Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
218 syf.
9/10 puan verdi
"Sokulgan biri sayılmazdı. İnsanlardan kaçardı. Değişik bir dünyadan çıkıp gelmiş bir yabancı, vahşi, ürkek bir yaratıktı. Onun , Bozkırkurdu'nun yalnızlığı, 'bilinçli bir yalnızlıktı." Hey BozkırKurdu , inan bana senin hislerin, korkuların, isteksiz , zorlama davranışların, kalabalıklar içindeki yalnızlığın, mutlu olmayı beceremeyen, yalnızlığı seven halin, aslında hepimizde biraz var. İçimizde iyi olma ve kötü olmanın savaşı, çıkarcı olma ya da olmamanın savaşı hep var. Yaptığımız her davranışı aslında içimizde hep sorguluyoruz. Ben bu iyiliği yaptım , ama beklediğim maddi ve manevi bir karşılığı var mıydı? Bunu saf , iyi niyetimle mi yaptım gerçekten.. Ya da ben arkadaşıma "geçmiş olsun" derken, onun acısını gerçekten hissettim mi içimde, yoksa 'öyle gerektiği için ' mi söyledim? İçimde binbir türlü sıkıntı varken, bir yakınımın düğününde attığım göbekler ne kadar gerçekti, ben hala bekar ve mutsuz haldeyken, arkadaşıma gülerek söylediğim 'iyi dileklerde' ne kadar gerçekçiydim. "Harry Haller'in yüzünde, yolunu şaşırmış, korkuyla bakan ürkek bir BozkırKurdu gördüm. Gözleri bazen hain hain, bazen mahsun mahsun parlıyordu." İşte ne kadar inkar etsek de, hepimizin içinde bir Bozkırkurdu geziyor... Bazen haince kalbimizi ısırıyor ve kaçıyor... Geçen sene okuduğum , okuması ve anlaması özellikle ikinci yarısı zor olan ama derin derin düşündüren bir kitap.
Bozkırkurdu
BozkırkurduHermann Hesse · Yapı Kredi Yayınları · 20227,7bin okunma
Kötü olmanın iyiliği
Gündelik hayatta hiçbir zararı ve yararı da olmamak mıdır iyi olmak? Hem zararsız hem de yararsız insanlar mıdır iyiler? Hayatında bir kitabın sayfalarını dahi aralamamış, bir dizeyi anlamamış, toplumsal acılara değil, sadece ucuz umutlara, bencilce mutluluklara sahip çıkmış, hayatın hiçbir alanında adaleti bir kez olsun sorgulamamış insanlar gerçekten iyi midirler?
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
Nasıl başladı, ne vakit başladı, bilemiyorum. Ama ilk belirtiler, dokuz yaşımda iken patlak verdi. Misafirlerle bahçede oturuyorduk. Yaşlı bir zat saati sordu. Aksi gibi, kimsede saat yoktu. Eniştem içeri, saate bakmaya koştu. Ben o aralık: “Üçü yirmi geçiyor” diyivermişim. Bu tutturuşa, önce kimse şaşmadı. Boğazda, geçen vapurlara bakıp zamanı
13.HİKAYE TAMAMLAMA ETKİNLİĞİ - HİKAYEMİZİN TAMAMI part-2
Seni görevden alıyorum. Bundan sonra operasyonu ben yöneteceğim. Çık, defol buradan.” İnanmaz gözlerle bakan Mustafa Bey hiçbir şey demeden, diyemeden odayı terk etti. Ayaktaki adama bakar bakmaz onun kim olduğunu anlamıştım. Sizler de anlamışsınızdır. Demek bu yüzdendi. Kariyerinde çok hızlı ilerlediği, genç yaşında çok iyi yerlere geldiği için
27 Yaşında Kanserden Hayatını Kaybeden Kadının (Holly) Son Mektubu
“26 yaşındayken öleceğinizi kabullenmek çok zor. Bu yaşa kadar ölümü hep görmezden gelmişsinizdir. Ancak vaktiniz giderek azalır. Yaşlandığımı hayal ederdim hep. Yüzümün buruştuğunu ve saçlarımızın beyazladığını… Hayatımı birleştirdiğim kişiyle beraber çocuklarımızın büyüyüşünü izlediğimi hayal ederdim. O kadar güzel hayallerdi ki şimdi
152 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Ursula K. Le Guin'in Yerdeniz adlı büyüleyici, ince, ışıltılı hayal gücüyle dolu eserini okumaya devam... Atuan Mezarları, serinin ilk kitabı olan Yerdeniz Büyücüsü'nün devamı. Yerdeniz Büyücüsü, herhalde şu dünyada en çok sevebileceğimiz bir kaç büyücüden biri olan Çevik Atmaca'nın, yani Ged'in büyüme öyküsüydü: Ged büyürken yaptığı doğru ve
Atuan Mezarları
Atuan MezarlarıUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 20213,931 okunma
Reklam
168 syf.
·
Puan vermedi
Kendimizi günlerce sorgulamaya iten distopik, kült bir eser. Bir distopya da empatiye hazır olun! Insanlığı, dini, varlığı, iyiliği, kötülüğü, kötü alışkanlıkları (uyusturucu madde ve eserde sık sık kullanılan kanser kelimesinin sigara ile tabiri. Evet sigara gercek bir kanser bilerek, isteyerek secilen iradeyi zorlamaya üsenilen bir kanser)...
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,6bin okunma
#KALK_VE_UYAR Ey yalnızlığa bürünen Muhammed! Ey başını koyacak ana göğsü bulamadan büyüyen öksüz! Ey Yalnızlığa gömülen adam! Ey vicdanının derinliklerine çekilerek kendini arayan adam! Ey Karanlıklara dalmış insanlık için çıkış yolunu arayan asil ruh! Ey insanlığın sızlayan vicdanı! Şehrin kirlenmiş sokaklarından günah kokan gecelerinden
Lisanımızı, insanımızı, insafımızı kaybettik! Osmanlı insanı güzel konuşur, derdini kestirmeden anlatırdı. Sözü gereksiz yere uzatmaz, o zamanın deyişiyle “israf-ı kelam” (kelime israfı) etmezdi. Ayrıca konuşanın sözü asla kesilmezdi. İfadeleri gâyet zarîf ve düzgün olurdu. Sohbet edenlerin aralarındaki uyumu ve sevgiyi gören Charles
“Yaralayan Ölene Dek Yaralanmıştır” Mazlumun acısını zaman bir yaşama gücüne dönüştürür de, zalimin kötülüğü ölümden sonra da sürer gidermiş. Şimdi, tam yüz yıl sonra, sizi ana rahminizden kopardığımız yerden biz başlıyoruz kendi ana rahmimize doğru bir haysiyet sürgününe. Ölümden arta kalan yetimlerinizle vicdanımızı çitileyerek, el koyduğumuz
Reklam
193 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Dikkat! Spoiler çıkabilir!
Sait Faik ismini ilk kez vasat edebiyat derslerinden duymuştum. Zaten öyle bir anlatılmıştı ki sanki hem öğretmen hem de öğrenci açısından hemen bitirilmesi gereken bir dersmiş gibiydi. Tabi hal böyle olunca bu edebi kişilik bende de diğer arkadaşlarımda da herhangi  bir heyecan yaratmamıştı. Daha sonra ben okuma alışkanlığı kazandığımda bişey
Medarı Maişet Motoru
Medarı Maişet MotoruSait Faik Abasıyanık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20202,115 okunma
254 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.