Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
112 syf.
·
Puan vermedi
~Mahşere kalan bir aşk~
19. Yüzyıl sonu Osmanlı'sında hala sürmekte olan esir ticaretinin birey ve toplum hayatında yol açtığı yıkımı ustaca anlatan yazar, devrinin sosyo-kültürel yapısına da ışık tutar. kafkasya' dan getirilip İstanbul' da satılan bir halayıkın hikayesiyle başlar satıldığı evde aşağılanan küçük yaş da büyük sorumluluklar tutan dilber, hanımı tarafından beğenilmeyip satılır. Gittiği yeni evde celal bey dilbere aşık olur, celal beyin aşkı karşılıksız kalmıyarak dilber de celal bey' e aşık olur, bunu öğrenen celal beyin ailesi dilberi satmaya karar verir celal beyin annesi benim oğlum bir halayık parçasına mı kaldı der ve dilberi satar bunu duyan celal bey dilberin hasretinden yataklara düşer. Dilber ise mısır da halayıklık yapar, dilber celal beyin hasretine dayanamayıp cevher den yardım alarak kaçar, dilber kaçmaktan yorgun düşer ve Nil nehrinin oraya gelir bir köşeye oturur ve derin düşüncelere dalar, ilk defa başını kaldırıp kendisini kurtaracak bir ses, bir seda işitmek istiyordu. O ses ki bundan bir sene evvel kendisine, "seni seviyorum" demişti. Nehrin suları yükselmeye başlamıştı ama dilber bunun farkın da değildi su dilberi içine çekiyordu ve aradan zaman geçerek dilber derinlere doğru suya gömüldü, su dilberin cansız bedenini kıyıya vurdu. Yine iki aşıklar kavuşmadan mahşere kaldı.
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · İş Bankası Kültür Yayınları · 201945,6bin okunma
Reklam
127 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitabın başındaki Sami Paşazade Sezai'nin hayatında Sergüzeşt romanı ile gözaltına alındığı (Hiç şaşırmadım...) ve bu romanın Türk edebiyatında romantizimden gerçekçiliğe geçiş akımının ilk örneği sayılmakta olduğu yazıyor. Sergüzeşt: Baştan gelen haller, macera. Dilber, 9 yaşlarında Rusya kumpanyasının Batum'dan gelen vapurunda Kafkasya’dan
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · İskele Yayıncılık · 201645,6bin okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Sergüzeşt - Dikkat spoiler içerebilir!
Sergüzeşt, Türk romanında gerçekçilik akımının ilk örneği sayılır. Sergüzeşt macera serüven anlamına gelmektedir. Türk klasiklerinin efsane 100 temel eserinden biridir. İçerisinde aşk konusu çok hassas işlenmiş. Her zaman nostalji diyen biri olarak bu eseri çok seveceğinizi umuyorum. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Bilge Kültür Sanat · 201645,6bin okunma
134 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sevgili Ayça'nın incelemesini okuduktan ( https://1000kitap.com/Aycovski/incelemeleri ) sonra merak ederek okuduğum Sergüzeşt, edebiyat tarihimizin romantizm akımından gerçeklik akımına geçişin ve tanzimat dönemi edebiyatı esintilerini taşısa da servet-i fünun dönemi edebiyatı eseri olarak kabul ediliyor. Okuduğunuzda fark edeceğiniz gibi özgürlükçülüğü savunan, dönemine göre oldukça güzel ve gerçekçi bir kurguya sahip. Kitapta: Uzun ve bol betimlemelerle dolu, duygusal ve derin cümleler okuyacaksınız. Yazıldığı dönemin toplumsal dinamiklerini başarıyla yansıtan ve o dönem dilini dikkate alarak okumanız gereken Sergüzeşt, sınıfsal farklılıklara rağmen yaşanan bir aşkın öyküsü. Türk klasikleri okumayı seviyorsanız pişman olmayacağınız ve okumanız gereken bir kitap. İyi okumalar.
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Bordo Siyah Yayınları · 201245,6bin okunma
Reklam
127 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir insanın eşyaymışçasına satılması , bu eşyanın satılmasıyla ele gelecek kârın düşünülmesi , üşüdüğünde biraz ısınmak için gittiği mangalın yanındaki odunun bedenine bastırılması ... Ve bunca insanlık dışı olayların daha küçük bir çocukken başlaması... Sami Paşazade Sezai bir cariyenin hayatını anlatarak esir alım satımını , bunun ne kadar vicdansizca ve insafsızca yapıldığını anlatıyor.Esirler o kadar aşağılık mahluklar olarak görülüyorlar ki onların da duyguları olduğu acı çekebilecekleri hasta olabilecekleri kimsenin aklına gelmiyordu. Yazarın dili oldukça akıcı ve karakterlerin duygularını sade bir şekilde anlatıyor. Beni biraz yoran cümlelerin çok uzun olmasıydı.Bazen cümlenin başını unuttuğum oluyordu . Fakat yine de beklentimin çok üstünde bir eserdi . Beklentimin düşük olmasının nedeni Türk edebiyatına verilmiş olan eserlerin başında gelmesinden kaynaklanıyordu . Merak duygusunu kamçılayacak anlatımdan ziyade verilmek istenen mesaja ve sade , akıcı bir anlatıma önem verilmiş olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda olaylar arasına konulan betimlemeler ve yazarın kendi düşünceleri bizi anlattıkları hakkında düşünmeye itiyor Yazıldığı dönemde Sami Paşazade Sezai 'nin gizlice göz altında tutulmasına ve Paris'e gitmesine neden olduğunu düşünürsek yazarın gerçekleri söylediğini anlayabiliriz . Edebiyatımızı daha iyi anlamak ve yeni bir yazarla tanışmak için çok uygun bir kitap . İyi okumalar...
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Anonim Yayınları · 201745,6bin okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Birisine derinden duyulan sevgi neler yaptırabilir bir insana? Sorusunun cevabını gayet güzel vermiş Sami Paşazade Sezai bey. - Spoiler olan bir inceleme olacak baştan uyarayım - Kitabın temel konusu esaret olsada imkansız bir aşkın yaşatacağı tüm sorunları da çok güzel işlemiş olaylara yazar. Hayatı boyunca satılan, eziyet edilen, bir insan olarak duygu ve düşünlerine önem verilmeyen bir esirin dramı anlatılıyor. Yazar, insanın hayvan gibi alınıp satılamayacağını, esir dahi olsa her insanın duygu ve düşüncelerinin olduğunu en önemlisi bir kalbe sahip olduğunu vurguluyor. Kafkasya'da yaşayan ve çok güzel bir kız olan Dilber'in esircilerin eline düşüp İstanbul'a getirilmesi ve bir aileye satılması ile başlıyor her şey. Dilber'in gördüğü eziyet ve aşağılanma karşısında daha fazla dayanamayıp kaçması, daha sonra başka bir aileye satılması ve o ailenin oğluna aşık olması ile bambaşka bir hal alarak gelişiyor olaylar. Ve malesef ki kötü bir şekilde son buluyor her şey... Kitabın son cümlesini paylaşarak incelemeyi bitiriyor, sonrasını ise size bırakıyor ve keyifli okumalar diliyorum (: " Üzerinde, hüzün saçan ayın donuk ışığından başka bir renk olmayan o yüzde, bütün elem ve acıların dindiği, bütün sevda ve emellerinin söndüğü görünüyordu. Acaba Nil'in bu ürkütücü, bu öldürücü girdap ve taşkın suları zavallı Dilber'i, bu talihsiz esiri nereye götürüyor? Nihayet Hürriyetine! "
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Bilge Kültür Sanat · 201645,6bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Gönül aşka karşı daima çocuktur.
Kitabın dili ağır değildi. Aksine olabildiğinde anlaşılır bir Türkçe vardı. Bugünün okuyucusunu zorlayan husus çok uzun betimlemeli cümleleridir. Bir sayfaya yakın bir cümle mevcuttu kitapta. Yine de bunu dönemi için değerlendirdiğimde çok büyük bir kusur gibi görmedim, ayrıca bence o cümleler bile bir sanat ürünüydü. Ve yine o cümleler bile
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Kurgan Edebiyat · 201345,6bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle okuyan herkesin şikayet ettiği ve takıldığı nokta olan yoğun betimlemelere değinmek istiyorum. Samipaşazade Sezai hem serveti Fünun hem Tanzimat dönemini yaşamış bir isimdir. Bu nedenle betimlemeler gayet doğaldır. Bunun bilincinde olup okumakta fayda var. Bununla birlikte bu kitap Samipaşazade Sezai'nin ilk ve tek roman kitabıdır. Buna rağmen gayet başarılı! Kitap hakkında yapılan bazı incelemeler canımı sıktı. Genelde kitabı okumayı başaramayıp yarım bırakan ve saçma sopan yorumlarda bulunan kişiler bunlar. "Dilber istanbulduykan kendini Nil nehrine nasıl attı ? Dilber Celal beyin oyuncağı diyen kişiler var. Dilberin aşkından Celal bey "aklı" dahil her şeyini kaybediyor dilbere olan aşkından... Dilber kendini istanbulda değil, Mısır'a satıldıktan ve ona aşık olan Cevher onu kurtarmaya çalışırken öldükten sonra kendini "Mısır'da" Nil nehrine atıyor. "Her zaman söylüyorum: Kötü kitap yoktur , Anlamayan okuyucu vardır.!" #alıntı
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Antik Kitap · 201745,6bin okunma
Reklam
120 syf.
9/10 puan verdi
·
17 saatte okudu
BÖYLE BİR KARASEVDA KARA TOPRAKTA BİTER Her gün kaç tane cinayet taciz tecavüz hırsızlık haberleri duyuyoruz Düşünüyorum da en son ne zaman iyi birşey duydum maalesef zihnimde canlanamadı İşte böyle bir zaman da insan okuduğu kitaplarda belki mutlu bir şeyler okumak istiyor gerçek hayatta bulamadığı mutluluğu orda arıyor ama farkettim ki nerede ciğer söken kitap var onu okuyorum:)))) Ve ne hikmettir ki her okuduğum kitapla yüreğim yine dağlanıyor yüreğimde kalan minik mutluluk parçacıklarını da böyle sıyırıp atıyorum Ah Dilber Ah! Ne üzüldüm sana Ne dağladın kalbimi Küçücük yaşınla bir mal gibi satılmanamı Sana yapılan şiddete mi gerek sözlü gerek fiziki Esirliğine mi Bir şeker yüzünden bile yediğin dayağamı Bu kısımda artık o kadar etkilendim ki sokağa çıkıp bütün çocuklara şeker dağıtma isteği uyandı içimde Ya aşk Belki de yüzünü güldüren tek şey Belki klişe zengin kız fakir oğlan diyenler olabilir ama hayatta tek mutluluğu hatta sevdiği tek insan olan bir kadın için bu kadar basit ilerlemedi herşey Cengiz Aytmatov'un Beyaz Gemi sinin sonu mutlu bitseydi vb. yorumlar alan Aytmatov hayat keşke o kadar güzel mutlu olsa ama maalesef gerçek hayat bu kadar mutlu ilerlemiyor bunun için kitabın gerçekliği hissinin daha iyi geçmesi için en iyi son bu şekilde olmalıydı şeklinde açıklamış bunlar aklımda kalanlar okuduğum bir yerden Aynı şekilde bu kitapta aynı hissi verdi bana mutlu sonla bitse Dilber bu kadar yer eder miydi kalbimde?
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Paraf Yayınları · 201045,6bin okunma
158 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Sergüzeşt
Sergüzeşt
Samipaşazade Sezai
Samipaşazade Sezai
tarafından 1889' da yazılmış ve Türk edebiyatının ilk gerçekçi romanı olarak edebiyatımızda yerini almıştır. Eserde, küçük yaşta ailesinden koparılarak esir olarak satılan Dilber' in hikayesi ,esaret hayatı sırasında yaşadıkları, aşkı keşfetmesi ve sonrasında yaşadığı hüzün anlatılmaktadır. Aslında eserde, Dilber' in yaşadıkları üzerinden o dönemde yer bulan esir ticareti, harem hayatı, Avrupa tarzı eğitime önem verilmesi ve zengin-fakir ayrımı gibi konular işlenmektedir. Bu konular işlenirken de gerçekçi bir yaklaşımla yapılmıştır. Sonu trajik bir şekilde bitse de , sade ve günlük dile yakın konuşmalarıyla zevkle okunacak bir kitap. Türk edebiyatında mutlaka okunması gereken kitaplar arasında olduğunu düşünüyorum. Keyifli okumalar.
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Alkım Yayınları · 200645,6bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
O bizim kavuşmalarımız a yarim, mahşere kaldı.
Sergüzeşt, romantizm akımından realizme geçişi gösteren önemli bir eserdir; edebiyatımızdaki ilk gerçekçi eserlerden biri. Romanın konusu her ne kadar esir ticaretinin korkunçluğunu anlatsa da aşka derince yer verilmiştir. İmkansız aşka tutulan iki insanın yürek burkan hikâyesini okuyorsunuz. Aşıkların kavuşmaları mı ? O mahşere kaldı.
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Bilge Kültür Sanat · 201645,6bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
NOT : Dram severleri buraya alalım. :) Öncelikle eski dönemde insan ticaretinin olması kesinlikle çok can sıkıcı bir durum. Kitapta geçen Dilber karakteri ise 9 yaşında bir esir hayatı sürmüştür. O kadar çok işkence görüyor ki fiziki ve psikolojik yönden okurken o üzüntüyü , çaresizliği yaşıyorsunuz. Bu yönüyle bile kitaptan ; esaretin her türlüsü her yaşı etkiler mesajını alabilirsiniz. Kitaptaki dilden bahsedeyim ; çok severek okuduğum uzun cümle yapıları vardı. Ayrıca akıcı ve yalın bir anlatımla yazılmış olması da kitabın çekici yönlerindendi. Aslında okumaya başlarken ben bu kısmı biliyorum hatta ondan sonraki kısmı da biliyorum diyorsunuz. Ancak kitabın sonunu tahmin etmek bir kısma kadar zor. Kitabın tek parça da yazılmış olması okurun bu kitabı hızlı bir şekilde bitirmesi gerektiğine işaret ediyor gibi. Duygu yoğunluğu fazla olan ama insanı yormayan bir kitaptı , denemek isteyenler için tavsiye ederim. Keyifli okumalar :)
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Nilüfer Yayınları · 201745,6bin okunma
120 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Yazar, dönemin koşullarını birçok açıdan çok net ve insaflıca değerlendirmiş. Türk Edebiyatı’nda önemli bir yere sahip.Uzun, bol betimlemeli, insanı soluksuz bırakan cümlelerin etkisiyle biraz yorsa da alıştıktan sonra sayfalar akıp gidiyor. Türk Edebiyatı’nda Realist-romantik tarzda ilk roman olan bu kitap, insana birçok farklı duyguyu aynı anda yaşatabiliyor. Kitabımız, küçücük bir çocukken Kafkasya’dan alınıp zengin ailelere esir olarak satılan Dilber’in yaşadığı zorlukları anlatan ilk Türk klasiklerinden biridir. Dilber satıldığı ilk ailede çok fazla eziyet görüyor, hor görülüyor. Sonrasında ise bu aile kendi çıkarları doğrultusunda Dilber’i tekrar satıyor ve nihayetinde Dilber Asaf Paşa Konağına geliyor. Bir süre burada nispeten daha rahat bir hayat yaşasa da, zamanla evin iyi eğitim gören ressam oğlu Celal Beyle aşk yaşamaya başlıyor. Sonrasında bunu anlayan evin hanımı kuşak çatışması nedeniyle Dilber'i Mısıra gönderir fakat bu çare değildir. Asaf Paşa Dilberi Mısır'a yollamasından sonra ona aşık olan Celal Bey aklını yitirir. Aynı şekilde Dilberde aşk acısına dayanamıyordur. Mısır'da harem kurulan evden kaçar ve kendini Nil Nehrine atar. Çocuk yaşta aileden koparılmak, esaret altında geçen zorlu yıllar, birinden başka bir efendiye satılması ve nahif masum bir aşkın boğazda kalması yürekte yarım bırakılması. Okumamış iseniz mutlaka bir şans vererek okumalısınız bu kitabı.
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Bilge Kültür Sanat · 201645,6bin okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.