İnsanlar rahatlamak için veya bir iş yaparken etraflarındaki güzellikleri görememelerinden tamamıyla mahrum kalma ve fark edemediklerinden gözlerinin önüne inen bir perde olduğunu göstermeye çalışmaktadır. Savunduğumuz ve inandığımız maneviyatların arkasında durmamızı anlatıyor ve özümüzü kaybetmememiz gerektiğini vurgulayan bir felsefi kitaptır.
“Yürü yürü yürü, yollar senindir…”
Yürümek eyleme geçmektir. Durağanlığı, sıradanlığı bırakıp kendine bir yol çizmek ve adımlarını belli bir ritimde tutmaktır. İstikrardır yürümek. Bir menzile varmak niyeti olsun ya da olmasın hayatı yavaşlatıp, işleri düzene koymaktır. Aklı selim, ruhu dingin kılmaktır.
İnsan yürürken aradığı duyguya yaklaşır. Öfkeliyse sakinleşir, halsizse canlanır, kırgınsa kabullenir. Bu yönüyle ücretsiz bir terapi niteliğindedir her yürüyüş…
Her şeyden öte, şimdiki zamanda yaşamamak bir kayıptır. Yaşadığı hayatın tek bir anını bile geçmişi hatırlamaya harcamayan kişi, tüm ölümlülerden daha çok kutsanmıştır.