejimini eleştiren yapıtlar yazdı. 1855-1870 arasını küçük bir İngiliz adası olan Guernsey'de geçirdi. O dönem yazarlığının en üretken yılları olmuştur. 1862 yılında başyapıtı olan Les Misérables (Sefiller) adlı romanını yayımladı. Bunu 1866'da Les Travailleurs de la Mer (Deniz İşçileri) ve aynı yıl L'Homme qui Rit (Gülen Adam) gibi önemli romanları izledi. Fransa'da Cumhuriyet yeniden kurulunca Paris'e döndü. Ulusal Meclise seçildi. Artık Fransa'nın en gözde kişilerinden biriydi. Paris Komünü'nün ezilmesinden sonra komüncülerin bağışlanması için çok uğraştıysa da sonuç alamadı. Giderek siyasal ve toplumsal yaşamdan elini eteğini çekti. 1885 yılında ölüm döşeğinde iken; "Tanrı'ya inanıyorum, ahirete inanıyorum; fakat hiçbir kilise papazını başımda istemiyorum. Beni seven bütün dünya insanlarının gönülden dualarını bekliyorum. Bu benim için kafidir." diyerek 22 Mayıs 1885 yılında hayata gözlerini yummuştur.