150 syf.
10/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
"Ezilen" kelimesinin altında ezilen bir inceleme...
Salpa : Kaçan , korkan , susan, korkan , korkmuş ,korkutulmuş ... Salpa ve Kıvırcık ... Konya'dan İstanbul'a kaçan iki gencin dramıdır "Salpa"... Köyden kente ilerleyen yaşamın zorlukları altında ezilen Mehmet Salpa ve korkuyu bilmeyen Kıvırcık.. Yaşam ; kentle köy , işçi yöneten, zengin fakir , iyi kötü ikilemleri arasında gidip
Salpa
SalpaYılmaz Güney · Güney Yayınları · 2002618 okunma
Tramvay
Güneş gözlerimi alıyor, karşıdan gelen tramvayı göremiyordum. Anlaşılan iyice yaklaşmadan da göremeyecektim. Geldi: Otogar - SSK. Çarşı, adliye ve belediyeye gittiğinden bu tramvay hep kalabalık olur, kapı zor kapanırdı. Kimseye deymeden öylece dikiliyim demek nerdeyse imkansızdır. Ani bir frenle yanımdaki şişko teyze düşecek gibi olur, ondan
Reklam
bu kadar anlamlı bir şiir okumayalı yıllar olmuştu...
OYSA GÜZEL ÇOCUKLARDIK SENİNLE Mahallenin yoksul çocuklarıydık annemin içinde çırılçıplak Ömürlük giyerim diye bir beden büyük almıştım seni yüreğime Yamalı, eski püskü bir sendir hala giyindiğim Üşümemem bundandır, biliyorsun buralar hep kış Gitmeseydin keşke büyümek zorunda kaldım Gayrimeşru vedalar babamdan kalma bir gelenekti oysa Şimdi koftiden bir şehirde kurusıkı bir isyanın resmi kayıtlara geçmemiş hikâyesiyim İçimdeki insan seslerine askeri bir darbe yapmış, yalnızlıktan hüküm giymişim Altı yıldır ‘kapalı cezaevi gözlerinde’ yatıyor, zaman aşımından düşmez bu dava, müebbettim biliyorum İrtifasını kaybetmiş mutluluklarımı ipi kopmuş uçurtmalara bağlıyor, Çocukluğuma vasi atadığım salçalı ekmekle, kıvırcık saçlarında düşlerimi tarıyorum Bu şehirde deniz yok, dirhemdir mutluluklar ve ben içmeyi de bilmem en kötü alışkanlığım sendin oysa Parmaklıklar ardında bir veda mektubuna buruk hecelerle kırılmış kelimeleri beyaz bir kâğıda döşer gibi yazıyorum artık seni İcarı ödenmemiş bir şarkıda neşir edilen bir güzelliğin adı olarak kalacaksın bu sayfalarda, belki de adın bir şiir olacak Gitmeseydin keşke büyümek zorunda kaldım Oysa güzel çocuklardık seninle
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Ben seni çok sevdim MARTIN EDEN
Eşsiz, mükemmel bir kitap bitirdim az önce... Geçmiş yıllarda yazılan böylesine mükemmel cümleler kurularak yazılmış kitapları okuduğumda, şimdiki güncel kitaplardan hiçbirini alıp okuyasim bile gelmiyor. Nasıl güzel bir anlatım , nasıl da benden biri gibi oldu 10 gündür Martin Eden... Okuduğum kitapların, konularından bahsetmeyi cok sevmiyorum ben daha çok bana hissettirdiklerini, düşündürdüklerini yazmayı seviyorum. Kalınlığıyla gözümü çok korkuttu okumaya başladığımda...okuma pozisyonunu, külçe gibi haliyle elimde bir türlü tutturamayip sayısız yön degistirdigim , günlerdir ellerimdeydi martin... Yazılanları okurken onunla ac kaldım, onun açlığını okurken karnımın tok olması beni utandırdı, o yeri geldi yorgunluktan, çalışmaktan, yazmaktan uyuyamadı... bende onu okumaktan... kaç defa kitabın arka kapağına baktım bilmiyorum, ne kadarını yaşadın diye jack londonun gözlerine, martin gibi olan kıvırcik saçlarına, yüzündeki güzel gülümsemeye... ve doğum ve ölüm tarihi arasındaki kısacık ömür denilen sayılara ... Daha kaç kitap yazardın yasasaydin kim bilir? Bu kitapta o kadar büyük insanlık dersleri veriyor ki JL bize, ben fikirlerimle bu hayatta varım, toplumda onlarla değer görmek isterim, bana bir etiket yapistirildiginda ya da düşüncelerim belli bir kesim tarafından alkislandiginda değil, ben hep bendim. Giydigim kıyafet, saçım, makyajım, cinsiyetim ya da mesleğim, zengin ya da mevkim değil, ben ben olduğum için değerli olmalıyım... Ne yazsam az bu kitap için... okyanusta üşüyor gibiyim... Okuyun, okutturun, şiddetle tavsiye ederim, saygılar, keyifli okumalar.:))
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202392,2bin okunma
“Sen kafanı peynir ekmekle yemişsin,” dedi Thalia. “Ah, ah…” dedi Kıvırcık, hülyalara dalmış, “İşte biz, peynirle ekmek gibiyiz.”
Nermin abla
Kapı zili ve telefon eş zamanlı çaldı. Telefona doğru yürürken, kapı zili hem çalıyor, hem de kapı tıklanıyordu. Telefonu açtığımda, cevap yoktu, karşı taraf kapatmıştı. Kim aradı acaba diye düşünürken, kapı zili ve kapı tıklaması kaldığı yerden devam ediyordu. Koştum kapıya, gözetleme deliğinden baktım ve üst kat komşum Nermin ablayı gördüm.
Reklam
:D
Bir kadın, polise kocasının kaybolduğunu bildirmek için telefon açar. Polis, adamın tarifini isteyince kadın, “Bir seksen beş boyunda, yapılı, gür ve kıvırcık saçlıdır,” der. Aynı anda yanında bulunan arkadaşı, “Ne diyorsun sen?” diye lafa girer. “Senin kocan bir altmış beş boyunda, koca göbekli ve kel değil mi?” “Öylesinin,” diye yanıtlar kadın, “geri dönmesini kim ister?”
Sayfa 72 - PRAGMATİZM
Sarmaşıklar gibi bir kere sarıldığı kalbi bir daha bırakmayan bu kıvırcık saçlar pek tehlikeli...
406 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
"The Shawshank Redemption"u Esaretin Bedeli diye izlediğimiz gibi "The Memory Artists"i (Bellek Sanatçılar) Sinestezya diye okumağımız normaldir (!) Sinestezi merakıyla okumaya başladığım bu romanda Sinesteziden daha çok Alzheimer hastalığı, farmakoloji, nörofarmokoloji, sanat ve edebiyat bilgileriyle karşılaştım. Roman; Noel, Norval, JJ Yelle ve Samira'nın, Alzheimer hastası olan Noelin annesi Stella'yı hastalığından kurtarma çabalarını kurgular ve kurguda sinestezik Noel'in muazzam hafızası ön plana çıkartılır. Üst düzey betimleme -doğrusu ana karakter Noel'in kıvırcık saçlı olduğunu kitabın yarısında öğrenmiş olmama rağmen- ve sağlık, sanat, edebiyat, farmakoloji ve nörofarmokoloji konuları üzerine kurulmuş çok verimli diyaloglarıyla tartışmasız ödül hak eden eser olduğunu söyleyebilirim. Ki ⬇ Kanada Yazarlar Derneği tarafından "En iyi Roman" (2004) ödülü ile ödüllendirilmiş ve bir çok diğer ödüllere aday gösterilmiştir. Okurken bitmesini istemedim. O kadar iyi betimlemiş ki, canlı film izler gibiydim. Bu kadar anlamlı ve etkileyici diyaloglar her zaman kolay kolay bulunmaz. Okurlara tavsiye ederim.
Sinestezya
SinestezyaJeffrey Moore · April Yayıncılık · 20101,434 okunma
KIYAMADIĞIM Hey bir zaman bakıp bakıp Seyrine doyamadığım! Şimdi gurbette bırakıp Sesini duyamadığım! Evde kapanıp kaldın mı? Seyrana çıkıp güldün mü? Başkalarının oldun mu? 'Benimsin!' diyemediğim! Akıtıp gözüm yaşını Hatırlarım gülüşünü; Kıvırcık saçlı başını Göğsüme koyamadiğım! Dik yamaçların selisin, Sen benden daha delisin, Şimdi kimlerin kulusun? Başını eğemediğim! Nasıl vurgunum bilirdin, Niçin benden yüz çevirdin? Kimlerin koynuna girdin? Öpmeye kıyamadığım!
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.