Mahkeme köşelerinde kovaladığı hikayeleri naif diliyle hikâyeleștiren Sait Faik, bu yazıları gazetede neșreyliyor..
Bazı hikayeler çok hisli bazıları çok Anadoluvari..
İnsana insanı anlatıyor,
Mahkeme kapısında;
Anadolu insanının yerine göre cahil,zeki, şüpheci, adil, bencil, toplumcu, ürkek, çevik kılıflarına nasıl büründüğünü gözler önüne seriyor.
Sait Faik okuduğum da hep yaşadığım his şu ki" ben ne okudum, kitap okudum, aklımda ne kaldı.. "
Şimdi düşünüyorum da görünmez bir gözlük hediye ediyor yazarımız bize. Evet, gözlük ve sakin bir deniz, çok ıslatmayan bir serpinti..
Kısacası topografik olarak göze batmayan bir arazide gezdirir bizi, biz o havaya alışırız ve soranlara tepeyi, gölü göstermekde güçlük çekeriz..