Resim hikâyenin renklerle çiçeklenişidir.
Sayfa 35 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Gördüğün her şeyi araştır, öğren, fırçana boyun eğmeleri için çalış; ama öte yandan her şeyin iç anlamını da kavra, yaratıcının her şeyde var olan yüce gizini... Bu gizi kavramış seçilmişlerden ol. Küçük değersiz şey yoktur doğada. Gerçek yaratıcı ressam, küçük şeylerden de büyük yapıtlar çıkarabilir ortaya.
Sayfa 139 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - Portre
Sanatçının dış dünyadan aldığı her şeyi ruhuna gömdüğü, burada bunları iyice özümsedikten, kendi kıldıktan sonra, ruhunun pınarında uyumlu bir ezgi halinde dışarı saldığı anlaşılıyordu.
Doğayı basit bir biçimde kopyalamakla, onu yeniden yaratmak arasında ne büyük bir uçurum bulunduğunu resim sanatından anlamayanların bile görebildiği bir tabloydu bu.
Sayfa 115 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - Portre
İyi bir ressamla kötü bir ressam olmak arasında seçmek gerek. Birincisini seçiyorum. Ama resim pahalı bir metres gibidir, ona ne kadar para harcasan yetmez, paran olmadı mı bir şey yapamazsın.
Sayfa 91
...Sistem qoşulmuş arıq bir əl, halsız barmaqların saxladığı zərif bir qızılgül.Şəkil sadə qələmlə çəkilmişdi, bircə qızılgül rəngli idi...
Fırça, nesneleri kaostan kurtarmak içindir. — Shitao
Sayfa 34Kitabı okudu
"Resimlere bakarsınız, birbirinize bakmazsınız, ama resimlere bakarsınız, her biriniz ayrı ayrı, tek sözcüklük bir yorum bile yapmadan, ama bakarsınız işte, görürsünüz birbirinizi."
İbni Abbas (r.a.)'dan. Şöyle demiştir: "Rasûlüllah (s.a.v.)'i şöyle buyururken işittim: "Kim, dünyada bir resim (suret) yaparsa, kıyamet günü ona can vermesi istenir. Halbuki o ise buna can veremez."
Sayfa 769Kitabı okudu
"..bu resim öncesi hazırlık çalışmaları içlerinde umudu, potansiyeli ve özgürlüğü barındırıyordu..."
Sayfa 419Kitabı okudu
Rembrandt'a göre, bir ressamın – onun deyişiyle – “amacına ulaştığı anda” resiminin bitmiş olduğuna karar verme hakkı vardı.
...Resimler, tıpkı babası öldüğü zaman yaşadığı deneyim gibi, aslında belli bir zamana aittirler. Kuşkusuz bu sebeple tarihsel belge niteliği de taşırlar. Belli bir zamanı kuşatırlar. Ama zaman ilerledikçe, ortaya çıktıkları o zamanın ötesine geçerler; imgeler özgürleşir...
Sayfa 18Kitabı okuyor
Öyleyse, şu soruyu sorayım: Resim sanatında gerçekliğin yeri nedir?
Benim sorumu bana yöneltiyorsunuz. Tanımlamalar her zaman tehlikelidir. Birkaç sözcük içine tüm bir anlayışı sığdırmak istediğinizde, ya tanımlamanız yeterli aydınlıkta olmayacaktır, ya da son derece basit bir kerteye inecektir. Gene de o güzel Türk hatırınız için göze alacağım bunu, ve diyeceğim ki resimde gerçekçilik üç plastik niteliğin birliğinden oluşur: Büyük harflerle, Çizgiler, Biçimler ve Renkler.
Sayfa 61 - Fernand LégerKitabı okudu
Bir resim yaparsın, çok iyidir.
Sonra, bir başka resim yaparsın, iyidir.
Daha sonra, bir başka resim yaparsın, iyi gibidir. Daha sonra bir resim yaparsın, fena değildir. Sen görmesen bile başkaları görür.
Ya da bunun tersi olabilir.
Bir kural değildir bu.
Bir resim yaparsın fena değildir.
Onu 'iyice' bir resim izler.
Onu 'güzel' bir resim izler.
Onu 'çok güzel bir resim izler.
Ama çok güzel bir resmi hiçbir şey izlemez.
Ah! bir çıkmazdır resim.
İşin garibi, her zaman bilemezsin, bilemezsin gerçekten bir önceki mi daha iyiydi, bir sonraki mi daha iyi olacaktır? Yoksa, o anda yaptığın mı en iyisidir, en güzelidir?
Hem, ne demek iyi, güzel? Söz konusu resim olduğunda busözcüklerin ne anlamı var?
Estetik bir değer mi yansıtıyor?
İyi?
Güzel?
Neye göre iyi?
Neye göre güzel?
Sayfa 52Kitabı okudu
ikinci kere zorlukla baktım resmine.
gene iyilik, gene sevgi vardı gözlerinde.
Sayfa 40 - Sevmek Zamanı, 1965Kitabı okudu
