2019 yılı biterken en güzel kitaplar/filmler/müzikler listeleri birbiri ardına paylaşılıyor. Bir listeleme bağımlısı olarak ben bunları şevkle takip ediyorum.
Bundan mülhem alta bu yıl içinde okuduğum ve en çok beğendiğim 15 kitabı okuma tarihine göre yazacağım.
-
Tacirler ticareti, politikacılar siyaseti, filozoflar felsefeyi takdis ediyor, herkes yaptığı işi papaz edasıyla ifa eder olmuş. Çünkü gerçek papazların "itibarı" sönmüş artık, herkes kendi ruhbanlığını kurma sevdasında.
Üç Zor Mesele'de hayal kurmanın bir günah kabul edilebileceğini okumuştum, sayfayı hatırlamıyorum. Okuduğumda bir an sadece şaşırıp kaldım. Çünkü içten içe övünürdüm hayal dünyamın genişliğiyle. Çok sert geldi bu cümle. Öyleyse ben bayağı günahkârdım. Sonra yazının devamını okudum; çünkü dünyaya meylettirirmiş hayal kurmak. Uhrevî hayaller kurmak neredeyse imkansızmış; ki sanırım buna zaten rabıta denir, hayal olmaktan çıkardı. Sonra bir hayallerimi yokladım, gün içinde zihnimde canlandırdıklarımı. Hemen hemen hepsi sahip olamadığımdan üzüldüğüm şeylerdi. 'Sahip' olmaya çalıştığım şeyler; bir unvan, bir başarı, bir sevgi. Hayallerim gerçekten dünyaya meylettiriyormuş sanırım. Ama hayal kurmadan yaşamak mümkün mü ki?
Müslüman, İslam kaynaklarını sarahatle ortaya koyduğu yaşama yollarını benimsemek zorundadır.
Eğer bunu başaramıyorsa kendine "şer'i" bir mazeret aramasına gerek yoktur.
Doğrusunu yapamadığını kabul eder ve susar.
Müslümanlıkta davranış biçimleri muğlak, anlaşılmaz ve karmakarışık değildir.
Kitap sarih, bütün öteki İslami kaynaklar da bu sarahati kavi kılmaya müsait haldedir. Bütün bunlara rağmen günümüz müslümanı bazı şeyleri kavramakta zorluk çekiyor, bazı olayları açık seçik kabul edemiyorsa, bunun sebebi o Müslümanın niyet, arzu ve hedefler itibariyle İslam'ın açık ilkeleriyle çatışma halinde bulunuşundandır..
Bize düşen görev, yapabildiğini yapmak ve fakat yapamadığını da yapamadığını bilmektir..