Samanta Schweblin, Kurtarma Mesafesi'nden sonra, bir öykü kitabıyla çıktı karşımıza.Gerçi ben onu ilk öyküleri ile tanımış (Ağızdaki Kuşlar) çok sevmiştim.Etrafımdaki tüm arkadaşlarıma da tavsiye etmiştim
Yedi Boş Ev'i okuyunca, " evet ya, ben Schweblin öykülerini daha çok seviyorum" dedim.Yedi öyküden oluşan kitabın her bir öyküsünün merkezinde ev, dolayısıyla aile ilişkileri var.
Mağaramsı Ev, öyküsü, ki kitabın en uzun öyküsü, çok etkiledi beni.
Babamlar ve Çocuklarım'ı okurken epey güldüm.
Kitaptaki Şanssız Bir Adam öyküsü, 2012 Juan Rulfo Öykü Ödülü'nü kazanmış.
Tekinsizlik yine hâkim olsa da öykülere, merak unsuru daha baskın.
Çok çok sevdim, Yedi Boş Ev'i.