Henry James'in yakından ilgilendiği ve birçok roman ve öyküsüne konu olan Avrupa-Amerika karşıtlığının ve çatışmasının öyküsü. Gerçi bu romanda Avrupalılar ile Amerikalılar yerine Avrupalılaşmış Amerikalılar ve Amerikalılar arasındaki karşıtlık ve çatışma söz konusudur ama romandaki Avrupalılaşmış Amerikalılar büyük ölçüde Avrupa'nın değerlerinin ve geleneklerinin temsilcisi, hatta savunucusu durumundadırlar. Daisy Miller'da bu kişilerin Daisy'yi beğenmeyip dışlamalarının öyküsü de anlatılmaktadır. Wayne Booth'a göre James'i ilgilendiren yalnızca Daisy' nin acıklı öyküsü değil, onu yanlış anlayanların komedisidir (Booth, 1961: 283,284).] Romanın tamamı incelendiğinde Daisy'yi yanlış anlayanların öyküsünün en az Daisy'nin öyküsü kadar önemli olduğu ve daha fazla yer tuttuğu görülür. Daisy'nin sevdiği ama sevgisine karşılık veremeyen, genç kızı yanlış anlayan kişinin de bu Avrupalılaşmış Amerikalılardan biri, daha doğrusu en önemlisi olduğu düşünüldüğünde iki öykünün birbiriyle yakından ilişkili olduğu ortaya çıkmaktadır. Burada gözden kaçırılmaması gereken husus, Daisy'nin öyküsünün bir yanlış anlaşılmadan kaynaklandığıdır.
"İnsanlar hakkında kesin yargılara varmayı reddeden ve 'insanlık komedisini çok yönlülüğüyle görmeyi amaç edinen" (Edel, 1963: 26) Henry James'in Daisy Miller'da karmaşık ve zor sorunları ortaya koyduğu, sıradan bir olaydan, gerek romandaki karakterler, gerekse okuyucular için duygu ve düşünce yüklü bir öykü yarattığı söylenebilir. Winterbourne ve Daisy'nin sorunlarının toplum içinde yaşayan tüm insanları ilgilendirdiği açıktır.