Kitapları çizerek okumuyorum ben lakin çizecek olsaydım her satırı çizerdim . Tam kitabın adına yakışır satırlar dolu , dopdolu ... Konuşamadığımız, zihnimizden geçirip ifade edemediğimiz , kalbimize çöreklenen , gözlerimizde buğu olup asılı kalan , dilimize pelesenk, kulağımıza hoş seda bırakan #aşk ve ikili ilişkiler üzerine şahane denemelerle dolu bir kitap . Toplumun nabzı bir nevi . Olması mümkünken olamayan , zihnin ve adına özgürlük denen görünmez prangaların kıskacında olan konuşmalar ...
Beni bana anlatan , beni tanır gibi , özlemlerimi , hayal kırıklıklarımı ifade eden satırlar ...
Toplumun değer yargılarına ithaf edilen kabullenememelerin izdüşümünü gözler önüne seren tespitler ...
Çokça düşündüren ,anımsatan , özleten , sarsıcı cümleler .
Ayrıştıran , öfkeli ve histerik fikirlerini sosyal medya ile yayanlar özellikle okusa keşke ...
.
" Tanımak mı daha önemli günümüzde, yoksa sevmek mi? Ben sevmenin daha çok önemsendiğini düşünüyorum ve bu durumu yanlış, hatta tehlikeli buluyorum.
Çünkü birini sevmek, onda bir güzellik yakalamak daha kolayken, birini tanımak sevmeye nazaran epey zordur. İnsanın kendisiyle tanışması bile başlı başına bir yolculukken, başkasını tanımak için de yol kat etmesi gerekir. Çıkmaz sokaklara girmesi, kırmızı ışıklarda durması, bazen yavaşlaması biraz yan yana yürümesi, ara ara göz göze gelmesi gerekir... Oysa ilişkiler paldır küldür şimdilerde.