Evet, bağnazlık ve sapkınlık. Bunlardan ötürü tarihte başımıza gelmedik kalmadı, ama hala boş beleş bir hikayeye gözümüzü yumarak inanabiliyoruz.
Şimdi İslamiyet'te şöyle bir durum var: Son peygamberin Muhammed olduğuna ve son mucizelerin de onunla birlikte bittiğine inanıyorsun. Müslümansan bundan şaşmaman gerekiyor normalde.
Peki o zaman
Bu yazacağım öyküyü, yazılarımı şikayet eden sevgili kitap dostuna ithaf ediyorum…
Diğerlerinde olduğu gibi; bu öykü de, yaşamın ta içinden paylaşılmıştır.
…….
Önünde bilgisayarı, yanında kontrol etmesi gereken soruşturma dosyası vardı hakkında en son açılan. Avukatı tekrar tekrar hatırlatmıştı, yarın mutlaka teslim edilmesi gerek diye. Ne
Notre Dame'ın Kamburu (orijinal ismi: Notre Dame de Paris), Victor Hugo'nun 1831 yılında yayınlanan ve Fransa’da krallık döneminin karanlık günlerinden kesitler sunan romanıdır. Romanın tamamlanması yaklaşık 6 ay sürmüştür. Okunması gereken evrenselleşmiş ve dünya klasiklerinin başyapıtlardandır. Notre Dame'ın Kamburu, Hugo'nun en parlak
Bazen etrafımdaki insanlar beni anlamıyor diye sorun yapıyorum,oysa kendi kendimi de anlamadığımı bu kitapla çözdüm diye bilirim
Sen kendine saygı duyarsan, etrafındaki insanların da saygı duyduğunu göreceksin
Teşekkürler videolarindan motivasyon aldığım kitabın sahibi
“Hiç kimse bir Şimşek aydınlığı gördükçe Pervin’in niçin haykırdığını, niçin saçını başını yolduğunu, kendini yerlere attığını, niçin kafasını taşlara vurduğunu, niçin tepindiğini, anlamıyor, çünkü bu anda hastanın gözleri önüne gelen manzarayı bilmiyor, bu onlar için ebedi meçhuldür, bunu yalnız biz yani bu kitabı okuyanlar, bu hileyi en
Kitapların bana küstüğü bir zamandayım. Eyleme dönüşmeyen her bilgiden kaçıyor gönlüm. Sanki aşağılardayım, düşüyorum...
Nasıl ki bir meyveyi yemek için vaktini bekleriz artık bir kitabı okumak için de onun vaktini bekliyorum bir şeyler yaşanıyor kalbim bir parça daha yol almış oluyor o kitap için...
Ayakta olmanın lezzetini daha iyi anlamak için düşmek gerekiyormuş iyiliğin kıymetini bilmek için de kötülükle imtihan edilmek gerekiyormus ve cenneti bulmak için önce onu yitirmek gerekiyormuş. Düşmekten korkmamak ve düştüm diye de oturup sızlamamak gerekiyormuş...
Herkes aynı şeyi anlamıyor kitaplardan benim nasibime de bunlar düştü ve belki de aklımdaki sorulara bir parça cevap olduğu için bu kadar sevdim bu kitabı...
Aslında bu kitabı ben size anlatmayacağım. Bir farklılık yapıp sadece kitaptaki alıntıları sizinle paylaşacağım. Evet, ben anlatmayacağım, çünkü o kadar sarsıcı ve müthiş bir kitapki bu... Neyse ben susuyorum alıntılar konuşsun.
"Herkesin anladığı bir dil konuşuyorsun ama kimse seni anlamıyor."
"Bu dünya sağlıklı olduğunu ileri
Franz Kafka bir hukukçu olarak hayatını geçirmiş.
Özellikle 1883 yılında doğmuş ve kendi yaşadığı döneminde kendi yazdıklarının yayınlanmasını arzu etmemiş ilginç bir yazar.
Sonrasında elde edilmiş yazıları bir araya getirilerek yeniden kitaplaştırılıyor.
Şimdi bu süreç ve bu kitabı okuyan kişi diyor ki; bir adam sabahleyin böcek olarak uyansa ne
Dücane Bey eski bir ülkücü biliyorsunuz. Hapse girdikten sonra dur bakalım aslında İslamiyet’te bir hakikat var diyerek elhamdülillah yola çıkmış. Ama çıktığı yolda, beyanatlarında oldukça sivri ifadelere de yer vermekle beraber felsefik açıdan ele alındığı zaman hep aynı kafanın aslında Dücane 99’lu yıllarda da onda var olduğunu görebiliyoruz. O