Akıl hastaları.. Halk dilinde ise “Deliler” olarak bildiğimiz herkes gibi olmayan insanlar...
Herkes gibi değil diye onları bu şekilde ötekileştiriyoruz. Ama onların bizden bir eksiği yok, hatta fazlaları var. Beyinleri bizimkiler gibi çalışmıyor. Bizden farklı şeyleri düşünüyor, olaylara farklı pencereden bakıyor, bizim onları garipsediğimiz gibi onlar da bizi garipsiyorlar.
Bir akıl hastasının şu sözü bence olayı özetliyor; “İlaçları beni tedavi etmesi için almıyorum, çünkü bende tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık yok. Benim çevremdeki herkes deli olduğu için, ilaç onlara uyum sağlamama yardımcı oluyor.”
Bu kitap ise, 1961-1964 seneleri arasında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinde çalışan Bedia Tuncer’in, hastaların tuttuğu günlüklerde veyahut bir kağıt parçasında bulunan şiirleri toplarlamasıyla oluşmuş. Akıl hastası yazınca olağanüstü şeyler bekliyor olabilirsiniz, ama üzgünüm; yok. Farklı farklı konularda şiirler var içinde. Hatta birisi üç büyüklere (GS, FB, BJK) şiir bile yazmış.
Akıllarından neler geçiyor? Bizler gibi sıradan şeyler mi düşünüyorlar? Duyguları bizlerden daha yoğun mu hissediyorlar? Bunu anlamak için ya oturup karşılıklı sohbet etmemiz gerekir ya da yazdıklarından onları tanımaya çalışmamız. İlk seçenek sanırım biraz zor, huzurevi değil sonuçta hastaneler. İkinci seçenek daha ulaşılabilir olduğundan kitabı okumanız bu yönde etkili olacaktır.