Bir tiran olan Roma imparatoru Caligula sınırsız bir güce sahiptir. Başlangıçta diğer insanlardan çok da farklı değildir. Ancak daha sonra insan varlığının normal koşullarının dışında olduğunu fark eder; gücü sınır tanımaz. İlk önce arkadaşlarının eşlerini baştan çıkarır. Arkadaşları bu durumun farkındadır; yalnızca başkalarından öğrenmekle kalmazlar, Caligula bizzat kendisi arkadaşlarına açıkça söyler. Yine de arkadaşları ona saygılarını sunmak ve dalkavukluk etmek zorundadır. Öldürülmek istemiyorlarsa, kızgınlıklarını ya da hoşnutsuzluklarını göstermeyi akıllarından bile geçiremezler. Aksi takdirde onları öldürecektir; bir gün birini, sonra diğerini, Caligula'nın canı nasıl isterse öyle. Bunu artık onları görmek istemediği için yapmaz, aksine dilediği kişiyi öldürebilmek onun gücünün, kudretinin bir göstergesi olduğu için yapar. Ancak bu güç bile her şeye kadir olma arzusunu tatmin etmez; sonuçta bu gücün bile bir sınırı vardır. Ve böylece her şeye kadir olma arzusu -Camus'nün çok güzel bir şekilde ifade ettiği gibi- sembolik bir arzu olan Ay'a sahip olma arzusu şeklinde ifade edilir. Camus bu ifadeyi bugün kullansa kulağa biraz komik gelebilir. Birkaç zaman önce bu ifade şöyle bir anlam taşıyordu: "İmkansızı istiyorum. Hiçbir insanın sahip olamayacağı gücü istiyorum. Ben tek olanım, ben Tanrı'yım. Her şeyi ve herkesi kontrol eden benim; istediğim her şeye sahip olabilirim."
Sayfa 75Kitabı okudu
“Bir insanın yiyecekle ilişkisi, onun hayatta kurabileceği en önemli ilişkidir.”
Sayfa 36Kitabı yarım bıraktı
“Hakkımızdaki en önemli gerçeklerden bazıları tam ortasında söylemekten vazgeçtiklerimizdir… “
Sayfa 19Kitabı yarım bıraktı
“Yataktan uzun süre çıkmazsanız, birileri gelip yatağınızı elinizden alır.”
Sayfa 18Kitabı yarım bıraktı
"Kâbus dediğin nedir, Craig?"
"Hayat."
"Hayat bir kâbus mu?"
"Evet."
Sayfa 16Kitabı yarım bıraktı
Şeytanla Anlaşma
Çok tatlılardı. Her şey yavaş ilerledi. Daha gerçekçiydi. Karakterler ilk bölümde hemen birbirinden etkilenmedi. Sohbetleri komik ve eğlenceliydi. Şahsen ben sevdim. 
Şeytanla Anlaşma 
Elizabeth O'Roark
