Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Asrınmağduru

206 syf.
·
Puan vermedi
·
70 günde okudu
“Unutulan mektubun kefaretidir” der yazar kitabın başında. Ve bir söyleşisinde şöyle açıklar Ali Ural; “Çok güzel bir adeti bıraktı insanlar ve bir suç işlediler. Bunun için bir kefaret lazımdı. Bu kefareti ben ödeyeyim istedim ve bu kitabı yazdım. Kitapta toplam 61 mektup olmasının sebebi hikmeti de budur. Nasıl bir insan orucunu bilerek bozduğunda onun için 61 gün kefaret orucu gerekiyor. İşte bu 61 mektup da mektup yazmak gibi güzel bir alışkanlığı bırakmamızın kefareti olsun istedim.” “Sevgili Dost, kelimesini kitap boyunca çokça okuyacaksınız. Onu da şu şekilde açıklıyor yazar; Her defasında bu iki kelimeyle başlıyorum mektubuma. Çünkü bu iki kelimeden her biri, gücünü diğerinden alıyor. Sevgili olunmadan dost, dost olunmadan sevgili olunmuyor.Eğer bir ruh beraberliğiyse dostluk, iki ruhu bir kılan nedir? “
Posta Kutusundaki Mızıka
Posta Kutusundaki MızıkaA. Ali Ural · Şule Yayınları · 202019,9bin okunma
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Urdu Dili ve Edebiyatı öğretim üyesi Halil Toker tarafından Türkçe’ye çevrilen kitap 21 öyküden oluşmaktadır. Öyküler ait oldukları ülkelerin sahip oldukları dil ve kültür öğelerinden etkilenmiştir. Pakistan ve Hindistan’ın 19.yy'a kadar birlikte olduğu topraklar, Delhi’nin düşmesiyle Hindistan İngiliz egemenliğine geçmiştir. Ancak edebiyat ve dil unsurlarındaki benzerlik İngiliz egemenliğinde bile olsa sürmeye devam eder. Kitapta bu iki ülkenin yazarlarından derlenen öykülere yer verilmiştir. Sade bir anlatımla dile getirilen öykülerden kiminde masalsı yapı olsa da genelinde Türk ve İngiliz öykücülüğü izleri görülmektedir. Öykülerde kadın, çocuk, aile, sınıfsal farklılıklar sıklıkla öne çıkmaktadır. Pakistan'da geçirdiğim zaman diliminde, geçmişten süregelen Kast sisteminin Pakistan halkı için mevcut bir durum olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Kast sisteminin en alt tabakasına ait halka, sistemi uygulamayan ya da uygulamak istemeyen insanlar sistemin en üstündekilere verilen haklar tanındığını vakit bunu kendileri kabul etmiyorlar. Bu sistemi o kadar benimseyip kendi kendilerini değersizleştirdiklerinin farkında dâhi değiller. Örneğin bir evin hizmetçisi ile aynı masaya oturmayan üst tabaka insanlar hala mevcut veyahut sistemi kabul etmeyen evin sahibi, hizmetçisi ile aynı masada oturmak istediğini dile getirse dâhi bunu hizmetçi kabul etmemekte.
Pakistan - Hindistan Öykü Seçkisi
Pakistan - Hindistan Öykü SeçkisiHalil Toker · Kaknüs Yayınları · 201610 okunma
198 syf.
·
Puan vermedi
Sahabe nesli, bize özellikle sevgiye dair çok şey öğrettiler. Sevginin ucuz olmadığını, sadece söz olmadığını, kelimeleri boğazdan yaldızlı bir halde çıkarmakla sevginin yerine gelmeyeceğini öğrettiler. Onlar bize sevginin gerçek anlamının ne olduğunu, gereklerinin neler olduğunu, sevmenin insana neler yaptırması gerektiğini yaşamlarıyla, örnek hayatlarıyla öğretiler. Peki, ne anlama geliyor sahabenin dünyasında sevgi? Onların dünyasında; Sevgi, özlemektir. Sevgi, beklemektir. Sevgi, sahip çıkmaktır. Sevgi, vermektir. Sevgi, göze almaktır. Sevgi, kurtulmaktır. Sevgi, kurtarmaktır. . O zaman bu kitap sevmeyi becerebilenlere gelsin diyorum... Sahabenin dünyasında Peygamberi sevmek nasıldı? Sahi sevmek neydi bu kitapla öğreneceğinize ve içinizi ısıtacak.
Efendimiz'i Sahabe Gibi Sevmek
Efendimiz'i Sahabe Gibi SevmekMuhammed Emin Yıldırım · Siyer Yayınları · 20163,520 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
139 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Sezai Karakoç'un kısa oruç yazılarından derlenmiş Samanyolunda Ziyafet... Orucun tanımı, oruç ve çocuk ilişkisi, bayram gibi birçok konuyu ele alan Üstad, bizlere sadece orucu değil, dirilişini, ömrünü, ruhu okşarcasına ramazanın coşkusunu, idrakını hissettirmeyi amaçlıyor âdeta. Aslında orucun sadece oruç değil birçok anlam barındırdığını, oruç vakitlerinin ve saatlerinin öylesine denk gelişinin derin anlamlar ifade ettiğini, sayfaları çevirdikçe anlıyor ve gönüllerde hissettiriyor okura. Aynı zamanda geçmişe bir yolculuk yaptırıyor bize. Masum, sakin, huzurlu, kötülüklerin iyilikleri çoğaltarak örtüldüğü o çağa çocukluğumuza götürüyor. Gece uyumayıp, öğlen vakitlerinde uyanan, uyanınca da bilgisayar başından kalkmayan, robotlaşmış çocuklardan değil. Oruç tutmak için ağlayan, sahura kaldırılmadı diye sahursuz oruç tutan, Orucu ilk olarak tuttuğu gün havaya kaldırılıp baş üstünde gezdirilen, omuzda taşınan çocukların da varlığından söz ediyor. Ve o çocuklardan olduğumuzu anımsatıyor bizlere... Temizlenip arınmamıza fırsat tanıyan mübarek Ramazan ayında kendisiyle tanıştığım bu güzel kitabı umumen tavsiye ederim. . *Ey batılılar, ey ay yüzünden mahrum olanlar! Müslümanın kalbi ile oynamayın. Olur ki onun ışınlarından daha kudretli olan karb ışınlarının öldürücü etkisini alırsınız. Bırakınız, ey avrupalılar, yüzünde ve yüreğinde her an bir ay bölünen, bir şakkulkamer mucizesi vuku bulan müslümanların iyileştirici ışıkları sırtınıza vursun, size şifa olsun ve sizi diriltsin. Sonra oradan yüzünüze sızan, size ve bize yetecek
Samanyolunda Ziyafet
Samanyolunda ZiyafetSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20233,285 okunma
440 syf.
7/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Yazarın günlük türünde yazdığı lakin tarihi olayları, belli başlı konuları ve her zamanki gibi tespitleriyle okuyucuya çok fazla düşünme imkanı sağlayan bir kitap olduğunu düşünüyorum. Kitapta iç sesi 'Gregor' ile yüzleşmesi ve diyaloglarıyla aslında kişinin kendi iç sorgulamasını amaçlamış. Gazellere ve kısa öykülere yer vererek aslında kitabı bir günlükten çıkarıp, yazarın kendi değişiyle 'inleme' türüne dönüştürüyor. Tabiri caizse bazı konuları cesurca ve içinden geldiği gibi gerçekleri yüzümüze bir şamar gibi çarpıyor. Kitapta yer yer tasnif etmediğim / katılmadığım kısımlar olsa da fikirlerinize ve tespitlerine hayran kalıp katıldığım çok fazla bölüm de mevcuttu. Kitabın ismini duyduğum vakit heyecanla ve merakla başlasam da aslında beklentimi pek karşıladığı söylenemez. Bunun sebebinin ilk kitabındaki kusursuzluğundan ve beklentimin yüksek oluşundan kaynaklandığını düşünüyorum. . Ama şuna inanıyorum ki, yazarın da kitapta dediği gibi; "okuduğumuz kitap bir yumruk gibi tepemize inip bizi uyandırmadıktan sonra neye yarar" "Bir kitap içimizdeki donmuş denizin buzlarını kırıp parçalayacak bir balta olmalı" Bu kitap birçok konuda tepemize yumruk gibi inip bizleri uyandıracak, az da olsa içimizdeki donmuş denizin buzlarını parçalayacaktır. Ümit ediyorum...
Bir Yobazın Günlüğü
Bir Yobazın GünlüğüÖmer Faruk Dönmez · İz Yayıncılık · 2023802 okunma
Reklam
232 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kızlar aramızda kalsın . Bazen nereden başlayacağımızı bilemeyiz, ya da biliriz ama bir türlü başlayamayız. Yazar birçok başlığa yer vermiş kitapta. Bir hanımın ahlakından tutun, uyku düzenine, yeme düzenine, kitap seçimine, sosyal medya kullanımına ve en son evlilik konusuna değinerek bir hanımın aklındaki birçok soruya cevap verir nitelikte
Kızlar Aramızda Kalsın
Kızlar Aramızda KalsınHafsa Bilgin · Tahlil Yayınları · 20182,285 okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
. Kitap bir söyleşi kitabı olup Nevin Meriç'in hepimizin merak edebileceği soruları yönelttiği ve Ayşe Hümeyra Ökten'in samimiyetle verdiği cevapları okumak, hayatına imrenmemek mümkün değil. Hiçbir meslek, koşul, zaman, mekan kişiyi Allah rızası için yapmak istediklerinden alıkoyamayacağını gözler önüne seriyor. Beni en fazla üzen nokta, Ayşe Hümeyra Ökten hayatta iken bu kitaba başlayıp sonradan kitaba ara vermem ve 30 Ağustos 2020 çok sevdiği Medine şehrinde hayata gözlerini yumması. Bu durum; "İnsanoğlu birşeyi kaybettikten sonra daha fazla değerini anlar"sözünü bir kez daha yüzüme vurdu. Ve tekrardan kitaba başlama kararı aldım elhamdulillah. . Babası İmamhatipler kurucusu Mahmud Celalettin Ökten, kardeşi Saadettin Ökten, kendisi 1943 yılında İstanbul Tibbiyesinde okuyup doktor olan o zamanın ilk tesettürlü doktoru. Henüz asistan iken hocalarının referansı ile Kızılay'ın ilk hanım doktor görevlisi iken hacca gidiyor. Ve her yıl hem hac görevini yerine getirmek için hem de Arabistan'da açılan hastaneye Türk doktor olarak gider.1 ay kalır ve İstanbul' da ayrıyetten vazifesini yerine getirmeye devam eder. Bu şekilde ömrünü İstanbul-Arabistan'da mekik dokuyarak geçirir. 51 yıl boyunca Mekke-Medine ' ye gidip gelmesiyle kutsal toprakların değişimini bizlere sunan canlı örneklerden biriydi Doktor Hanım. Doktorluk vazifesinin yanı sıra hastalarına bir kardeş/abladan daha fazla olan Ayşe Hümeyra Ökten merhametiyle, dini yaşayışıyla hastalarının dikkatini çekmektedir. . Rabbim rahmet eylesin. Rabbim kendisinden razı olsun koca yürekli Doktor Ayşe Hümeyra Ökten. . İyi okumalar.
Dindar Bir Doktor Hanım
Dindar Bir Doktor HanımAyşe Hümeyra Ökten · Timaş Yayınları · 20191,238 okunma
299 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Uzun zamandır heyecanla okumayı beklediğim kitaplardan biriydi Düşerken kitabı. Kitaba ilk başladığımda alışılagelmiş bir dizi gözümde canlanır gibi oldu. Karakterler, içinde bulundukları durum vs. ama kitabı okumaya devam edince çok farklı şeyler sundu okuyucuya yazar ve bu beni fazlasıyla heyecanlandırdı.Kitap bölüm bölüm ayrılarak karakterlerin gözünden anlatılmış. Bir bölümde Jülide'nin gözünden ise diğer bölüm İshak'ın gözünden ve arada üçüncü şahsın da dahil olmasıyla gayet akıcı ilerlemesine sağlamış bu durum. Tam bir bölümü bitirip ara vermeye karar verdiğim anda yazar öyle ustaca bitiriyor ki bölümü bir sonraki bölümü okumak için sabırsızlanıyordum. Kitap birbirini tesadüf eseri kısa zamanda tanıyan bir erkek ve kadının giderek karmaşıklaşan yol hikayesini anlatıyor. Bunun temelinde "İnsan bazen bazı şeylerden uzaklaşmaya çalışsa dâhi, varacakları yerin kendi istedikleri yer değil, hayatın onlara pay biçtiği yerde olmalarından başka birşey olmadığını" hatırlatıyor insana. Kitabın sonunu daha başka hayal etmekle birlikte kitabı geneline bakınca biraz zayıf bulduğumu da belirtmek isterim. Tabi ki bu benim görüşüm. Tarık Tufan' ın diğer eserlerinden çok farklı olduğundan başta bocaladım. Ama güzel akıcı bir kitaptı. Şimdiden Okuyacaklara iyi okumalar.
Düşerken
DüşerkenTarık Tufan · Profil Kitap Yayınları · 20186,2bin okunma
732 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Malcolm X
"Tüm uyuyanları uyandırmaya tek bir uyanık yeter." Hepimizin bildiği ve dilimizde dolanan ve yeri geldi mi paylaştığı bu ve daha bir çok sözün sahibi dava adamı Malcolm X. Kitap kapağından da anlayacağınız üzre Malcolm X'in otobiyografisi ele alınmış eserde. Yazarlık yönünün olmadığını belirten Malcolm, bu yüzden yazar ve aynı zamanda
Malcolm X
Malcolm XAlex Haley · İnsan yayınları · 20182,782 okunma
286 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Değirmendir Bu Dünya
Bir değirmendir bu dünya alır öğütür bizi Şiirleriyle tanıdığımız Cahit Zarifoğlu'nun kaleminden çıkmış güçlü bir deneme kitabı. 'O herkesin entel takıldığı bir zamanda çevresindeki meraklı insanlara, dostlarına, okuyucularına ilmihal okumayı tavsiye ediyordu. Namazların tadil-i erkân üzere kılınmasını, gece namazlarına kalkılmasını, hanımlara iyi davranılmasını, çocukları adam yerine koyarak karşımıza almamızı, yollarda zikir yürümemizi telkin ediyordu. Daha doğrusu Müslüman olarak iç dünyamızı zenginleştirmek, çağa donanımlı bir Müslüman olarak yetiştirmemiz için elinden geleni yapıyordu. Hem çocuklar için, hem büyükler için yapıyordu.' Kitapta hayatın içinden çok çarpıcı tespitler yer almaktadır. Hiç abartısız hemen hemen her sayfasını çizdiğim nadir kitaplardan biri.☁ Kitap okuma alışkanlığı kazanmak isteyenlerin de ilk okuyacağı kitaplardan biri olacak türde bir kitap. Şimdiden iyi okumalar. Şuraya da bir küçük dizi tavsiyesi bırakmış olayım. Yedi Güzel Adam İsmini şair Cahit Zarifoğlu'nun “Yedi Güzel Adam” şiirinden alıyor. Erdem Bayazıt, Cahit Zarifoğlu, Nuri Pakdil, Rasim Özdenören, Alaadin Özdenören, Akif İnan ve Ali Kutlay'ın yaşamları üzerinden 50'li ve 70'li yılları anlatan dizide dönemin siyasal atmosferi içinde Siyasal İslam'ın konumu anlatılıyor. 39 bölümden oluşan çokça edebiyat içerikli mini bir dizi.
Bir Değirmendir Bu Dünya
Bir Değirmendir Bu DünyaCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20218,9bin okunma
Reklam
211 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
mavi kuş
Öykü kitaplarını seviyorum sonların beni şaşırtıp üzmesini de. Kitabın ismini ilk gördüğümde aklımda Mavi bir kuş ve onun üzerinden yazılan bir hikayenin olacağını düşünsem de hiç öyle olmadığını kitabı okuyunca anladım. Aslında Mavi Kuş, tren istasyonuna yolculuk yapan eski bir mavi otobüsün ismiymiş. Yazar, Mavi Kuş ile yapılan yolculuk ve yolculuk sırasında yaşananları çok akıcı bir dille anlatıyor ve bu yolculukta sanki sizde varmışsınız hissini hissettiriyor. Bir öykü kitabı hakkında spoiler vermek daha zormuş. Kısacası öykü bir otobüs yolculuğunu anlatıyor. Taa ki sonunu okuyuncaya dek. Sonunu okuyunca başta afalladım nasıl yani diye, sonradan sırrını anladım ve hayran kaldım. Öykü okumayı sevenlerin zevkle okuyabileceği çok fazla sırlarla saklı bir kitap olduğunu düşünüyorum. Şimdiden iyi okumalar. Kitabı okuyup sonunu anlamayanlara bende bu sırrı açıklamak isterim. Buyrun...
Mavi Kuş
Mavi KuşMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 201112bin okunma
232 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Fincanımda Kola Var
Saadettin Ökten'in okuduğum ilk kitabıydı ve neden daha önceden okumadım dedirtti. Kitap farklı başlıklar altında kısa denemelerden oluşmaktadır. Üzerine çokca düşüneceğiniz ve bazı konular üzerine farklı bakış açıları kazandıracaktır. Kitabın ismi aslında kitabı özetler niteliktedir; "Siz bir 'fincan'ı üretilmiş ve bitmiş bir 'form' olarak görüyorsunuz. Bunu alırken de 'Aa, böyle bir fincanım olsun.' Diyorsunuz. Ama hayır, bu iş öyle değil! Bu fincanı yapan 'zihniyet', bunu üretirken de asırlarca düşünmüştür. Bir objenin malzemesinden formuna kadarki tüm tasarımı, yüzlerce insanın uzun bir süreçteki zihni ve kalbi ürünlerinin bileşkesidir. Fincanın üzerine işlenmiş yazı dahi öyledir. Bu form size gelir; arkasındaki değerleri görmezsiniz ve fincan işinizi görür. Bunu kullandıkça o değerleri de yavaş yavaş benimsemeye başlarsınız. İşte bizdeki tarihsel-toplumsal değerlerimizde oluşan kesinti burada zuhur etti. Mesela bizde olmayan bir ürüne ihtiyacımız vardı ve o ürünü aldık. Değerler de o ürünle birlikte geldi ve kendi değerlerimizle aramıza girdi. İşte kesinti budur. Mevcut değerlerimizin sürekliliği bozuldu. Şimdi kahve fincanımızda kola içiyoruz. Fakat bu kesinti, kendi değerlerimizle olan bağımızı tamamıyla kesemedi, koparamadı... Fincanımız kırılmadı ama içi boşaldı." Fincanı içinde Cola değil kahve olanlardan olalım ve kitabın son cümlesi dua ile kapatalım 'Allah hepimize imdat eylesin.'
Fincanımda Cola Var
Fincanımda Cola VarSadettin Ökten · Tuti Kitap · 20141,180 okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İrade Terbiyesi
Uzun zamandır okumak istediğim bir kitabı bu ay okumak nasip oldu. Kitaba daha geç kalmamak da beni mutlu eden diğer bir konu. Kitaba gelecek olursak harekete geçmek isteyip de harekete geçemeyenlerin kesinlikle okumasını tavsiye ederim. Daha kitaba başladığım an itibariyle hayatımı daha da düzene sokacak kararlar almama vesile oldu. Zamanı verimli kullanmak, uyku düzeni, tembelliğin sebepleri, öğrenci psikolojisi ve eğitim sistemi gibi hala güncel olan konuları başrole alarak kaleme alınmış güçlü bir eser. Cemil meriç bu kitap için 'Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim' diyor. Çevremde düzenli ve tertipli olduğumu, bir güne çok fazla iş sığdırdığımı ve bunu nasıl yaptığımı soranlar oluyordu. Bu kitabı okuduktan sonra daha da düzenli olmam gerektiğini, hala yanlışlarımın ve eksiklerimin olduğunu da görmüş da oldum. Kendinizi ve iradenizi terbiye noktasında başvuracağınız ilk kitaplardan olmasın nacizane tavsiyemdir. Zamanını ve iradesini doğru yönetenlerden olmak ümidiyle iyi okumalar. . Bundan sonra okuduğum her kitabın başına 'Kendime not' kısmı oluşturmaya karar verdim. Kitabı okuyup çıkardığım ve hayatıma geçirmeyi düşündüğüm kararları yazacağım. Bu şekilde geriye dönüp baktığımda hem kitabın bana ne kattığıni ve kitabın konusunu bir daha okumadan anımsatmasını sağlayacağını düşünüyorum. Bunu da sizinle paylaşmış olayım.
İrade Terbiyesi
İrade TerbiyesiJules Payot · Flipper Yayıncılık · 202028,7bin okunma
224 syf.
6/10 puan verdi
Aşk Çölü
❤ Uzun zamandır roman okumak nasip olmamıştı. Önceden hiç okumadığım yazardan okumak nasip oldu. Ve iyi ki de oldu. . Kayıp Yemen türküsü, iki kardeş, bir savaş ve binlerce aşk... Tarihin, aşkın, acının iliklerinize kadar hissedeceğiniz, akıcı bir dille kaleme alınmış güzel bir roman. . Kitap bittikten sonra yemen türküsünü açıp bir de okuduklarımı hissederek bir kere daha dinledim. Daha da çok anlam kazandı benim için.
Aşk Çölü
Aşk ÇölüBahadır Yenişehirlioğlu · Timaş Yayınları · 2015745 okunma
294 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Cuma Günü Uçmayan Kuş
"Dünyada bildiğim tek gerçek, kimsenin bir başkasının acısını hissetmediği ve hatta umursamadığıydı. Şairin dediği gibi, 'İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır' dı." . Suriye'de ağır savaşın olduğu dönemde , 2013 yılında gazeteci Samet Doğan'ın oraya gidip yaşananları akıcı bir dille kaleme aldığı romanında; savaşın en ağır şartlarını, yıkıcılığını, hüznünü, kahramanca savaşanları iliklerinize kadar, oradaymışsınız gibi hissedeceğiniz bir kitap olacağını düşünüyorum. Okuyacaklara şimdiden iyi okumalar. . *Silah sesleri, patlamalar, yıkılmış hayatlar... Hepsini ardımda bırakıp sınırın öteki tarafına geçiyordum. Bir ceset arabasıyla ölümden kaçıyordum.
Cuma Günü Uçmayan Kuş
Cuma Günü Uçmayan KuşSamet Doğan · Profil Yayıncılık · 2017378 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Zamanlar Dünyada
Beni öykü okumaya bir adım daha yaklaştıran, altını en çok çizdiğim öykü kitabı oldu benim için. . Bu dünyadan farklı olarak biraz daha mitik ve ütopiği ele alan aynı zamanda rivayet ve kehaneti birbiriyle ustaca kullanan öykü yazarı @hakikimurat Hem şimdinin hem geçmişin hem de geleceğin, kısaca bir zamanların dünyasına... Sizde bu yolculuğa hazırsanız şimdiden iyi okumalar.
Bir Zamanlar Dünyada
Bir Zamanlar DünyadaMurat K. Murat · Ketebe · 202047 okunma
Reklam
84 syf.
7/10 puan verdi
Şeffaflık Toplumu
Felsefe kitabı olan "Şeffaflık Toplumu" . Önce şeffaflığın ne olduğu noktasına değinmek istiyorum. Bir çoğumuz şeffaflığın aslında bir özgürlük olduğunu, hatta özgürlük ve şeffaflık kavramının eş olduğunu savunuyoruz. Lakin postmodern toplum, modern toplumun ideolojik aygıtlarını (bilgisayar, akıllı telefon vb.) eklemesiyle insanları baskılayıcı bir şekilde gözlemeyi ve hatta insanları gönüllü olarak kendini teşhir etmesini sağlamıştır. Gerek yer bildirimi, gerek saat ve video bildirimler ile 7/24 gönüllü olarak toplum; evini, işyerini, arkadaşlarını kısacası mahremini gözönüne seriyor. Yazar önsözünde "Şeffaflık toplumu, bir güven toplumu değil. Kontrol toplumudur." Diyor. . Yazar; öngördüğü toplum çeşitlerine göre fikirlerini dile getirmiştir. Kitapta yer verdiği toplum çeşitlerini başlıklar altında inceleyip okuyucuya sunmuştur. Bu başlıklar; -Olumluluk Toplumu -Teşhircilik Toplumu -Apaçıklık Toplumu -Porno Toplumu -İvme Toplumu -Teklifsizlik Toplumu -Enformasyon Toplumu -İfşa Toplumu -Kontrol Toplumu şeklindedir. . Aslında içinde yaşadığımız toplum bir ifşa toplumudur. Dolayısıyla bu toplumda düşünülen her olumlu veya olumsuz değer teşhir edilmiştir. Toplumumuz bir ivme toplumudur da her şey hızlı olmalıdır. Ve toplumumuz apaçıklık toplumudur. Oysa yazara göre güzel olan örtülüdür. Kendini, bir sırrın etrafında ifade eder. Apaçık olanlar hiçbir sır barındırmadığı için de çekici gelmeyebilir. Hem terim hem de fikirler üzerine düşünmenizi sağlayacak ve bulunduğumuz toplumu anlamaya yardımcı bir kitap. İyi okumalar.
Şeffaflık Toplumu
Şeffaflık ToplumuByung-Chul Han · Metis Yayıncılık · 20172,086 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dijital Çağda Müslüman Kalmak
21.yüzyılda yaşayan faniler olarak nasıl bir dünya ile kuşatılmış olduğumuzun farkında mıyız? Alo fetva hatları, online zekat mecraları, youtube'dan yayınlanan vaazlar, zikirmatikler, Mescid-i Haram'dan naklen yayınlanan namazlar... Bu yeni teknolojiler, yeni araçlar dinî neşvenin, ilmin, fıkhın, maneviyatın aktarılmasında kullanıldığında, esasında olmakta olan nedir? İşitmenin yerini görmenin aldığı, görüntünün gerçekten daha gerçekmiş gibi kabul gördüğü bir dünyada ferâseti ve basîreti nasıl kuşancağız? . Kitap, günümüz teknolojisinin insan üzerindeki etkilerine, insanın hal hareket ve davranışlarına yansımasını ele almıştır. Teknolojiyi nasıl kullandığımız ve ne gibi sonuçlar doğurduğunu, okuyucunun kendi hatalarıyla yüzleşmesini sağlamaktadır. Günümüzün bir kısmını farklı sosyal ağlarda geçiren biz insanlar ve en önemlisi de bir müslümanın bu sosyal ağlarda duruşu, kullanışı ve dikkat etmesi gereken hususları güzel bir üslup ile okuyucuya aktarmaktadır. Dijital çağda müslüman kalmak isteyen herkese...
Dijital Çağda Müslüman Kalmak
Dijital Çağda Müslüman KalmakNazife Şişman · İnsan Yayınları · 2021626 okunma
124 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Vicdan Sızlar
Öykü kitaplarının en çok sevdiğim yönü. Hiç bir kalıba sığdırmak zorunda olunmayan düşünceleri, zaman-mekan-kişi kavramlarının somut olmasına özen gösterilmediği, ilk okumaya başladığında insana 'nasıl, ne oluyor' dedirtmesini kısacası bir öykünün kişiye sınırsızlığı hissettirmesini seviyorum. Alıışılagelmemiş hayatları, düşünceleri, varlıkları, hayalleri serer önünüze. Aslında öykü iki kapak arasındaki hayattır. Belkide hiç yaşamayacağınız hatta düşünemeyeceğiniz bir hayat... . Bu öykü kitabı farklı ve bir o kadar da kaliteli, kişiyi düşünmeye iten güçlü bir etken görevi görüyor. En çok etkilendiğim, 'Kibir' öyküsü oldu benim için. Bir konu öyküde bu kadar güzel anlatılır mı diye hayrete düşürmeye yetti. Sırf tek bir öykü için dahi almaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum. Hiç öykü okumayan ya da benim gibi ilk defa Güray Süngü okuyacaklar için doğru bir kitap diye düşünüyorum.
Vicdan Sızlar
Vicdan SızlarGüray Süngü · İz Yayıncılık · 2017558 okunma