"Fark et, konu sensin." Bu cümleyle başlıyor kitap. Hava, toprak, ateş ve su mizaclarını anlatıyor yazar. En yakın olduğumuz kişi kendimiziz. Bu yüzden de en çok kendimizi bilmeli ve kendimize mesai harcamalıyız. Fıtrat bir umman, içimize sırlanmış hazine. Mizaclar ise o ummandan bir katre, o hazinenin anahtarlarından biri belki de...
Mizacların, kainatı oluşturan dört element üzerine sınıflandırılması derin bir tefekkür kapısını aralıyor bence. Toprak mizacındaki bir kişinin toprak gibi verici olması, hava mizacının girdiği ortama (hava gibi yayılması mı desem ) kolaylıkla uyum sağlaması, su mizacının su gibi dingin bir iç aleminin olması, ateş mizacının baskın, ön plana çıkan bir fıtratta olması... Yani kainat bizden bir parça, biz kainattan...
Uzun zamandır kaygılıydım, kendimle savaştaydım. Bu kitapla dinlendim, kendimle bir müddetliğinide olsa sulh ilan ettim.
Ktabın sonunda bir test yer alıyor. Bu testle hangi mizactan olduğunuzu anlayabilirsiniz. Ama ben o testi yapmadan toprak mizacından birkaç satır okumamla hükmümü vermiştim.
Ben çok sevdim bu kitabı. Fıtratımız, bizim kodlarımız; bu kitapta o kodların birazı yer alıyor. Hani 'kendini bilen Rabbini bilir' ya, daha doğru tercümeyle 'kendini tanıyan Rabbini tanır'.
Kısacası kendinizi tanımak adına, okuma listenize bu kitabı da alın.