Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Osmanlı memleketleri tamamen parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türk' ün barındığı bir Ata yurdu kalmıştı. Son mesele bunun da taksimini teminle uğraşılmaktan ibaretti. Osmanlı Devleti, onun istiklâli, padişah, halife, hükümet, bunlar hepsi manası olmayan birtakım boş sözlerden ibaretti.      Neyin ve kimin dokunulmazlığı için kimden ne yardım talep olunmak isteniyordu?      O halde ciddi ve hakiki karar ne olabilirdi?      Efendiler, bu vaziyet karşısında bir tek karar vardı. O da milli hakimiyete dayanan, kayıtsız, şartsız, müstakil yeni bir Türk Devleti tesis etmek !!       İşte, daha İstanbul'dan çıkmadan evvel düşündüğümüz ve Samsun'da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz tatbikatına başladığımız karar, bu karar olmuştur. !!
Halbuki Türk'ün haysiyeti ve izzet- i nefis ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa mavolsun evlâdır ... !!! O halde, Ya İstiklal Ya Ölüm... !!!
Reklam
Atatürk doğum gününü kendisi seçmiştir (19 Mayıs).
Sayfa 25
Âciz ve korkak insanlar, herhangi bir felâket karşısında milletin de hareketsiz kalmasına, çekingen bir hale gelmesine yol açarlar. Beceriksizlik ve tereddütte, o kadar ileri giderler ki, âdeta kendi kendilerini küçük görürler. Derler ki, biz adam değiliz ve olamayız! Kendi kendimize adam olmamıza imkân yoktur. Biz kayıtsız ve şartsız, mevcudiyetimizi bir yabancıya bırakalım. Balkan muharebesinden sonra milletin, bilhassa ordunun başında bulunanlar da, başka tarzda ve fakat aynı zihniyeti takip etmişlerdir. Türkiye’yi, böyle yanlış yollarda batma ve yok olma vadisine sevk edenlerin elinden kurtarmak lâzımdır. Bunun için, bulunmuş bir hakikat vardır, ona uyacağız. O hakikat şudur: Türkiye’nin düşünen kafalarını, büsbütün yeni bir inançla donatmak... Bütün millete taze bir manevî güç vermek!
Sayfa 638 - Nutuk, C: II. (1920-1927), İstanbul, 1961, s. 637-638
Kutlu Olsun!
Bu olay tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biridir. Atatürk de zaten Nutuk'u bu tarihten başlatır. Hatta doğum gününün tarihi olarak 19 Mayıs'ı seçmesi de böyle açıklanabilir.
Sayfa 134Kitabı okudu
1919 yılı Mayısının On Dokuzuncu Günü Samsuna çıktım.
Reklam
...okuyucunun yeni eserlere karşı gösterdiği hayretsizlik ve alışkanlık, ancak adet şekline gelmiş bir hassiyatın uysallığı değil midir?
Sayfa 10 - Maviçatı Yayınları
"Bunlar saçmalık, değerli Doktor. Kabul ediyorum, genç delikanlılara viski içmeyi ve futbol oynamayı öğretiyoruz. Ama bundan başka bir şey veremiyoruz. Okullarımıza bak. Ucuz kâtipler yetiştiren fabrikalar. Hintlilere işe yarar tek bir el sanatı bile öğretmedik. Buna cesaretimiz yok, çünkü endüstride olacak herhangi bir rekabetten çekiniriz. Çeşitli endüstrileri bu yüzden yok ettik.
Sayfa 45 - YAKAMOZ YAYINLARIKitabı okudu
“Geldi mi beklediğin Olric? Beklenenler hiç gelmez efendimiz.” Tutunamayanlar
Reklam
Gerçek devrimci Atatürk'tür... Bu kadar büyük bir devrim yaptım ama onun yaptıklarını başaramazdım... Sakın kendinize başka bir önder aramayın.
Mutlu olmayı yarına bırakmak, karşıya geçmek için nehrin durmasını beklemeye benzer ve bilirsin, o nehir asla durmaz.
Limanda bir sessizlik vardı. Tuhaf bir sessizlik… Daha öncekiler gibi değildi. Daha çok bir bekleyişti. Kaderi hepimizin kaderini etkileyecek bir adamı bekliyorduk. Vapur iskeleye yanaştı. Yıllar boyunca anlatılacak o ilk adımı gözlerimizle gördük. Sessizlik yerini umuda bıraktı.
Yüreğini hapseden karanlıkları,hangi türden bir güneşin aydınlatabileceğini bilmiyordu
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.