Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fransa'da Sınıf Mücadeleleri 1848- 1850

Karl Marx

Fransa'da Sınıf Mücadeleleri 1848- 1850 Hakkında

Fransa'da Sınıf Mücadeleleri 1848- 1850 konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

"Devrimci ilerleme, kendi yolunu, dolaysız trajikomik başarılarıyla değil, tam tersine birleşik, güçlü bir karşı devrim yaratarak, bir düşman yaratarak açtı; yıkıcı parti, ancak bu düşmanla mücadele içinde olgunlaşarak gerçek bir devrimci partiye dönüşebildi."  Karl Marx, Fransa'da patlak verip tüm Avrupa'yı sarsan 1848 Devrimleriyle ilgili çalışmasında, işçi sınıfının yalnızca "yıkıcı" bir güç olmaktan çıkarak gerçek anlamıyla "devrimci" bir güç haline gelmesini sağlayan süreci anlatıyor. "Yıkıcı" bir güç olarak işçi sınıfı, 1848 Devrimlerine kadar, burjuvazi tarafından ya kullanılmış ya da ezilmişti. Ama 1848 Devrimlerinden ders alan işçi sınıfı, önce 1871 yılındatarihin ilk işçi sınıfı iktidarı olan Paris Komünü'nü kurdu, ardından 1917 yılında Rusya'da Ekim Devrimini gerçekleştirdi.  Marx, 1850 yılında kaleme aldığı değerlendirmelerinde, işçi sınıfınıntarih sahnesine ilk kez bağımsız bir güç olarak çıkmasının ne anlama geldiğini, bugünün koşullarına da ışık tutacak bir açıklıkla tarif ediyor."
Yazar:
Karl Marx
Karl Marx
Çevirmen:
Erkin Özalp
Erkin Özalp
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 8 dk.Sayfa Sayısı: 181Basım Tarihi: Ocak 2009Yayınevi: Yazılama Yayınevi
ISBN: 9786055892111Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 17.7
Erkek% 82.3
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Karl Marx
Karl MarxYazar · 107 kitap
19. yüzyılda yaşamış filozof, politik ekonomist ve devrimci. Komünizmin kuramsal kurucusudur. Birçok politik ve sosyal konuda fikri olmakla beraber, en çok Komünist Manifesto'nun (1848) giriş cümlesinde özetlediği tarih analiziyle tanınır: "Şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi, sınıf savaşımları tarihidir." Marx, bütün sınıflı toplumlarda olduğu gibi kapitalizmin de kendini yok etmeye yol açacak içsel dinamikler barındırdığına inanırdı; onun düşüncesine göre, nasıl ki kapitalizm eskimiş feodalizmin yerini aldıysa, sınıfsız bir toplum olan komünizm de "devletin proletaryanın devrimci diktatörlüğünden başka bir şey olmadığı" siyasal geçiş sürecinden sonra onun yerini alacaktır. Marx, sosyoekonomik değişimlere belirli bir tarihsel zorunluluk perspektifinden bakardı; ona göre kapitalizm, yapısal durumunun dinamiği ve çatışması sonucu yerini komünizme kesin olarak bırakacaktır: "Modern sanayinin gelişmesi, burjuvazinin ayaklarının altından bizzat ürünleri ona dayanarak ürettiği ve mülk edindiği temeli çeker alır. Şu halde, burjuvazinin ürettiği, her şeyden önce, kendi mezar kazıcılarıdır. Kendisinin devrilmesi ve proletaryanın zaferi aynı ölçüde kaçınılmazdır." (Komünist Manifesto) Marx, bu değişimin organize bir devrimci hareketle geleceğini düşünür; bu değişim, ancak uluslararası işçi sınıfının birleşik hareketiyle meydana gelecektir: "Bize göre komünizm, ne yaratılması gereken bir durum, ne de gerçeğin ona uydurulmak zorunda olacağı bir ülküdür. Biz, bugünkü duruma son verecek gerçek harekete komünizm diyoruz. Bu hareketin koşulları, şu anda varolan öncüllerden doğarlar." (- Alman İdeolojisi) Marx yaşadığı dönemde dünya çapında ünlü bir isim sayılmasa da, ölümünden kısa bir süre sonra düşünceleri dünya işçi hareketine yön vermiştir. Marksist Bolşeviklerin Rusya'da Ekim Devrimi'ni gerçekleştirmesi bunun en büyük örneğidir. 20. yüzyılda dünyada Marksist düşünce hemen hemen bütün ülkelerde taraftar bulmuştur. Marksizm, akademik ve politik çevrelerde en çok tartışılmış konulardandır.