Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
“Onların kurtarıcı dedikleri kişi sıkı sıkıya zincirlemiş onları: – Sahte değerlerin ve kuruntu – sözlerin zincirleriyle! Ah, birisi de kurtarıcılarından kurtarsaydı onları!”
Sayfa 86 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Çünkü bir asırda her ne ki halkın gözünde itibar bulmuş ve meşhur olmuşsa, o asırda gönderilen Peygamberin mucizeleri de ona göre olurdu.”
Sayfa 31 - AGD VE MGVKitabı yarım bıraktı
Reklam
Aynı şekilde nafile ve sünnetler de ibadetlerin temel rükünleri olan farzların tamamlayıcısıdır. Kısacası, peygamberler kalplerin hastalıklarının tabibleridirler.
İnsanların akıl ve duyuları farklıdır
Teftâzânî, insanların akıl ve duyularının farklı olması sebebiyle birçok konuda farklı düşünmelerinin imkan dâhilinde olduğunu ve peygamberin getirdiği esasa göre hareket edilmesi durumunda anlaşmazlıkların ortadan kalkacağına işaret etmiştir.
Sayfa 115 - kayıhan yayınlarıKitabı okuyor
Resulullah'tan ayrı kalmaktan mutlu değilim. Dünyanın en iyi yerinde bile olsam.
Reklam
Allah'ın elçileri, hiçbir zaman unutulmuş kült ya da terk edilmiş duaları yeniden tesis etmek için gelmemişlerdir. Her zaman bozulan ahlâkı ve sosyal ilerlemeyi yenileme misyonları olmuştur. Bakınız, Nuh'u (as) reddetmelerinin nedeni, onunla birlikte olanların en alt sınıftan olmasıydı. Görünüşe göre, bu toplulukta kabul edilemez sınıflandırmalar vardı. Musa (as) ve Harun (as) halklarını esaretten kurtarmakla görevlendirilmişlerdi. Şuayb (as) hırsızlığa ve ticarette hile yapmaya karşı mücadele etmiş, Lut (as) ise sefahat ve sapkınlığa karşı çıkmıştı. Peygamberimizin zuhuru ise o dönemdeki Arap toplumu ve genel olarak dünyadaki ağır ahlâkî vaziyete bir cevap niteliğindeydi. İsa (as) gönderildiğinde Yahudiler arasında dine ilişkin bir cehaletin hâkim olduğunu söylemek mümkün değildir. İsa'nın (as) dindeki aşırı formalizme karşı çıktığı dahi söylenebilir. O, aslında bu dinde ahlâkı ve hakikati tesis etmek için gelmişti. Hıristiyanlığın beşiğindeki reform aslında dar anlamda dine ilişkin değildi. Dinin bilinen ve kabul edilen normlarının kendi öz anlamına dönmesi talebini temsil ediyordu ve bilindiği üzere, güçlü bir ahlâkî ve toplumsal yenilenmeyi başlattı.
Sayfa 121 - Ketebe Yayınları, 3. Baskı, Nisan 2021Kitabı okudu
Sakın terk-i edebden, kuy-i mahbub-i Huda’dır bu! Nazargah-i ilahidir, makam-ı Mustafa’dır bu . ( Edebi terk etmekten sakın ! Zira burası Allah ü Teala’nın sevgilisinin bulunduğu yerdir. Bu yer, Hak Teala’nın nazar ettiği yer, Resul-i Ekrem’in makamıdır. )
(S.A.V)
"O,tüm günahlardan Allah'ın koruması ile korunmuş, pirüpak Mustafa'dır (sallallahu aleyhi vesselem)."
Sayfa 235Kitabı okudu
Reklam
Peygamber Efendimiz ( s .a.v.) , davet edildiği bir yemeğe giderlerken yolda çocuklarla oynamakta olan torunu Hüseyin'i ( r .a.) görünce kollarını açmışlar fakat Hüseyin (r.a.) kaçmaya başlayınca o da peşinden koşup yakalamış ve onu yakaladığı yerde kucaklayıp öpmüşlerdir.
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.